Erdoğan'ın Boşnak Cumhurbaşkanı Bakir İzzetbegoviç'le arasından su sızmazken, diğer taraftan Sırbistan'ın lideri Aleksander Vucic'le sarmaş dolaş...
SELÇUK YEŞİLYURT- SARAYBOSNA
BALKANLARDAN MI GELİYOR SOĞUK HAVA DALGASI?
Bir hava durumu raporundan bahsedilmeyecek bu yazıda önceden belirteyim. Türkiye'de ki rejimin kontrolunü kaybetmiş bir meczup gibi kafasını duvara vurup vurup durması Anadolu coğrafyasından bağlarını hiçbir tarihi süreçte koparamamış Balkanları telaşa veriyor.
Açalım: Malumunuz Balkan coğrafyası özellikle Batı Balkanlar (Bosna- Hersek , Sırbistan, Karadağ , Hırvatistan, Kosova ) son 100 yıl içinde değişik saiklerle tam üç defa (1. Dünya savası, 2 .Dünya savası, 92-95 savası) ellerine komşularının kanlarını bulaştırdı . Yani şöyle bir hesap yaparsak şu anda 23 yasında olan Davor'un (Sırp) babası, dedesi ve dedesinin babası 3 kuşak bu hesaplaşmaların bir parçası oldu. Ayni şeyler Hırvat Dragan için de Boşnak Amir içinde geçerli. Bazen motivasyon bağımsızlık , bazen daha büyük bir ideolojiye hizmet etme arzusu bazen de tamamen duygusal! Kan deryaları içinde bıraktı Bal diyarını .
Bosna - Hersek'te yaklaşık 2 yıl önce bölgesel Sırp yönetiminin Anayasaya aykırı bir şekilde referandum yapmasının ardından bölgede milliyetçi söylemler giderek artmaya basladı. Komsu ülkeler (Sırbistan,Hırvatistan) Bosna Hersek'te ki ırkdaşlarını bahane ederek adım adım daha fazla Bosna'nın içişlerine karışmaya başladı. Mesela en son Sırbistan Dışişleri Bakanı Daciç ( Hani Erdoğan'a Osman Aga şarkısını söyleyen ) Bosna Hersek'te ki özerk Sırp Bölgesinde bir otoyol açılışında son derece son derece gevrek bir şekilde özerk Sırp Bölgesini kastederek ' Bütün yollar Sırbistan'a çıkıyor .' deyip kahkaha attı
Yine 7 Ekim'de yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilemeyen Hırvat iktidar partisi Baskanı Dragan Coviç bütün Hırvatistan'ı ayağa kaldırıp seçim sistemi adil değil Boşnaklar Hırvat Cumhurbaşkanını seçiyor , B planı C planı diyerek motive ettiği Hirvat Başbakanı Plenkovici AB ülkelerine elçi yolladı.
Boşnaklar da ayrı bir dram. İktidar partisi SDA seçimlerden oylarını korudu, birinci çıktı .Lakin geri kalan bütün partiler tek tek basın açıklaması yaparak hiçbir şekilde SDA ile koalisyon yapmayacaklarını açıkladı . Yani bir nevi Pirus zaferi. Şartlar böyleyken belki yerelde bazı kantonlarda hükümet kurulabilecek olsa da devlet ve federasyon bazında Bosna Hersek'te - en az 2 sene -hiçbir koalisyon kurulamayacak gibi gözüküyor .
(Arda Turan'in son skandalından sonra basında bir şema yer almıştı. Olayın taraflarının birbiriyle ilişkilerini gösteren bu anlattıklarımdan da üç aşağı beş yukarı bir şema çıkartabilirsiniz )
Türkiye'de ki rejimin bir süredir şemsiyesi altına girdiği Rusya bloğu ise bütün bu hikayenin Sırp tarafında duruyor. Seçimlerden bir kaç gün önce Rusya Dış işleri Bakanı Lavrov Bosna Hersek'e ziyarette bulundu. Önce baskent Saraybosnaya gelen bakan daha sonra ozel sirp bolgesinin merkezi konumunda ki Banja Luka şehrine geçti. Orada kendisini Putin'in özel hayranı olarak tanımlayabileceğimiz özerk Sırp bölgesi başkanı Milorad Dodik'le bir araya geldi ve ülkesine geri döndü Bu ziyaretle beraber tabi ki Dodik rakibi mevcut cumhurbaskanı Ivanice açık ara fark atarak Bosna Hersek Cumhurbaşkanlarından biri oldu.
Türkiye bu işin neresinde?
Türkiye'nin durduğu nokta ise karmakarışık . Erdoğan'ın Boşnak Cumhurbaşkanı Bakir İzzetbegoviç'le arasından su sızmazken, diğer taraftan Sırbistan'ın lideri Aleksander Vucic'le sarmaş dolaş olması çok bilinmeyenli denklemlerin sayısını artırıyor. Bosna Hersekli Sırp lider Dodik radyoda Türkçe şarkı tepki verirken , Erdoğan'ın Saraybosna'da gelip miting yapmasına ses çıkartmadı . Bütün bu girift ilişkiler özellikle Türkiye'nin tutarsız politikaları , tarafların bir ileri ki adımı zorlama konusunda elini güçlendiriyor. Bir diğer teoriye göre ise Türkiye bu radikal ve ayrılıkçı anlayışların önünü açıyor .
Önce Sırbistan'ın daha sonra Bosna Hersek Özerk Sırp bölgesinin son bir iki yıldır silahlanmaya ayırdığı bütçeyi geometrik olarak artırmasını Erdoğan'ın son 5-6 yıldır Dünya silah ticareti pazarında ki yerini göz önünde bulundurarak değerlendirmekte fayda var. El eli el de yüzü yıkar felsefesiyle yapılan tüm bu hamleler bize gösteriyor ki soğuk hava dalgası bu sefer Balkanlardan gelmiyor.