2. Balyoz davasında mahkeme, reddi hakim talebinin görüşülmesi için davayı 3 Ekim'e erteledi.
İkinci ''Balyoz Planı'' davasında mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim talebini değerlendirmesi için dosyayı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmada, sanık Bilgin Balanlı'nın avukatı Şeref Dede, müvekkilinin kaçma şüphesinin bulunmadığını ve YAŞ üyesi olduğunu belirterek, ''Balanlı'nın Eskişehir'deki bir evde sahte dijital verilere dayanılarak suçlanmaktadır. Müvekkilim bunları kabul etmediğini ifade etmiştir. Ortada bir suç var ve çete var. Söz konusu sahte dijital verileri hazırlayanlardır. Yargılanmanın tutuksuz olması gerekir. Bu nedenle müvekkilim Balanlı'nın tahliyesini talep ediyorum'' dedi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Ahmet Zeki Üçok da, birinci sınıf hakim albay olduğunu belirterek, yargılamanın Askeri Yargıtay'da yapılmasını istedi. Mahkemenin ''görevsizlik'' vermesi gerektiğini savunan Üçok, ''Mahkemenin Türk milleti adına yargılama yaptığından tereddütlerim var. Türk milleti tarihte bu salonda yapılan zulmü düşmanına dahi yapmamıştır. Türk milleti adına yargılama yapan mahkeme hak ve hukuku hiçe sayarak aylardır tutuklu kalmamıza karar veremez. Mahkeme askerlere hakaret dolu iddianameyi kabul edemez'' dedi.
Üçok, reddi hakim talebinde de bulunduğunu sözlerine ekledi.
Sanıklardan Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın avukatı Ali Fahir Kayacan, söz alarak 12 sayfalık reddi hakim talebini içeren dilekçeyi, mahkeme heyetine sundu.
Duruşmada söz alan bir kısım sanıklar avukatı Celal Ülgen de, mahkemelerin anlaşılmaz bir biçimde askerlerin tutuklanmasında bir kararlılık gösterdiğini öne sürerek, ''Bu kararlılık delillere dayanmamakta, anlamadığımız bir gücün isteğinin yerine getirilmesi şeklinde olmaktadır. Örneğin Balanlı paşadan önce, 6 subay savcılıkça mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakılmış, böylece Balanlı paşa adeta savcılığa bir an önce gelmesi için özendirilmiştir. Arkasından savcıların serbest bıraktığı bu 6 kişiyi mahkeme tensip zaptı ile tutuklamıştır. Bu organizasyonu kim yapmaktadır? Bir güç, bir otorite istediğini gerçekleştirmektedir'' dedi.
Avukat Ülgen, mahkemenin hakimlerinin, kendi düşünce ve inanışlarına karşı bağımsız olmadıklarını iddia ederek, heyet halinde hakimleri reddettiklerini açıkladı.
Sanık Sinan Topuz'un avukatı Ahmet İnan Yılmaz ile tutuklu sanıklardan Ayhan Üstbaş, Bülent Kocababuç, Mehmet Örgen, Rafet Oktar'ın avukatı Kemal Yener Saraçoğlu da reddi hakim talebinde bulundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için dava dosyasının yetkili merci olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Tutuklu sanıkların mevcut durumlarının sürdürülmesine karar veren mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Ahmet Sinan Ertuğrul ve Beyazıt Karataş'ın bu hallerinin devamını öngördü.
Duruşma, 3 Ekim 2011 gününe ertelendi.