Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sağlık politikalarında sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu belirtirken yanlış bir adımın doğuracağı tehkilere dikkat çekti.
Bakan Çelik, Şanlıurfa Eczacılar Odasını ziyaretinde, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması hedeflerini, aile hekimliği uygulaması vasıtasıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.
Vatandaşa en yakın yerden ve en iyi şekilde sağlık hizmeti sunmaya çalıştıklarını dile getiren Bakan Çelik, bu imkanların vatandaşların ayağına gitmesinin işin mali boyutunu da farklılaştırdığını vurguladı.
Faruk Çelik, ilaç harcamalarına değinerek, şöyle devam etti:
''Uygulamayla, yılda 8 kez hastanelere ve sağlık kuruluşlarına giden bir hasta, 45 milyara dayanmış bulunan sosyal güvenlik kurumu olarak harcamalar... İlaç harcamaları ise 5.2'den 16 milyara çıkmış bir Türkiye gibi sağlık tablosuyla karşı karşıyayız. Sağlık politikalarında sürdürülebilirlik çok önemlidir. Sağlıkta bu açılımlar gerçekleştirilirken aynı zamanda bunların sürdürülebilirliği de hesaplanarak bunlar yapılıyor. Herhangi bir kalemde, yanlış bir adım atmanız, tümden sağlık imkanlarını ve harcamalarını farklı boyuta taşınması ve neticesinde de sürdürülebilir olmaktan çıkmasına neden oluyor. Bu nedenle dikkatle yürütülmesi gerekiyor. Örnek vermek gerekirse aile hekimliği önemli ama buna paralel olarak sevk zinciri uygulaması yoksa mutlak bir boşluk meydana geliyor. Türkiye'de aile hekimliğini henüz istediğimiz düzeyde oturtmuş değiliz. Hekim açığından ve yetersizliğinden dolayı istediğimiz yerde değiliz. Ama aile hekimliğine geçtiğimiz yıl, yüzde 48 reçetelerin aile hekimliğinden oluştuğunu görüyoruz. Yüzde 48 reçetelerin aile hekimliğinden oluşması yeni bir hizmet alanı olarak karşımıza çıkan aile hekimliğinde böyle bir tablo dikkati çekici bir tablo. Bundan dolayı ister istemez bir kayıt getiriyorsunuz. Burada amaç vatandaşın ilaca ulaşmasını zorlaştırmak değil, aksine buradaki keyfiliği ve istismarı, burada gerçekten ihtiyaç duyan vatandaşın önüne muhtemel engeller çıkaracak, yeni bir durumla karşılaşmamak için bir katkı payı koyma durumuyla karşı karşıya kaldık. Yasayı Meclisten geçirdik şimdi Cumhurbaşkanımızın onayında. Böylece birinci, ikinci, üçüncü basamaklarda katkı payları bir şekil almış oldu.''
Bu yıl ''akılcı ilaç kullanımını'' da ele alacaklarını bildiren Bakan Çelik, şöyle konuştu:
''İçinde bulunduğumuz yıl akılcı ilaç kullanımını da ele alacağımız bir yıl. Hatta ilaç sisteminin zinciri dediğimiz; sektör, depo, eczacı ve tüm alımları gerçekleştiren SGK çerçevesinde nasıl bir sistem daha bu zinciri memnun eder, herkesi azami derecede memnun eder diye bu çalışmamızı da ocak ayı itibarıyla başlatmış bulunuyoruz. Ağustos ayına kadar, bu çalışmalarımızı gerek gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerdeki sistemler açısından gerekse Türkiye koşulları açısından ele aldığımız ve şu anda çalışmaya başladığımız bir konu olduğunu bilmenizi istiyorum.''
-''TEB ile masaya oturacağız''
Bakan Çelik, eczacıların yaşadığı sorunlara değinirken, 3 yıl önce eczacılarla anlaşma sağlanarak bir protokolü imzaladıklarını anımsatarak, aradan geçen yıllar içerisinde şartların ve durumların değiştiğini ifade etti.
Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) ile önümüzdeki günlerde masaya oturacaklarını belirten Faruk Çelik, şunları söyledi:
''Özellikle sektörle, kurum arasında geçen iskonto oranlarında geçen artışlar ve bu artışların matrahlara, bilançolara yansıması karlılığı daha da aşağı çeken ve eczacı aleyhine gelişen bir durumun olduğu tüm odalar tarafından ifade ediliyor. Protokol süresi yaklaşıyor, önümüzdeki günlerde yeniden masaya oturup TEB ile bu meseleleri görüşmeye başlayacağız. Burada bizim sosyal diyalog çerçevesinde dikkat ettiğimiz ve söyleyeceğimiz konu kısaca şu; problemlerin, yüzde yüz izalesi mümkün değil, öyle bir reçete olsa biz 'sosyal güvenliğin açığı' diye ifade edilen açıkları, bir kalemde alacağımız kararla kapatır ve bu şekilde rahat ederiz. Ama bizim rahat etmemiz, kamunun bütçesinin denk gelmesi, bu konuda yeterli değil. Çünkü olay kamunun bütçesinden ibaret değil. Eczacının, depocunun bütçesi ne oluyor, sektörün imalat ve üretimde yaşadığı sıkıntılar nedir, bunların hepsini düşünmek durumundasınız. Mesela ilacın hammaddesinde uygulanan KDV'nin kaldırılması taleplerine cevap verdik. Bu konuda Maliye Bakanımızla görüşmeler yaptık ve o konuda sorunu sektör açısından normalleştirmeye çalışırken aynı şey kurum için de eczacı için de müşterek düşünmemiz gereken konulardır. Yani yüzde yüz bir beklenti gerçekleşmez ama hepimizin yoluna sağlıklı devam edebileceği, 'eh işte memnunuz' diyebileceği bir noktaya geleceğimiz inancındayım. Arkadaşlarımız teknik olarak çalışmalarını sürdürüyorlar ve Şanlıurfa'dan döndükten sonra da oturup, değerlendireceğiz. Geçmiş dönemde olduğu gibi bir uzlaşma protokolünün daha çıkacağı inancı içerisindeyim.''
Bakan Çelik, ilaç sektörünün büyük ve önemli bir pazar olduğunu, pazardaki rekabeti de bildiğini ifade etti.
Eczacılık mesleğinin zor taraflarının bulunduğunu vurgulayan Çelik, hastalıkla boğuşan birinin yüzünün sayesinde güldüğünü gören bir eczacının, ciddi bir psikolojik rahatlığa kavuştuğunu söyledi.
-''Tarzımız diyalog ve uzlaşma''
Bakan Çelik, çok önemli konularda en ufak bir tartışma olmadan uzlaşma sağladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Genel siyaset, yönetim ve çalışma tarzımız diyalog ve uzlaşmadır. Çok önemli konularda bütün sivil toplum kuruluşlarıyla en ufak bir tartışma olmadan uzlaşıyı gerçekleştirdik. 300 bin işçimizle toplu sözleşme yaptık. Türkiye'de bunu kimse hiç hissetmedi. Aslında 300 bin kişinin yürüyebileceği ortamlar da oluşabilirdi. Çok şükür onu hiç kimse hissetmeden bu toplu sözleşmeyi yaptık. Asgari ücrette uzunca yıllardır kimsenin beklemediği uzlaşmayı sağladık. İşveren de işçi de imzayı attı ve 5 yıl önce bize nasip olmuştu, uzlaşıyla asgari ücret anlaşmasından çıktık. Sendika mevzuatları şu anda kamu çalışanları ve işçi sendikalarıyla ilgili de yine bir uzlaşıyla Bakanlar Kuruluna sevk ettik. Kamu çalışanları Sendikası Yasası Meclise gönderildi, diğeri de gönderilecek. Böylece İntibak Yasası bu şekilde emekli üzerinden uzlaşılarak Meclise gönderildi. Çok yoğun bir gündemi olan Bakanlığın (gülümseyerek) yetmiyormuş gibi bir de eczacılar gündemi var. Onu da önümüzdeki günlerde 'Urfa kebabı' gibi acı değil, yiyeceğimiz tatlı çerçevesinde, tatlı bir şekilde çözeceğimiz inancındayım.''
Faruk Çelik'e, Eczacı Odasına gelen konuşma engelli birkaç kişi, birlikte yaptıklarını belirttikleri, üzerinde kendi resminin bulunduğu bakır işlemeli tablo hediye etti. Bakan Çelik'in teşekkür ederek, tablonun ücretini vermek istediği engelliler, bunu kabul etmedi.
Bakan Çelik'e, Eczacılar Odası Başkanı Nejdet Bayık ve yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu ziyarette, Vali Celalettin Güvenç, AK Parti milletvekilleri Zeynep Karahan Uslu, Mehmet Akyürek ve Emin Önen eşlik etti.
AA