Gazeteci Mehmet Baransu’nun yargılandığı 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tarafsızlığını ve adil yargılama belirten Avukat Çiğdem Koç, ‘‘Müvekkili ismi ile yargılıyorsunuz, eylemleri ile değil. Bu nedenle reddi hâkim talebinde bulunuyor, sizi ve heyeti reddediyorum.’’ dedi.
Kapatılan Taraf gazetesinin eski yöneticileri ve muhabiri Mehmet Baransu’nun yargılandığı davanın karar duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde P24 tarafından takip edildi.
Haziran ayında görülen duruşmada esas hakkında mütalaasını sunan savcı, Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur’un “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” (TCK 329) suçlamasıyla cezalandırılmalarını talep etmişti.
Mehmet Baransu’nun ise “devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belgeleri yok etme, tahrip etme, üzerinde sahtecilik yapma, hileyle alma veya çalma”, “gizli kalması gereken bilgileri temin etme” ve “açıklama” suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.
Dava kapsamında 2 Mart 2015 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Mehmet Baransu, mahkemede hazır bulundu.
Duruşma savcısı, Haziran ayında görülen duruşmada sunduğu esas hakkında mütalaasını tekrarlayarak Mehmet Baransu, Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur’un cezalandırılmalarını, Tuncay Opçin hakkındaki dosyanın ise ayrılmasını talep etti.
AV. ÇİĞDEM KOÇ: DOSYA YERLİ DİZİLERE DÖNMÜŞ
Savcının mütalaasından sonra Baransu’nun avukatı Çiğdem Koç usule ilişkin beyanda bulundu. Koç, ‘‘35 celseyi geçiren 25 ayrı heyete hala beni şaşırttıkları için teşekkür ederim. Dosya yerli dizilere dönmüş. Dizi başlamış 150 bölüm yayınlanmış, tekrar başa dönmüş. Aradaki 35 celse yaşanmamış gibi mütalaa verilmiş.’’ İfadelerini kullandı.
‘‘SAVCI DAVANIN BALYOZLA İLGİSİ OLMADIĞINI KAYDA GEÇİRMİŞ’’
Av. Koç, 35 celse boyunca katılma taleplerinin önce reddedilip sonra kabul edildiğini hatırlattı. Koç, ‘‘Savcı mütalaasında bu yargılamanın “Balyoz” ile ilgisi olmadığını kayda geçirmiş. Bunun için teşekkür ederim. Bu davanın Balyoz’la alakası olmadığı Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildi. “Balyoz” dosyasının hükme esas alınan deliller arasında yer almadığı açık açık yazılıyor. Bu davada konu devletin gizli belgesi. Bu davada emekli askerler olacaksa müdahil olarak değil ancak sanık olarak bulunabilirler. Öncelikli talebim müdahillik sıfatlarının kaldırılması. Müdahilliklerin devam etmesi ya dosyayı okumadığınızı ya da taraf olduğunuzu gösterir.
İkinci talebim ise daha önce istediğimiz delillerin dosyaya getirilmesi. Müvekkilin evindeki arama görüntüleri dosyada yok. Dosyaya gelmesi talep edilmiş fakat önceki heyet tarafından reddedilmiş. O görüntüler izlenmeden nasıl esas hakkında mütalaa verilmiş olabilir?
‘‘İDDİANAMEDE KASETTEN SÖZ EDİLİYOR AMA KASET DOSYADA YOK’’
Evde bulunduğu iddia edilen o CD’de devletin gizli belgeleri varmış. Nerede o? Bu talebi “Davanın esasına ilişkin değil” diyerek reddetmişsiniz. Fetullah Gülen’in bir kaseti bulunmuş müvekkilin evinde. O kaset de dosyada yok. İddianamede kasetten söz ediliyor ama kaset dosyada yok. Dosyaya getirilmesi talep edilmiş ancak mahkeme reddetmiş. Aramayı yapan polislerin dinlenmesi talep edilmiş, onu da reddetmişsiniz.
Müvekkilin Mersin’de yargılandığı davanın gerekçeli kararı istenmiş, onu da reddetmişsiniz ama savcı müvekkilin “FETÖ/PDY üyesi” olduğunu o dosyaya dayanarak sabit bulmuş. Davanın ve suçlamaların göbeğindeki delilleri duruşmada incelememize izin vermiyorsunuz.
‘‘DELİLLER GELMEDEN KARAR VERİLMESİ ADİL YARGILAMA HAKKINI ORTADAN KALDIRIR’’
Bu talepler kabul edilmeden dosya esas hakkında mütalaaya gönderildi. Bütün bu deliller gelmeden mütalaa verilmesi ve karar verilmesi adil yargılama hakkını ortadan kaldırır.’’ İfadelerini kullandı.
Bunun üzerine davanın savcısı, Av. Çiğdem Koç’un taleplerin reddini istedi. Av. Koç’un taleplerine ilişkin ara karar oluşturan mahkeme, daha önce değerlendirilen ve reddine karar verilen taleplerin “dosyaya katkı sağlamayacağı kanaatine varıldığından oy birliğiyle reddine” karar verdi.
‘‘SÖLZERİMİ KISA TUTAMAM, SAVUNMA HAKKIMI KULLANACAĞIM’’
Mahkemenin ara kararı üzerine Av. Koç tekrar söz istedi. Mahkeme, “kısa tutun” diye uyardı. Bunun üzerine Koç, “Ona ben karar veririm. Savunma hakkımı kullanacağım” dedi. Mahkeme başkanı, “Savunma hakkınız elbette var ama sonsuza kadar süremez. Ne kadar süreceğine biz karar veririz” diye cevap verdi.
