17-25 Aralık soruşturmasında internete düşen 'Bakara-Makara' ses kaydıyla ünlenen ve ABD'de tutuklu bulunan Reza Zarrab'tan çikolata kutusu ve ayakkabı kutusu içinde milyonlarca TL rüşvet aldığı iddia edilen Egemen Bağış, yalnız bırakıldığından dert yakınarak, dava arkadaşlarının kendisine inanmak yerine ses kayıtlarına inanmayı tercih ettiğini açıkladı. Ancak dönemin Hürriyet Ankara temsilcisi Metehan Demir'in o skandal tapeyi doğruladığını unuttu. Bağış Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Eski Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ı ise hedef gösterdi.
"Bakara-Makara"cı Egemen'den Davutoğlu ve Babacan'a salvolar!..
17-25 Aralık Büyük Yolsuzluk Soruşturmasındaki önemli isimlerden biri olan Egemen Bağış TGRT Haber'e konuştu.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Egemen Bağış, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu açık açık eleştirdi. "Dış politika kitap yazmaya benzemez" dedi.
'BİZE DOKUNDULAR HALK BANKASI'NDAN SORUMLU BAKAN'A DOKUNMADILAR'
Dönemin Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir'in "Bakara-Makara kaydını doğrulayıp özür dilediğini unutan Egemen Bağış "17-25 Aralık'ta bunlar bizim inancımızı sorgulamaya kalktılar. Kendi dava arkadaşlarım inanmayı tercih etti. Hatta bunu çıkıp açıklamamızı bile istemediler." dedi. Bağış dönemin Halkbank'tan sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı ise hedef gösterdi:
"Siirtli Egemen Bağış, Mardinli Muammer Güler, Muşlu Zafer Çağlayan Halkbank üzerinden yapılan bir kurgu ile siyasetten saf dışı bırakılmak istendi. Çok enteresandır 3'ü de Güneydoğuluydu. 3'ü de Milli Görüş kökeninden gelmiyordu. Yani AK Parti içerisinde zayıf halka olarak görülüyordu. Parti içindekilerin rahatlıkla gözardı edebileceği insanlar olarak değerlendiriliyordu ve onlara yönelik bir saldırı yapıldı. Ama Halk Bank'tan sorumlu bakana hiç kimse bir şey sormadı"
17 Aralık 2013'te ne oldu?
17 Aralık 2013 sabahı, Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç'in talimatıyla, birçok kişinin gözaltına alındığı büyük bir operasyon başlatıldı.
Gözaltına alınan kişilere, 'rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık' gibi suçlamalarının yöneltildiği operasyonu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz koordine ediyordu.
O dönemdeki İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, işadamları Ali Ağaoğlu, Rıza Sarraf ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında yer aldığı 89 kişi gözaltına alındı.