Bankaların tüketicilerden aldığı ücretler
-Türkiye Bankalar Birliği (TBB), bankaların, Türk Ticaret Kanununa
göre verdikleri hizmet nedeniyle ücret alma haklarının bulunduğunu
belirtirken, Tüketiciler Birliği ise birçok ad altındaki
BALIKESİR (A.A) - Zafer Akpınar - Tüketiciler Birliği, kredi
kartı aidatı ve hesap işletim ücreti başta olmak üzere birçok kalemden
alınan ücretlerin yasa dışı olduğunu ileri sürerken, Türkiye Bankalar Birliği
(TBB), bankaların, Türk Ticaret Kanununa göre verdikleri hizmet nedeniyle
ücret alma haklarının bulunduğunu belirtti.
TBB ve Tüketiciler Birliği, bankaların tüketicilerden aldığı ücretlere
ilişkin, AA muhabirinin sorularını yazılı cevaplandırdı.
TBB, Tüketicilerden kredi kartı aidatı, hesap işletim ücreti, dosya
masrafı, hayat sigortası, havale, EFT, ATM nakit çekim masrafı, bakiye
görüntüleme, mevzuat araştırma, dekont, ekstre, telefon, faks ve posta, SMS,
e-posta, menkul kıymet şifre gönderimi, menkul kıymet bakımı, rehin ve haciz
kaldırma gibi birçok kalemden ücret alınmaktadır iddiasına karşılık detaylı
cevaplar verdi.
Birlik, bankacılık sektöründe uygulanan komisyonların, müşteri isteğine
bağlı kullanım, maliyet bazlı fiyatlandırma, faiz fiyatlamasına entegre maliyet,
aynı hizmetin ucuza alınabilmesi opsiyonu olmak üzere 4 ana başlıkta
değerlendirilebildiğini belirtti.
Bankacılık sektörünün, tekelin olmadığı, aksine yoğun rekabetin yaşandığı
bir sektör olduğuna dikkat çekilen TBBnin açıklamasında, şunlar kaydedildi:
Müşterinin seçme hakkı mevcut olup, diğer hiçbir sektörde olmamasına
karşılık Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) nezdinde Türkiyedeki
bütün bankaların fiyatlama karşılaştırmasının yapıldığı bir ortam bulunmaktadır.
BDDKnın 6 Ocak 2011 tarih ve 2011/1 sayılı genelgesi uyarınca, bankaların
bireysel müşterilere sundukları hizmetler (para aktarma işlemleri, bireysel
krediler, kredi kartları ve banka kartları, mevduat hesapları, ATM kullanımı,
kiralık kasa ücretleri, menkul kıymet işlemleri, çekler ve senetler ile diğer
işlemler) karşılığı tahsil ettikleri masraf, ücret, komisyon gibi her türlü faiz
dışı unsur ve yasal kesintinin yanı sıra bazı bankacılık ürünleri için faiz
oranları bilgilerine bankaların, BDDKnın ve TBBnin internet sitelerinde ana
giriş sayfalarında Bankacılık Ürün ve Hizmet Ücretleri başlıklı ortak logo
üzerinden ulaşılabilmektedir.
Logonun, doğrudan BDDK sayfasına yönlendirme yaptığı vurgulanan açıklamada,
Söz konusu tutarlarda değişiklik olması halinde veriler BDDK tarafından eş
zamanlı olarak güncellenmektedir. Logonun yönlendirdiği BDDK sayfasında,
ürün/hizmetler karşılığı tahsil edilecek tutarlara ilişkin bankalararası
karşılaştırma yapılabilmesi imkanı da bulunmaktadır ifadesi kullanıldı.
-Kredi kartı aidatı ve hesap işletim ücreti-
Bankaların, Türk Ticaret Kanununun 12nci maddesine göre, faaliyette
bulunan ticarethaneler olduğu dile getirilen açıklamada, şöyle denildi:
Kanunun 11inci maddesine göre, ticarethane, fabrika veya ticari şekilde
işletilen diğer müesseseler, ticari işletme sayılmaktadır. Kanunun Ücret isteme
hakkı başlıklı 22nci maddesinde ise Tacir olan veya olmayan bir kimseye,
ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir
ücret isteyebilir hükmü bulunmaktadır. Dolayısıyla, bankaların Türk Ticaret
Kanununa göre verdikleri hizmet nedeniyle ücret alma hakkı bulunmaktadır.
Kredi kartı ücretinin, taleple başlayıp kullanım süresi boyunca devam
eden, banka tarafından verilen çeşitli hizmetlerin ve operasyonel işlemlerin
maliyetleri karşılığında kart hamillerine yıllık yansıtılan bir bedel olduğu
belirtilen TBBnin açıklamasında, şunları kaydedildi:
Maliyetleri oluşturan başlıca işlemler ve hizmetler, kart basımları, yurt
dışından temin edilen kart plastikleri ve bunların üzerlerindeki çipler ile kart
ve çip üzerine kart sahibine ilişkin bazı bilgilerin yazılması, operasyonel
maliyetler, her ay düzenli olarak gönderilen ekstrelerin basım ve gönderilmesi
maliyetleri, sigorta maliyetleri, uluslararası kredi kartı kuruluşlarına ödenen
lisans bedeli ve çeşitli ücretler, müşteri hizmetlerini sağlamak için 7 gün 24
saat çalıştırılan personele ödenen ücretler ve bunlara ilişkin yatırımlar ile
teknolojik altyapı maliyetleri şeklinde sayılabilir.