‘‘TARAFSIZLIĞINIZI KAYBETTİNİZ, ADİL YARGILAMA YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORSUNUZ’’
Ara kararı değerlendiren Av. Çiğdem Koç, ‘‘Tarafsızlığınızı kaybettiniz, adil yargılama yapmayı düşünmüyorsunuz. Müvekkili ismi ile yargılıyorsunuz, eylemleri ile değil. Bu nedenle reddi hakim talebinde bulunuyor, sizi ve heyeti reddediyorum.
Ben ret gerekçemi CMK’ya dayandırarak yaptım. Siz de kararınızı verirken gerekçelendirerek vermelisiniz. CMK’ya göre bu talepten sonra esas hakkında savunma alamaz, duruşmaya devam edemezsiniz.’’ diye konuştu.
BARANSU DA REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU
Avukat Çiğdem Koç’tan sonra söz alan Mehmet Baransu da reddi hakim talebinde bulundu.
Mehmet Baransu, ‘‘6 buçuk yıldır tutukluyum. Neden tutukluyum, anlamaya çalışıyorum. Balyoz sanıkları savcıya gidip üç delil sunmuşlar ve “Baransu suçlu” demişler. O deliller de Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Odatv’de yazdığı ve Gazeteport’ta yayınlanan üç haber.
‘‘SAVCI 3 YALAN HABERLE İDDİANAME DÜZENLEDİ’’
Savcı Gökalp Kökçü de bu üç yalan haberi alıyor, iddianame hazırlıyor. Delil dediği de bu yalan haberler. Bu haber Gazeteport’ta çıktığı gün tekzip ettim ve gazete özür diledi. Arama tutanaklarını ve ele geçirildiği söylenen delilleri istiyoruz. Dosyada bunlar yok. Çünkü bana evrak imha ettin diyen savcı dosyadan belge imha etmiş.
6 yıldır hakkımdaki arama kararını ve tutanakları talep ediyorum. Davanın 32. celsesinde bu belgenin getirilmesine karar verildi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği başka belgeler gönderdi. Belge esasa ilişkin olduğu için mahkeme sonraki celse yeniden talep etti, gelmedi.
‘‘HEYETİNİZİ REDDEDİYORUM’’
Sonra sizin heyetiniz geldi ve talebimizi “esasa ilişkin değil” diyerek reddettiniz. Esasa ilişkin diye istenen belge nasıl oldu da esasa ilişkin değil diye değişti? İlk olarak bu sebeple heyetinizi reddediyorum.
Arama sırasında Fetullah Gülen ses kaseti diye bir şey bulduk diyorlar. Polis kasedin çözüm tutanağını yapmış. Kaseti talep ettim. Geldi, dinledim. Kasette söylenenlerle polisin tutanağı farklı. Polis delil üretmiş. Bu polislerin dinlenmesini istedim, reddedildi.
Esasa ilişkin denen taleplerimize üç duruşma sonra “esasa ilişkin değil” diyorsunuz. İddianamedeki delillerin yalan olduğunu ortaya koymak için istediğim belgeler dosyaya gelmiyor. Bu belgeler esası ilgilendirmiyorsa iddianamede ne işi var? ‘’ ifadelerini kullandı.
‘‘DURUŞMADA SAVUNMAYI ENGELLEYEREK CMK’YI YOK SAYDINIZ’’
Mehmet Baransu’nun avukatlarından Dilara Yılmaz da reddi hakim talebinde bulundu.
Av. Yılmaz, ‘‘Müvekkilim konuşmaya başladığından itibaren müdahale ederek dinlemeye tahammülünüz olmadığını gösterdiniz. CMK 149’a göre soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde avukat sanığa hukuki yardımda bulunabilir. Fakat siz bu duruşmada bunu engelleyerek CMK’yı yok saydınız.
İddiaya konu eylemden zarar görmeyen kişilerin davada taraf sıfatına sahip olmasına neden izin veriyorsunuz? Yargılama konusu ile ilgisi olmayan bir konuda bu şahısların yargılamada olmasına hangi gerekçe ile izin veriyorsunuz? ‘’ diyerek savunma yaptı.
Mahkeme başkanı, Av. Yılmaz’ın savunmasını keserek duruşmaya 5 dakika ara verdi.
Aranın ardından Av. Yılmaz savunmasına şöyle devam etti: ‘‘Delillerin toplanmaması ve sanık müdafilerine verilmemesi soruşturma aşamasındaki hukuksuzlukların üstünü örtmektir. Mahkemeniz yargılamada tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiştir. Mahkemenin reddini talep ediyorum.’’
Duruşmaya katılan Çetin Doğan’ın avukatı söz alarak “Sanıklar cezalandırılsın” dedi. Katılanlar Suat Aytın ve Hüseyin Hançer ise talepleri olmadığını söyledi.
Mahkeme, reddi hakim taleplerini değerlendirmek için duruşmaya 10 dakika ara verdi.
Duruşma savcısı, ‘hakimin reddi taleplerine ilişkin takdir mahkemenindir’ diyerek Mehmet Baransu’nun tutukluluğunun devamını talep etti.
Mahkeme başkanı, Mehmet Baransu’ya tahliye talebine ilişkin bir diyeceği olup olmadığını sordu. Baransu ve avukatları tahliyeye ilişkin talepleri olmadığını söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, reddi hakim taleplerini reddetti. Mehmet Baransu’nun tutukluluk hâlinin devamına karar veren mahkeme davayı 12 Kasım 2021 saat 10:00’a erteledi.