Baro başkanları: Baskınlar, muhalif medya gruplarının bastırılması operasyonu

Baro başkanları: Baskınlar, muhalif medya gruplarının bastırılması operasyonu
Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki baro başkanları Koza-İpek Grubu şirketlerine düzenlenen polis baskınına tepki gösterdi. Operasyonun siyasi olduğunu belirten Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül, "Muhalif olmak bir düşmanlık değil, bir renkliliktir. Herkes aynı şeyi düşünecek ve aynı şeyi söyleyecek diye bir şey yok. Yapılan baskınlarda da görünen o ki muhalif medya gruplarının bastırılması operasyonudur." dedi

Kanaltürk ve Bugün televizyonlarıyla Bugün ve Millet gazetelerinin bağlı olduğu Koza-İpek Grubu'na yapılan baskını Van, Bitlis ve Şırnak baro başkanlarından da tepki geldi. Muhalefeti susturmanın hiçbir demokratik anlayışla izah edilemediğini belirten Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, "Eğer bir suç varsa yargı olarak üzerine gidilmesi gerekir. Ama Türkiye de bu tür operasyonların yanlı yapıldığı algısı herkeste mevcuttur. Bu sebeple demokratik bir yöntemle bunu izah etmek mümkün değil. Türkiye eğer demokratik yerleşimi gibi bir beklentisi varsa bu tür operasyonlara vazgeçmesi gerekiyor. Kim olursa olsun, muhalefetin susturulması ciddi bir tehlikedir. Toplumların gelişmesi, siyasetin gelişmesi, demokratik yaşamın gelişmesi vs. Düşüncesi ne olursa olsun muhalefet basınına yapılan girişimler kabul edilemez." diye konuştu.

YAPILAN BASKINLARIN SARAY'DA PLANLANIYOR

Van Baro Başkanı Murat Timur, yapılan baskınların Saray'da planlandığını savundu. Medyaya yönelik baskınlar, gözaltılar, soruşturmalar gibi konuların tamamının Saray'da planlanmasının bir hukuk devletinde olacak durum olmadığını vurgulayan Timur, şunları kaydetti: "Elbette şahıslar, kurumlar suça karışabilirler, suç işleyebilirler. Bunlar soruşturulabilir. Hukuk devletinde bunların hepsinin olması olağan bir şey. Ancak Türkiye'deki soruşturma biçimine baktığımız zaman herkes şunu açıkça aslında biliyor; cumhurbaşkanı bir başkanlık sistemine doğru giden bir yol açmak istiyor. Kendine ve bu yolu açabilmek için de seçimlerde AKP'nin ciddi bir milletvekili yani anayasal değişikliği sağlayabilecek çoğunluğa ulaşması gerekiyor. Bu çoğunluğa ulaşabilmek için de parlamenter sistem gerektiği bütün kural ve kaideleri bir tarafa bırakarak her şeyi mubah görebiliyor. Bu ülkede koalisyonun kurulmaması için hepimiz sarayın etkisini biliyoruz."

MUHALİF OLMAK BİR DÜŞMANLIK DEĞİL, BİR RENKLİLİKTİR

Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül ise şu ifadeleri kullandı: "Muhalif olmak bir düşmanlık değil, bir renkliliktir. Herkes aynı şeyi düşünecek ve aynı şeyi söyleyecek diye bir şey yok. Yapılan baskınlarda da görünen o ki muhalif medya gruplarının bastırılması operasyonudur.

Zaten Fuat Avni'nin seçimlerden önce muhalif medyaya el konulacağıyla ilgili günler öncesinden attığı bir tweeti vardı. Bunlar hoş olan şeyler değil. Cemaatle ilgili verilmiş bir hüküm var mı? Ben bir hukukçuyu ve hukukçu gözüyle olaya bakmak istiyorum. Cemaatle ilgili, yani cemaatin paralel bir yapı olduğu ya da terör örgütü olduğuyla ilgili verilmiş bir hüküm yoksa böyle onanmış bir mahkeme kararı yoksa yapılan böyle bir baskının da usulsüz olduğunu zaten ortaya koyuyor. Yapılan soruşturmanın hukuki olmadığını gösteriyor. Yapılan operasyonunun demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğu gösteriyor. Yapılan soruşturmanın adil olmadığını, muhalif medyaya baskı oluşturmak için yapıldığını gösteriyor."

CİHAN
02 Eylül 2015 16:23
DİĞER HABERLER