Bir dönem Estonya, Litvanya ve Letonya'yı Belarus ve Rusya'ya bağlayan, Sovyetler Birliği döneminden kalma 16 hat vardı.
Petrol ve doğal gaz ihracatçısı Rusya ile elektrik bağlarının koparılması, bölgede 'sembolik' ve 'jeopolitik' bir öneme sahip. Bu yöndeki çalışmalar, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı tam ölçekli işgalinin ardından hız kazandı.
Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, "Bu, Rusya ve Belarus'a olan enerji bağımlılığımızda geriye kalan son unsuru terk ettiğimiz anlamına geliyor," dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Vilnius'a gelerek geri sayımın yapıldığı ekranın önünde, Baltık ülkelerinin Sovyetler döneminden kalma elektrik hatlarını geride bıraktığı anlara tanıklık etmesi bekleniyor.
Estonya, Litvanya ve Letonya'yı Rusya ve Belarus'a bağlayan 16 hat vardı ve bunlar Baltık ülkelerinin enerji tedarikinde AB'ye yönelmesiyle beraber yıllar içinde bir bir devre dışı bırakıldı.
Cumartesi günü bölge ülkelerini Rusya'nın Kaliningrad bölgesine bağlayan son iletim hattı da kapatılacak. Ardından 24 saat süreyle "Baltık Güç Sistemi" olarak adlandırılan bir moda geçilecek.
Bunu takiben üç ülke, Finlandiya, İsveç ve Polonya ile olan enerji hatlarıyla ihtiyacının tamamını AB'den karşılayacak.
Rusya ve Belarus ile 1.633 kilometrelik kara sınırına sahip olan Baltık ülkeleri, Temmuz 2024'te Moskova ve Minsk'i, elektrik hatlarının askıya alınacağı noktasında bilgilendirmişti.
Bu resmi bilgilendirmeye rağmen şimdi bir dönem Sovyetler Birliği yıllarında birlikte yaşadıkları Rusya ve Belarus'tan gelebilecek olası tepkiye karşı tetikte bekliyorlar.
Öte yandan bölgede bazı ülkeler ihtiyati tedbirler almaya başladı. Estonya'nın kamu yayıncısı ERR, jeneratör satışlarının arttığını bildirdi.
Öğretmeni zorbalayan lise öğrencilerine soruşturma
FİFA Trump'a barış ödülü verdi
Sayıştay bütçeyi yuttuğunu açıkladı: Şehir hastaneleri için hani cebimizden kuruş çıkmayacaktı
Almanya'da koalisyon direkten döndü!
'Kendine muhabir' ve sokak röportajında mani okuyan kasketli vatandaş tutaklandı
Talimat saraydan mı? Üst düzey memura seyyanen 30 bin zam neden geri çekildi?