"Balkanlar’da kalıcı barış için medya önemli bir enstrüman"

Bursa'da başlayan 'Balkan Ülkeleri Medya Forumu' devam ediyor. "Balkanlarda Kalıcı Barışın Tesisi İçin Etkili Bir Enstüman Olarak Medya" konusunda düzenlenen forum kapsamında, 'Demokratikleşme süreci, çok kültürlülük ve medya' konusu ele alındı. Anadolu Ajansı Genel Müdürü Hilmi Bengi'nin yönettiği 'Demokratikleşme Süreci, Çok Kültürlülük ve Medya' konulu oturumda, Balkanlarda kalıcı barışın tesisi için medyanın çok önemli olduğu üzerinde duruldu. Türkiye'nin, Balkanlar'da bir çok hatıra defteri bulunduğunu anlatan Hilmi Bengi, "Balkanlar'da kalıcı bir barışın tesisi için önemli olan enstrümanların başında medya geliyor. Bu nedenle ben bu forumun kalıcı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğine inanıyorum." dedi. Sinema Sanatçısı Erdal Özyağcılar ise kendisinin de Bursalı olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Elveda Rumeli dizisi için 2,5 yıl Makedonya'da kaldığını anlatan Erdal Özyağcılar, bu daveti aldığında düşünmeden geldiğini söyledi. Balkanlar'ın yüzyıllardır birlikte yaşanılan, insanlarla paylaşılan bir yer olduğunu anlatan Özyağcılar, "Aslında ne kadar birbirimize benzediğimizi Makedonya'da kaldığımız sürede daha iyi anladım. Ben orada Bursa'da dolaşıyor gibi hissediyordum kendimi." diye konuştu. Coğrafyanın ve fiziki değerlerin ayrışmaya tabu tutulmasından sonra huzursuzlukların baş gösterdiğinin altını çizen Özyağcılar, "Ne zaman fiziki ve doğal değerleri ayırmışız o zamana huzursuzluklar başlamış. Bize en uzak kültürlerden başlamak üzere, bütün kültürler birbirinden etkilenmiştir. Ülkelerden din, dil, tarih ve etnik çok kültürlülüğü bireysel özgürlükler bazında toplumsal ve bireysel bazda zenginlik olarak kabul edenler daha başarılı olur." şeklinde konuştu. Oynadığı dizilerde Balkanlar'da yaşayanlar ile Türk toplumunun birbiine ne kadar benzediğini daha iyi anladığının altını çizen Erdal Özyağcılar, "Biz orada Balkanların hatıra defterlerini açtık. Bu insanların aynı kaderi oynadıklarını gördük. Planlarımız barış içinde yaşama üzerine olmalı." diye ifade etti. "MEDYA, SANATÇI İLE MAGAZİNCİLERİN KAVGASINDAN İBARET DEĞİL" Medyanın ise sanatçılarla magazincilerin kavgasından ibaret olmadığını ifade eden Erdal Özyağcılar, şunları söyledi: "Medya; toplumların, halkların vazgeçemeyeceği bir güç. Medya olmasa geçmişi ve geleceği kimse bilemez. Medya halkın yönetimi denetlemesine, demokrasinin gelişmesine öncülük etmeli ve halkın sözcüsü olmalı. Bugün bir kuşak öncesine kulak verdiğimizde ne yazık ki büyük çoğunlukla acıları ve geri bırakılanları duyarız. Artık acıları değil, sevgileri ve dostlukları paylaşmalı ve ortak bir geleceği kurmak için çalışmalıyız." "GAZETECİLİK SERMAYE KAYGISI İLE YAPILMAMALI" Hırvatistan'dan katılan gazeteci Luko Brailo da Hırvatistan'da gazeteciliğin durumu hakkında bilgi verdi. Hırvatistan'da gazeteciliğin sermayenin eline geçtiğine dikkat çeken Luko Brailo, artık gazetecilik değil, birilerinin sözcülüğünün yapıldığına atıfta bulundu. Bugün Hırvatistan'da artık gazetelerin birbirine benzemeye başladığına dikkat çeken Luko Brailo, "Bilgi, artık özel medya kuruluşları tarafından gözardı edilmekte. Gazeteciliği, artık siyasilerin bir denetleyicisi gibi görmek mümkün değil, artık medyanın altın çağında bir sermaye elde ettiklerini kabul etmemekteler. Bu işten yüzde 20'lerde gelir ede ederken, gazeteciliğin önemine dikkat etmemekteler. Artık gazetecilik haber değil, kar kaygılı yapılıyor." dedi. "BALKANLARDAKİ KAN BANYOSU ARTIK BİTMELİ" Karadağ'dan Srdjan Kusova ise sözlerine bir anısını anlatarak başladı. Srdjan Kusova, 10 yıl önce bir kişinin kendisine çocuklarını hangi kimlikle yetiştireceğini sorduğunu anlattı. Kusova, şöyle dedi: "Ben de ona çocuklarımı hepsine uygun olarak yetiştireceğimi söyledim. Balkanlarda kimsenin iki kökene sahip olmadığı için bu cevabım şaşkınlık oluşturdu. Balkanlar hala tek din, tek milliyet ya da yapının diğerini dışladığı bir ortamdır. Balkanlar'da çok kültürlü bir yapının önplana atıldığını görmek mümkün. Yugoslavya sürekli son yıllarda savaşın eşiğinde." Eski Yugoslavya'daki kan banyosunun artık sona ermesi gerektiğini aktaran Srdjan Kusova, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda bu ülkeleri yönetenlerin hangi atmosferde yetiştikleri, bizi nereye götürecekleri açısından son derece önemli. Balkan milliyetçilerin ektikleri kötü tohumları silebilirlerse burada huzur gelir. Bu farklılıkların zenginlik olarak ele alınması çok önemli." Medyanın da bu konularda önemli rol alması gerektiğinin altını çizen Srdjan Kusova, "Ama medya bu konularla pek ilgili değil, bunlardan birinci neden yabancı düşmanlığı, diğeri ise son yıllarda medyanın içindeki süreç. Modern teknolojiler medya üzerinde büyük etkisi var. Şu anda içinde bulunduğumuz zaman çok hızlı hareket ediyor. Şu anda tabloid medya unsurları ortaya çıkmış. Bu reklam konusu ortaya çıktığından medya kendilerinin ortaya çıkardığını pazarlama kaygısı ile hareket edip birilerinin yönlendirmesi ile hareket ediyor. Ucuz haberleri topluma pompalamakta. Kar amacı güden şirketler bunda etkili." şeklinde konuşmasını noktaladı.
02 Mayıs 2011 14:38
DİĞER HABERLER