Bahçıvan: Sanayisiz İstanbul ile makro hedefler yakalanamaz

Bahçıvan: Sanayisiz İstanbul ile makro hedefler yakalanamaz
İSTANBUL (CİHAN)- İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayisiz İstanbul algısının yanlışlığını vurguladı. Bahçıvan, "Tamam İstanbul'u alışveriş, inşaat, ticaret şehri; moda ve finans merkezi yapma hedefi güzel. Ancak sanayisiz de olmaz. Sanayisiz İstanbul olduğunda makro hedeflere, büyük ihracat rakamlarını yakalamak mümkün değildir." dedi.

Bahçıvan, İstanbul Sanayi Strateji Belgesi'ni açıkladığı basın toplantısında gazetecilerin şehrin ekonomik ve sınai durumu ile ilgili sorularını cevapladı. Bahçıvan, bu sorulara mukabil, "İstanbulsuz sanayi fanteziden öte geçemez. İstanbul sanayii kökten silineceği iddiası ile, İstanbul dışı üretim ile, orta vadeli hedefleri yakalanamaz. Umarım bu durum da esas alınır." ifadelerini kullandı.

"İstanbul Sanayi Strateji Belgesi'nde önem verdiğiniz ilk 3 konu nedir?" sorusuna da Bahçıvan şu karşılığı verdi:

"Burada yineleyeyim, bana göre birinci 3 konudan ilki İstanbul sanayiinin yerleşiminin 2023 hedefleri ile uyumlu olmasıdır. Biz İstanbul sanayiinin yeni yerleşim planı ile ilgiliyiz. İstanbul gibi arazi yapılanmasının, planlanmasının müşkül olduğu ortamda ilin kendi sınırlarının ve etrafının ele alınmasının bu konuda en önemli adımlardan biri olduğu hakikati ortada. Diğer bir konu beşerin ve beyin gücüdür. Bu anlamda akademik camianın sanayi ile el ele vermesi gerekiyor. İleri ürünler, büyük yatırım ve ihracat arıyorsak beyin gücünü arttırmalı, sanayi ile buluşturmalıyız. Diğer bir konu da finanstır. Finansı ihmal edemezsiniz; bu bizim en çok ele aldığımız konulardan. Finans konusunda yeterli doygunluğa gelmediğimiz takdirde devamlı başarı elde edemeyiz."

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, teşviklerde bölgelere göre dağılım ve İstanbul'un aldığı pay ile ilgili bir soru üzerine, "Bölgesel teşviklerin değerinin arttığını ancak pek ilgi görmediğini anlıyoruz. 25-30 seneyi ele alalım bölgelere ve yere göre belirlenmesine rağmen teşvikler ilgi çekmedi." dedi. Gazeteciler, inşaat sektörünün ekonomide payının arttığına, sanayiden önemli görüldüğünü belirtince de Erdal Bahçıvan, şunları dile getirdi:

"Bir kere biz inşaat düşmanı değiliz. İnşaatın ekonomi, sanayi için önemli sektör olduğuna kanaat getiriyoruz. Yine Türkiye için depremin bir hakikat olduğunu biliyoruz, onun için konutların dayanaklılığını savunuyoruz. Bu anlamda inşaat sektörünün önemini biliyoruz. Bizim karşı olduğumuz herkesin inşaatçı olma arzusu. Şu an Türkiye'de herkesin inşaata girme arzusu var. İnşaatın sanayiciliğin önünde çekim alanı olmasını ülkenin geleceği adına, sanayi müteşebbisliğinin önünde engel olmasından dolayı riskli buluyoruz."

Sanayicinin finansmana erişim durumu ile ilgili bir soruyu ise Bahçıvan, "Sanayicinin en önemli sorunlardan biri finansman. Geçen sene ilk 500 şirketi ortaya koyan anketlerimiz vardı. Orada finansal durumlar ile ilgili de veriler var. 2013'te sanayi gelirinin yüzde 52'sini finans giderlerine verdi. 2014'te de yüzde 52'den çok fazla bir şey olmayacak gibi görünüyor." diye cevapladı.

"İSTANBUL 2023'TE 160 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPMALI"

Basın toplantısında İstanbul Sanayi Strateji Belgesi'ni de açıklayan Bahçıvan, ilk olarak şehrin milli gelirinin, ihracatının artması temennisinde bulundu. Toplam 18 başlık ve 46 stratejinin yer aldığı belgeye göre İstanbul sanayi şehri olarak kalmalı. Sanayi sektörünün yerleşik yapıya kavuşması için gerekli önlemler alınmalı. Bu çerçevede en iyi yöntem OSB. Sanayicinin en önemli sorunlarından biri üretim alanlarının yerleşimde belirsizliği. İstanbul'un gelişimi de 2023 hedefleri ile uyumlu olmalı. Bu anlamda ihracat önemli. 2014'te 60 milyar dolara varan ihracat 2023'te 160 milyar doları bulmalı. Ar-Ge, inovasyon ve tasarım ele alınmalı, söz konusu alanlarda ilerleme elde edilmeli. Kalifiye üretim yapılmalı, ileri ürünler ortaya koyulmalı. 2023 hedeflerini yakalama adına beşer ve beyin gücü önemli. Bu çerçevede akademik camia ile sanayi yakın irtibatta olmalı. Sektörler de bir araya gelmeli, ortak adımlar atmalı. Kümelenme artmalı. Öte yandan kurumsallaşma ve markalaşma artmalı, fikri haklar korunmalı. Ayrıca İstanbul'a dünya şirketleri çekilmeli, üretim teşvik edilmeli.
CİHAN
24 Şubat 2015 13:26
DİĞER HABERLER