Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 45'inci birleşimi açıldı. Birleşimi TBMM Başkanı İsmail Kahraman yönetiyor. 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesine başlandı.
HDP Grubu adına konuşmak için kürsüye gelen Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, genel kurul sıralarının boş olduğunu görünce "Sayın Başkan, herhâlde seyircisiz oynama cezası alınmış bir maç gibi şu anda Genel Kurul." ifadelerini kullandı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise "Sayın Yıldırım, naklen yayın var ya, hem de güzel bir saatte." karşılığını verdi.
"BANKA HESAPLARINA GEÇİRDİĞİ ŞÜPHESİZ FARKLI MEBLAĞLAR VARDIR"
Komisyon aşamasında Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken "Yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın müştemilatıyla birlikte, tefrişatıyla birlikte maliyetinin 5 milyar dolar olduğu tevatürü orta yerde dolaşmaktadır. Bu yanılgılı bir ifade olabilir ama bunu düzeltmekle yükümlü olan sizlersiniz." diye çok açık sorduklarını belirten Yıldırım, şöyle devam etti: "Cevap vermek istemedi, ısrar edince Sayın Genel Sekreter şu cümleyi kullandı: 'Oranın inşaatı başladığında, sarayın inşaatı başladığında Başbakanlık binası olarak düşünüldüğü için, Başbakanlık bütçesinden karşılanmıştır. Bunu biz Cumhurbaşkanlığı olarak bilemeyiz.' Burada bulunan komisyonumuzun değerli üyeleri de buna şahit oldular ve komisyon tutanaklarına da geçti. Daha sonra beş başbakan yardımcımız ayrı ayrı geldiler ve her birine ayrı ayrı sorduk. Hiçbiri bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın müştemilatı, tefrişatıyla ilgili bir cevap verebilmiş değil, biz de merakla bekliyoruz. Bir de komisyon görüşmeleri esnasında şunu öğrenmiş olduk: Bakın, 'Orası yapılmaya başlandığında Başbakanlık binası olarak düşünülmüştü." derken, aslında şunu ifade ediyor: Orası Cumhurbaşkanlığı ya da Başbakanlık için değil kişi için yapılmış çünkü Sayın Erdoğan eğer bugün Başbakan olarak kalmış olsaydı orası Başbakanlık binası olarak kullanılacaktı. Orası bir kamu binası olarak değil veya bir kamu kampüsü olarak değil, bir kişinin kullanımı için özel tasarlanmıştır, yapılmıştır, en azından Cumhurbaşkanının Sayın Genel Sekreteri tarafından böyle ifadelendirilmiştir."
Bu sözler üzerine AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, "Tapusunu üzerine mi aldı?" diye sordu. Yıldırım ise "Ya, şimdi Hükûmet adına konuşulacaktır, siz gelir… Hükûmet adına cevap verilir. Bakın, ben kendi yorumumu eklemeksizin bana verilen cevapları sizlerle paylaşıyorum değerli arkadalar. Tapusunu şüphesiz üzerine almıyor ama tapusunu üzerine aldığı… Madem öyle, banka hesaplarına geçirdiği şüphesiz farklı meblağlar vardır. 17 ve 25 Aralık'tan bugüne kadar rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili hiçbir araştırma önergesinin kabul edilmemiş olması…adı geçen bakanların hiçbir şeklide yargılanmasını kolaylaştıracak bir tavrı siyasi iktidarın takınmamış olması bizim bu konudaki kuşkularımızı artırmıştır." karşılığını verdi. Bu sözler AK Partili milletvekillerinin sert tepkisine sebep oldu.
"ULUDERE HAYATA DÖNDÜRME OPERASYONU MU DESEYDİK?"
