Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr Ömer Dinçer; '"Ne dememi bekliyorsunuz? Gerçekleri söylüyorum, halkıma hizmet ediyorum!' dedi.
‘200 bin öğretmen başka iş bulsun' diyen Dinçer, bu sözünü eleştirenlere;
“Başka iş bulsunlar dedim. Ancak bu sözümde henüz öğretmen olmamış kişilerden söz ediyorum. Ne dememi bekliyorsunuz? İnsanların duyguları ile oynamak mı yoksa sorunun üzerine teşhis ile gitmek mi daha doğru? Gerçek şu; Türkiye'de şu anda 264 bin genç öğretmen olmayı talep ediyor. Bu sene sadece eğitim fakültesinden mezun olan 44 bin kişi var. Diğer fakültelerden mezun olanlar ile birlikte 73 bin kişi var. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı'nın ücretli öğretmen istihdamı var. Bu sayı 60 bin. Normal şartlarda kadrolu olsalardı mecburi ders saatlerine gireceklerdi. 60 bin, 40 bin net kadroluyu gösteriyor. Bu seneki ihtiyacımız bizim 60 bin öğretmen diyelim geri kalan 200 bin öğretmene ne tavsiye etmemi öneriyorsunuz? Yeni kabiliyetler geliştirin diyorum ben bunun neresi yanlış? Meslekler çok gelişti artık. Maliye bölümünden mezun olanlar, Çalışma Ekonomisi'nden mezun olanlar bakanlıkların önünde mi bekliyorlar? Ben gerçeği söylüyorum, aslında hizmet ediyorum!” diyerek cevap verdi.
“Van'da 5 Aralık'ta eğitim başlıyor!”
“Van'da Merkez ve Erciş dışında her halükarda 5 Aralık'ta eğitim başlayacak. Eğitim programı başlar ise hayatın normale dönmesine büyük katkı sağlamış olacağız. Başlamak için tedbirlerin alınmış olması gerekiyor. Dersliklerin hazır olması gerekiyor. Ek derslikler, çadır ve prefabrik derslikler oluşturduk. Öğrencilerimizi en yakın okullardaki sınıflara kaydıracağız. Derslik sıkıntısı yaşanmayacak.”
“Öğretmenlerin barınma sorununu çözüyoruz!”
Öğretmenlerin Van Merkez ve Erciş'teki barınma sorununa açıklık getiren Bakan Dinçer;
“Merkez ve Erciş'te depremden 3000'den fazla öğretmen. O yüzden öncelikli olarak konteynırlar hazırlamaya çalışıyoruz. Erciş'te 200 kişilik pansiyon hazır ettik. Haftasonuna kadar durumu gözleyeceğiz. Hızla konteynır montajları devam ediyor. Eğitime başlanmasının en son kararını Cuma günü açıklayacağım.” dedi.
“Üniversite eğitimi sadece devlette iş bulmak için kurgulanmış bir eğitim değildir!”
“Üniversite mezunu olmak demek devlette çalışmak demek değildir. Eğitim bir ülkenin en önemli kaynağıdır. Biz üniversitede çocuklarımızı eğitiyoruz; çünkü bu ülke onlarla kalkınacak. ‘Üniversite okumak, devlet kapısı gibi' bir zihin olursa yanlış yönlendirme olur.”
“30 tane öğrencinin öğretmensiz kalması arzunuz mudur?”
“Özür grubu mağdurlar, eşinden ayrı görev yapan grup demektir. Bunlardan birisi tayin istiyor. Bu tayinleri biz her yıl yapıyoruz zaten. Ağustos ayında bu tayinler yapıldı. Bazı kamu kurumlarında (TSK, Adliye…) daha sonra gerçekleşen atamalar nedeni ile böyle bir sorun çıktı. Türkiye'de hepimiz eğitim sisteminin niteliğinden şikayetçi değil miyiz? Öğrencisi ve öğretmeni şikayet ediyor. Eğitimin niteliğinin en önemli faktörü öğretmendir. Eğitim başlamış, 2 ay sonra öğretmeni özür ataması ile başka yere alacağım ben. Orada plan yapılmış sınıflara öğretmenler giriyor, öğretmen gittiği zaman sınıf bulamayacak belki de. Ama burada 30-35 öğrenci öğretmensiz kalacak. 30 tane öğrencinin öğretmensiz kalması arzunuz mudur? Bunlar olmasın diye atamaları okullar açılmadan önce ya da açıldıktan sonra yapıyoruz. Her yıl çocuğunuzun öğretmenin değişmesini ister misiniz ya da dersler başladıktan sonra değişmesini ister misiniz?