Bahtiyar Aydın davası Tahir Elçi'siz yapılacak

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1993 yılında, dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edilmesi ve çıkan olaylarda 16 kişinin ölümüyle ilgili davaya, 24 Aralık 2015 günü İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. Duruşma ilk kez, Lice olaylarının aydınlatılması için en çok mücadele eden hukukadamlarından biri olan, davanın bütün duruşmalarına bin 500 km. yol katederek katılan, Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi'siz yapılacak. Diyarbakır'da basın açıklaması yaparken vurularak öldürülen ve ölümü hala aydınlatılamayan Elçi'nin, faili meçhul bir cinayete kurban giden Tuğgeneral Bahtiyar Aydın davasındaki son sözleri, "Sizin mahkemeniz taraftır, adaleti gerçekleştirme diye bir niyeti yoktur. Bu mahkemeden hiçbir sonuç beklemiyorum, dava bitmiştir." olmuştu. Elçi'nin bıraktığı mirasa sahip çıkacaklarını belirten Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, "Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da faili meçhul ve hak ihlalleri dosyalarının takipçi olacağız." dedi. Tuğgeneral Aydın'ın ailesinin avukatı Nejdet Solmazgül de Tahir Elçi'nin, davada müşteki ve mağdurların önemli bir savunmacısı olduğunu söyledi.

Diyarbakır'da faili meçhul soruşturmalarla ilgili çalışma kapsamında zamanaşımı olan 20 yıla bir gün kala dönemin Bahtiyar Aydın'ın şehit edilmesi ve çıkan olaylarda 16 kişinin ölümüyle ilgili dava açılmıştı. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2014 Haziran ayında başlayan davada dört duruşma geride kaldı. Duruşmaların tamamına, aralarında Tahir Elçi'nin de bulunduğu avukatlarla mağdur ve müştekiler, bin 500 kilometre uzaktan gelerek katıldı ancak müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezaları istenen sanıklar, Diyarbakır eski Jandarma Komutanı emekli Orgeneral Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ, mazeret bildirerek hiçbir duruşmaya katılmadı. Haziran ayındaki son duruşmada ise sanık Yanardağ'ın hayatını kaybettiği ortaya çıkmış, davada tek sanık kalmıştı. Sanık Hatipoğlu'nun da avukatlar olmadan, 18 Eylül'de duruşma yapılarak ifadesi alınmış. Bu sebeple mağdur ve müşteki avukatları, redd-i hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme, haziran ayındaki duruşmada bu talebi kabul etmişti.

Lice olaylarının aydınlatılması için hukuk mücadelesi veren Tahir Elçi, sanıkların duruşmaya getirilmemesine tepki göstermişti. Yargılamadan ümidini kestiğini, duruşmadaki şu sözleriyle ifade etmişti: "Bu insanların size güvenip buraya gelmemesi gerekirdi. Aradan geçen 21-22 yılda defalarca güvenleri sarsıldı. Çok iyimserler ve hala adaletten ümidini kesmiyorlar. Sanıkların ifadelerini almayacağınızı hissediyorduk. Sizin mahkemeniz taraftır, adaleti gerçekleştirme diye bir niyeti yoktur. Böyle bir duruşma yok. Bu mahkemeden hiçbir sonuç beklemiyorum, dava bitmiştir. Tarafgirliğinizi o kadar ortaya koydunuz ki tüm hakimleri reddediyoruz. Siz bu yargılamayı yapamazsınız. Taraf tuttunuz, adalet gibi bir amacınız yok." olmuştu.

'ELÇİ'NİN MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIZ'

Başkan Yardımcısı Özmen, Diyarbakır Barosu'nun kuruluşundan bugüne kadar hak, hukuk, adalet ve demokrasi savunuculuğu yaptığını söyledi. Tahir Elçi'nin, gerek meslek hayatında gerekse baro başkanlığında faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması konusunda çok ciddi çalışmaları olan bir ağabeyleri olduğunu ifade eden Özmen, "Tahir Elçi, meslek hayatını annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, bebeklerinin yanından alınarak öldürüldükten sonra cesetleri yol kenarına atılanların, mazlumların faillerinin bulunmasına adadı. Tahir Elçi'nin bıraktığı bu mirasa sahip çıkacağız. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da faili meçhul ve hak ihlalleri dosyalarının takipçi olacağız." dedi.

'MAĞDURLARIN ÖNEMLİ BİR SAVUNUCUSU YOK'

Şehit Tuğgeneral Aydın'ın ailesinin avukatı Solmazgül de Elçi'nin birçok faili meçhulle ilgili davaya baktığını, bun davanın en önemlilerinden biri olduğunu kaydetti. Tahir Elçi ile vefatından birkaç gün önce görüştüklerini anlatan Av. Solmazgül, "Bu davayla ilgili bir televizyon kanalından teklif geldiğini, beraber katılıp katılamayacağımızı sormuştu. Ben de kabul etmiştim. Sadece doğudaki Kürtlerin davasına bakan değil, faili meçhul bütün davaları takip eden biriydi. Müşteki ve mağdurların önemli bir savunmacısı, koruyucusu artık yok. Diğer meslektaşlar, onun yerini doldurmaya çalışacaktır. Kendisi mükemmel bir insandı. Bu ve bunun gibi davalarda yanındaki meslektaşlarını rencide etmeyen, onların hassasiyetini dikkate alan biriydi. Bizim davamızın bir tarafında general, diğer tarafında Lice halkı var. Kamuoyu hep bu davayı Kürt davası, Lice davası olarak görüyor ama bir tarafta generalin şehit edilmesi olayının ortaya çıkarılmasını amaçlayan bir avukat ve aile de var. Tahir Bey, her ikisine de hassasiyet gösteriyordu." diye konuştu. Yargıya güvenin her geçen gün azaldığını söyleyen Solmazgül, sanıkların yüzünü bile göremediklerini, davadan umudunun kalmadığını sözlerine ekledi. CİHAN
23 Aralık 2015 16:40
DİĞER HABERLER