Hesap işletim ücretinin ise vadesiz hesap açılması talebi ile başlayıp
kullanım süresi boyunca devam eden ve banka tarafından karşılanan operasyonel
faaliyetler ve çeşitli hizmetlerin bedeli olarak hesap sahibine yansıtıldığı
vurgulanan açıklamada, şu bilgiler yer aldı:
Bankalar, müşterilerine vadesiz hesap açmakla müşterilerine hizmet
sunmaktadır. Çünkü hesap sahibi, birikimini banka güvencesinde saklayabilmekte,
bankada yatırım hesabı da var ise bu birikimi yatırım fonu ve/veya hisse senedi
alıp satarak artırabilmekte, arzusuna göre Otomatik Vezne Makineleri (ATM),
telefon veya internet kanalıyla faturalarını ödeyebilmekte, dilerse otomatik
ödeme talimatı verebilmekte, üçüncü şahıslara havale/Elektronik Fon Transferi
(EFT) yapabilmekte, hesabındaki paraya nakit olarak ihtiyaç duyması halinde
Türkiyenin dört bir yanındaki banka veya Ortak Nokta ATMlerinden
ulaşabilmektedir.
Hesap sahibinin, kendisine tahsis edilen banka kartı ile iş yerlerinden mal
ve hizmet alabildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
Her bir banka kartının, basım maliyetinin yanı sıra, yazılım, matbuat,
kargo gibi çeşitli operasyonel maliyetleri bulunmaktadır. Bankalar, müşterinin
talebi halinde, her ay hesap özeti üreterek müşterilerin adreslerine
ulaştırmakta, muhtelif risklere karşı sigorta primleri ödemekte, uluslararası
kuruluşlara bir bedel ödemekte ve müşteri hizmetlerini sağlamak için 7 gün 24
saat personel çalıştırmaktadır. Bankalar kendi tercihleri ve maliyet yapıları
doğrultusunda hesap işletim ücreti tahsil ederek yaptıkları bu ve benzeri
masrafların karşılığını almaktadır.
-Tüketiciler Birliği: 35 kalemden ücret kesiliyor-
Bankaların tüketicilerden aldığı ücretlerle ilgili her gün yeni bir şeyin
ortaya çıktığını vurgulayan Tüketiciler Birliği ise şu ana kadar bilinen 35 ad
ve kalemle ücret kesildiğini bildirdi.
Vadesiz açılan hesaptaki paranın, tüketicinin haberi olmadan banka
tarafından çalıştırılıp, faiz alındığı ve karşılığında bir bedel ödenmediği dile
getirilen açıklamada, Dolayısıyla sizin paranızla para kazanan bankanın bir de
bu hesabınızdan hesap işletim ücreti alması hiçbir gerekçeyle izah edilemez ve
kabul edilemez bir gerçektir ifadesi kullanıldı.
Bankaların, güven müesseseleri olduğuna işaret edilen açıklamada, şöyle
denildi:
Siz bireysel tüketici olarak paranızı bankaya emanet ediyorsunuz, sizin
güveninizi istismar edip hesabınızdan ücret kesintisi yaparak ihanet ediyor.
Şimdi banka bunu yapınca haklı, tüketici bu haksızlık karşısında hakkını arayınca
haksız olarak görülmektedir. Bugün basit bir hesaplama yaparak, 54 milyon adet
kredi kartı artı ve 90 milyon vadesiz mevduat hesabı olduğunu kabul edelim. Kredi
kartlarında alınan ücret, ortalamada tahminen 50 liradır. Bu, yılda 2 milyar 700
milyon lira demektir. Vadesiz hesaplardan alınan ücretler de tahminen ortalama 85
liradır. Bu da 7 milyar 650 milyon lira demektir. Dolayısıyla sadece kredi kartı
aidatı ve vadesiz hesaplardan alınan ücretten bankaların yılık geliri 10 milyar
350 milyon lirayı bulmaktadır.
-Bankaların faiz dışı geliri 19,2 milyar
Makul bir ücret aldıklarını iddia eden bankaların, tüm yasaları açık açık
çiğnediği ileri sürülen Tüketiciler Birliğinin açıklamasında, En önemlisi
bazı bankaların kredi kartı aidat ücreti almadıkları bilinmektedir. Bu demektir
ki kart ücreti alınması bankalara herhangi bir yasa ile verilmiş bir hak
değildir değerlendirmesi yapıldı.
Bankaların 2012 yılı faiz dışı gelirlerinin açıklanan rakamlarla 19,2 milyar
lira olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Sektörde halihazırda 49 banka hizmet vermektedir. Faiz dışı gelir olan
19,2 milyar liranın kaynağını, bankacılık hizmet gelirleri ile kredilerden alınan
ücret ve komisyonlar oluşturmaktadır. Bugün büyük karlılığı olan bu kaynaktan
hiçbir banka vazgeçmek istemez. Dolayısıyla ilgi yasa hükümlerini kendilerine
göre yorumlayarak haklı oldukları tezini ileri sürüp aldıkları ücretlere haklı
bir kılıf uydurmak istemeleri kabul edilebilir gibi görünse de bunun hakkaniyetli
bir gerekçe olmadığı açıktır. Kanunlar, ücret alınmasını makul sayılabilecek bir
miktar olarak hüküm altına almıştır. Ne yazık ki bankalar, makul kelimesini
menfaatlerine göre fahiş ücret alımı yorumu yaparak çok yüksek ve kabul
edilemez bedelleri almışlardır.
Yayıncı: Kamuran Akkuş