Konuyu HDP'nin muhalefet şerhinin bütçe raporuna eklenmemesine getiren Yıldırım, "Ne demişiz? Güvenlikçi ve savaş bütçesi. İşte, açıkladık: İçişleri, Millî Savunma Bakanlığı'nın giderek artan bütçesi… Ne demişiz muhalefet şerhinde rahatsız oldukları? Roboski katliamı. Peki, ne deseydik? Operasyon kazası mı deseydik? Uludere hayata döndürme operasyonu mu deseydik? Katliam katliamdır. Bombalanan uçaklarla 35 çocuğumuz katledildi, bunun adı dünyanın her yerinde katliamdır. Niye rahatsız oluyorsunuz bundan?" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, sözlerine, "Şiddet ile özgürlük ters orantılıdır. 'Bir toplum ne kadar özgür olursa güç ve şiddet kullanımı o kadar azalır.' Noam Chomsky söylüyor. Özgürlük ve şiddet arasındaki dengeyi yitirmiş bu ülke gerçekliğinde özgürlüklerin, toplumsal barışın, demokrasinin bütçede yaşam bulacağı, zenginler ile fakirler arasındaki makasın, zenginler ile fakirler arasındaki makasın kapandığı, emekçilerin zenginler karşısında ezilmediği, kadının eril zihniyet karşısında şiddet görmediği, şu güzel ülkenin doğasının, ekolojisinin sermayenin hırsı için talan edilmediği, aynı şekilde çocuklarımız ve gençlerimizin gerçek anlamda eğitimdeki payının arttığı, toplumsal çılgınlığımızın bir toplumsal hastalığa dönüşmediği bir ülke özlemiyle bütçenin bütün ülkemize hayırlı olmasını diliyorum." şeklinde tamamladı.
"EĞER AÇIKLAMAZSA YILDIRIM, İSMİNİN ÖNÜNE EKLENECEK SIFATI KENDİSİ BİLİYORDUR"
Ahmet Yıldırım'a cevap vermek için söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise "Sayın Yıldırım konuşurken Sayın Cumhurbaşkanına ilişkin olarak külliyeyi kendisi için yaptırdığını, Cumhurbaşkanı ya da Başbakan, ne olacaksa kendisinin orada oturacağını söyledi. Arkadaşımız da dedi ki: Tapusunu kendisi mi almış? Buna sinirlendi Sayın Yıldırım ve hem arkadaşımıza, bir nevi, hem de grubumuza had bildirme kastıyla, bakın, kasıt önemli, bu kasıtla, 'Olabilir, tapusunu almamış olabilir ama banka hesaplarına geçirdiği meblağlar var.' dedi. Bunu söylerken aslında grubumuza yönelik, kendisine laf atılmasına karşı öfke sebebiyle, tecziye amaçlı bir konuşma yaptı, işin böyle bir tarafı var. Şimdi, ben Sayın Yıldırım'dan bu ifadesi dolayısıyla, gelip burada, Sayın Cumhurbaşkanı hangi banka hesabına, ne zaman, kaç lira geçirmiş, nedir bu meblağlar; açıklamasını beklerim. Eğer açıklamazsa Sayın Yıldırım'ın bu açıklamama hâli karşısında, isminin önüne eklenecek sıfatı kendisi biliyordur." dedi.
MECLİS KÜRSÜSÜNDEN YÜZÜĞÜNÜ GÖSTERİP ERDOĞAN'IN KONUŞMASINI HATIRLATTI
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de Bostancı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yapılan eleştirilere cevap vermesini eleştirdi. Gök, bu eleştirilere cevabı hükümetin vermesi gerektiğini vurguladı. Daha sonra ise Meclis kürsüsüne HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım çıktı. Bu sırada AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, Yıldırım'a yönelik birkaç kez "Açıklamazsan şerefsizsin." ifadelerini kullandı.
Yıldırım ise "Şerefsiz sensin tamam mı, utanmıyor musun?" karşılığını verdi. Daha sonra Yıldırım, "Hiçbir zaman kendime yediremeyeceğim cümleyi size iade ediyorum. Naci Bey keşke sözlerimi iyi dinleseydiniz. İkincisi sataşan arkadaşınızı susturmayı da göreviniz gereği bilseydiniz bari. Cumhurbaşkanının kendi ağzından söyleyeceğim. Şu alyansı çıkardı ve sermayem bu dedi. Bundan fazla bir mal varlığım olursa demek ki çalmışımdır. 3 milyar dolar nereden geldi arz ediyorum." şeklinde konuştu.
Meclis Genel Kurulu'nda bir süre daha gerginlik devam etti.
Cihan CİHAN