euronews Türkçe'ye konuşan öğrenciler aralık ayında Ankara’da yaptıkları eylemlerde yaşanan gözaltılar sonrasında baskılarla karşılaştıklarını anlattı.

Öğrencilere göre o süreçte gözaltına alınanların bir kısmının bursu kesilirken, bir kısmı da yurttan atıldı

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Çayan Zeki Aksu, Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) bursu kesilen öğrencilerden.

Barınamadığı ve geçinemediği için eyleme katıldığını ifade ediyor ve ''Hukuksuz yere kestiler bursumu'' diyor:

‘’Eylemlere katılma amacım barınma ve geçinme problemi yaşamamdı. Bu eylemin önemi sesimizi en üst kademeye duyurmaktı. Aldığım KYK bursuydu. Sanki yeteri kadar geçim sıkıntısı çekmiyormuşuz gibi hukuksuz yere kestiler. Hem okuyup hem çalışmak zorunda kalıyorum, tüm borçlarımı erteleyerek ödemek durumunda kalıyorum. Açıkçası eylemlerden böyle bir sonuç gelmesi beni çok şaşırtmadı. Hükümet yıllardır sesini çıkarmak isteyen insanların başına adeta taş yağdırıyor. Ancak Meclis’te iktidar olmak için bize muhtaçlar.''

• Eylemlere katıldığım için önce iki defa gözaltına alındım. Birinde darp edildim. Sonrasında bursum kesildi. Şuan okulda sınav haftam ve soruşturmalarla uğraşıyorum.
  
  Azad Bedirhan Karatay. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi
  

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi Azad Bedirhan Karatay ‘’Türkiye’de gençlerin yoksullaştırılması ve ekonomik özgürlüklerinin kısıtlanmasına tepki" göstermek için eylemlere katılmaya karar vermiş.

Azad Bedirhan Karatay hakkında, eylemlere katıldığı için soruşturmalar açılmış.

‘’Eylemlere katıldığım için önce iki defa gözaltına alındım. Birinde darp edildim. Sonrasında bursum kesildi. Şuan okulda sınav haftam ve soruşturmalarla uğraşıyorum. Hem KYK bursumun kesilmesi hem de hakkımdaki soruşturmalar nedeniyle stresli bir dönem geçiriyorum. Bizlere baskı uygulayacakları aşikardı. Gençlerin ve öğrencilerin ilgili birimler tarafından bırakın dinlenip cevap verilmesini bu şekilde yalan yanlış haklarında suç duyurusunda bulunup suçlu konumuna düşürülmeye çalışılması gerçekten korkunç bir durum.’’

KYK bursu kesilen bir diğer öğrenci de Ebru Sert. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan Ebru Sert, karşılaştığı bu durumu 'en net şekliyle açlıkla yüzyüze bırakıldık' sözüyle ifade ediyor:

’’Tek gelir kaynağım olan ve bunun da çok net şekilde devlet tarafından bilinmesine rağmen aldığım KYK kredisi kesildi. Bu parayı okula gidip gelebilmek, kitap veya ders notu alabilmek için harcarken ve bu şekilde hayatta kalmaya çalışırken şimdi elimde bunun da olmadığı bir durumdayım. Genel olarak bu ülkede gençlerin %90'ı tiyatroya, sinemaya veya konsere gidemiyor farkındayım. Bu yüzden de sosyal etkinlikler gerçekleştirememi artık benim maruz bırakıldığım durum olarak da atfetmiyorum.’’

Bu kesintilerin 'cezalandırma' yöntemi olarak kullanıldığını söyleyen öğrenci Ebru Sert, "Eylemden aylar sonra gerekçesi 'insanlara acı ve cefa vermek veya şarkı söylemek, slogan atmak' gibi ucu çok açık bir maddeyle kredimin kesilmesi benim için beklenmedik bir durumdu.'' diyor.

İstanbul Üniversitesi’nden KYK bursu kesilen Y.M ise bir apartta yaşıyor ve kredisi kesildiği için iş arayışında.

Y.M, yaşananların kendisini nitelikli eğitim almaktan mahrum bıraktığını ifade ediyor:

"Sadece barınamadığını ve bu hakkını tekrardan almak isteyen bizlerin Ankara’ya alınmaması ve daha sonrasında hiçbir yasal süreç olmadan KYK kesintisi yapılması, arkadaşlarımızın yurttan atılması ve okulun soruşturma açması beklediğim bir şey değildi. Bu durum gerçekten beni şaşırttı ve kendi adıma daha çok öfkelenip üzülüyorum. Çünkü ortada yapılan bir yanlış yok sadece bu ülkede yaşayan gençler olarak en temel hakkımızı talep ediyoruz ve bu yapılanların hiçbirisini hak etmiyoruz."