Baluken: Türkiye ve bölge halklarını bölgesel savaşa çekme gayreti var

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Rus savaş uçağının düşürülmesinin Türkiye ve bölge halklarını bir bölgesel savaşın içerisine çekme gayreti olduğunu belirtti. Baluken, bugüne kadar ısrarla sürdürdükleri yanlış Suriye politikasını bütün halklara bir bölgesel savaş olarak AK Parti'nin fatura etmek istediğini söyledi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Baluken, içerdeki ve dışardaki gelişmeleri değerlendirdi. Bugün hükümet programının Meclis Genel Kurulu'nda okunacağını hatırlatan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, yeni bir hükümet kurulmadan dün itibariyle hem içerde hem de dışarda yeni kabinenin programının sahaya sürüldüğünü savundu. Şu an programı Türkiye ve bölge halklarının bildiğini ifade eden Baluken, "İçerde savaş, bölgede savaş programı Meclis Genel Kurulu'nda henüz okunmadan dün itibariyle sahaya sürülmüş durumda." ifadelerini kullandı.

Nusaybin'de sokağa çıkma adı altında terör uygulamalarının yapıldığını iddia eden Baluken, AK Parti hükümetinin uzun bir süredir kesintisiz bir şekilde savaş hükümeti programıyla çalıştığını savundu. Yeni kabinenin de tıpkı kendisinden önceki kabineler gibi bir savaş hükümeti olacağının en açık mesajlarını Nusaybin'de vermeye devam ettiğini anlatan Baluken, 13 günde 8 sivilin öldüğünü kaydetti. 7 Haziran'dan bu yana tüm bölgede 146 sivilin hayatını kaybettiğini anlatan Baluken, kabinede isimlerin değişmesinin bir sonucu karşılığı olmadığını vurguladı.

Rus savaş uçağının düşürülmesinin Türkiye ve bölge halklarını bir bölgesel savaşın içerisine çekme gayreti olduğunun altını çizen Baluken, bugüne kadar ısrarla sürdürdükleri yanlış Suriye politikasını bütün halklara bir bölgesel savaş olarak AK Parti'nin fatura etmek istediğini söyledi. Savaş uçağının sınırı geçip geçmediği tartışmasının tamamen yapay bir tartışma olduğunu dile getiren Baluken, "AKP'nin böyle bir sorunu yok. Zaten kendi açıklamaları da çelişkilerle dolu. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaları bir iki saat sonra tekzip edecek bir çelişkinin, çaresizliğin acizliğine düştüler. Belliki burada sınırı aşıp aşmama değil, kendi emrindeki çetelere operasyon yapan Rusya'ya karşı çok tehlikeli bir misilleme durumu söz konusu." diye konuştu.

Türkmenlerin de bölgede hedef haline getirildiğini dile getiren Baluken, AK Parti'nin Türkmenlerle ilgili bir kaygısının da olmadığını savundu. Putin'in Türkiye'nin AK Parti eliyle IŞİD ile petrol ticareti yaptığını söylediğini hatırlatan Baluken, AK Parti'den konuya ilişkin tek bir cevap duyulmadığına dikkat çekti. Bunun bir suçluluk psikoloji görüntüsü verdiğini dile getiren Baluken, bir an önce çıkıp petrol ticareti yapılıp yapılmadığının açıklanmasını istedi.

AK Parti'nin Parlamento'ya bilgi sunması gerektiğini, Meclis dışı partilerin de bilgilendirilmesi gerektiğini dile getiren Baluken, "Biz bu amaçla Meclis'i bir an önce bu Suriye krizini, Rusya ile yaşanan bu krizi görüşmek üzere bir genel görüşmeye çağırıyoruz." dedi. Bugün yaşanan krizin basit olmadığını ifade eden Baluken, şöyle devam etti: "Rusya ile askeri, ekonomik, siyasi anlamda gelişecek olan krizin faturası bütün halklarımız açısından son derece yakıcı olur. O nedenle bu krizi tırmandırmak yerine bir an önce diyalog kanallarının açılması ve tansiyonun düşürülerek barışçıl diplomatik çabalara önem verilmesi gerekir. Türkiye'nin de Rusya'nın da Suriye üzerinde hesap yapan bütün ülkelerin de orada vekalet savaşlarını bir kenara bırakarak orada Suriye topraklarının asıl sahibi olan halkların iradesini esas alan yeni bir anayasa çalışmalarını güncelleyecek, gündemleştirecek barışçıl diplomatik çabalara yoğunlaşması gerektiğini ifade ediyoruz."

Bir soru üzerine, sokağa çıkma yasakları için her yerde suç duyuruları yaptıklarını dile getiren Baluken, ancak yargı süreçlerinin de siyasallaştığını, yargının AK Parti'nin vesayetine girdiğini, bu sebeple Anayasa ihlaline yönelik tarafsız bir karar alınamadığını kaydetti. Hukuk devleti ve demokratik geleceğin katledildiğini savunan Baluken, Eş Başkan Demirtaş'a suikast iddialarıyla ilgili de valiliğin yaptığı açıklamanın olayı örtbas etmeye yönelik olduğunu söyledi. Bu tutumun devam ettiğini ve yeni bir gelişme olmadığını anlatan Baluken, "Bize onun kurşun izi olmadığını söyleyenler, ne olduğunu da söylemiyor. Tam bir skandaldır. Net bir suikast girişimidir. Devletin elinde bu bilgiler olmasına rağmen herhangi bir önleyici tedbir almamıştır. Ortaya çıktıktan sonra da bunu örtbas etmenin telaşına düşmüştür. Hepimize mesaj verilmek isteniyor. Biz bunlara karşı, bu mesajlara karşı asla diz çökmeyeceğiz. Direnişimizi daha fazla yükselterek cevap vereceğiz." dedi.

Leyla Zana'nın yemini konusundaki bir soruya ise Baluken, alacağı bireysel karar ne olursa olsun destekleyeceklerini söyledi. CİHAN
25 Kasım 2015 13:51
DİĞER HABERLER