Baroların çocuk merkezi avukatlarından şok rapor

DİYARBAKIR (CİHAN)- Türkiye'de çocuklarla ilgili yaptığı hukuki çalışmalarıyla bilinen Çocuk Hakları Alanında Çalışan Avukatlar Ağı'nın (ÇAÇAv) son raporu önemli bir gerçeği ortaya çıkardı. Baroların çocuk hakları merkezlerinde görevli avukatlarla görüşülerek hazırlanan raporda, çocuk hakları alanında büyük hukuksuzlukların yapıldığı belirlendi. Raporda, çocukların tutuklanması ve gözaltına alınması sırasında halen kelepçe, ters kelepçe, zincir ve benzeri aletler kullanıldığına dikkat çekildi.

Diyarbakır, Ankara, İstanbul, Adana, Batman'ın aralarında olduğu çok sayıda baronun çocuk hakları merkezlerinde görevli avukatlar, Diyarbakır'da bir araya gelerek hazırladıkları 'Çocuk Adalet Sistemi Sorun Tespit Raporu'nu açıkladı. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Gazal Bayram Koluman tarafından okunan raporda önemli tespitler yer aldı. Koluman, raporun 'yıllardır çocuk hakları alanında çalışan, emeğini, zamanını maddi bir karşılık beklemeden çocukların esenliği ve haklarının savunmasında rol alan meslektaşlarımın birikiminin sonucu' olduğunu kaydetti.

"EMNİYET ÇOCUK ŞUBELER BAROYA İVEDİ BİLGİ VERMİYOR"

Çocukların adalet sistemi içinde "suça sürüklenen çocuk" veya "mağdur" çocuk olarak yer alabildiğine dikkat çekiler raporda, her çocuğun hakları olduğunun altı çizildi. Raporda, cumhuriyet savcısının sadece çocuğun ifadesini aldığını, ifade alınması hariç tüm soruşturma işlemlerinin halen kolluk tarafından yapıldığı belirtilerek, "Savcı, koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınması için talepte bulunmamakta, bu tedbirlerin alınmasını mahkemeye bırakmaktadır. Çocuğun, soruşturma aşamasında ifadesi alınmadan önce ailesine yeterli bilgi verilmemektedir. Çocukların tutuklanması ve gözaltına alınması sırasında halen kelepçe, ters kelepçe, zincir ve benzeri aletler kullanılmaktadır. Müdafi olmadan ifade alınmakta, kimi zamansa ifade alındıktan sonra müdafi ifade tutanağını imzalaması istenmektedir. Çocuk şube, baroya ivedi bir şekilde haber vermemektedir. Bazen de hiç haber verilmemekte, hatta bu sebeple baro tarafından çocuk şubeden liste istenildiğinde tepkiyle karşılanmaktadır. Halen siyasi suçlarda çocuklar bir tam gün TEM Şubede gözaltında kalabilmekte, derhal çocuk şubeye sevk edilmeyebilmektedir. Yakalama esnasında çocuğa orantısız güç kullanılmaktadır. Yakalama sırasındaki şiddet meşru sebebe dayanmamakta ve ölçülülük sınırı aşılmaktadır. Uygulanan kötü muamele, soruşturma aşamasında re'sen dikkate alınmamakta, çocuğun görmüş olduğu şiddet yakalamanın unsuru gibi değerlendirilmektedir." tespitine yer verildi.

"DÖRT TELEFON KURALI UYGULANMIYOR"

Raporda, kolluk görevlilerin yaptığı hukuksuzlukların da altı çizildi. Kolluğun sadece savcılığa bilgi verdiğini, zorunlu müdafilik talebi dışında baroya, çocuğun aleyhine bir durum bulunmaması halinde aileye, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bildirimleri yapmadığı ve böylelikle dört telefon kuralının uygulanmadığının altı çizildi. Raporda, "Baroya bildirim yapma zorunluluğu CMK ile sınırlı anlaşılmakta, bu sebeple baroya bildirimler ihmal edilmektedir. Toplumsal olaylarda gözaltına alınan çocuklar, kelepçe takılarak, ters kelepçe, kötü muamele uygulanarak baroya bildirilmeden, ailelerine teslim edilmektedir. Ertesi gün çocuk, ifade için tekrar getirtilmektedir. Çocuk yargılamasında bazen zamanında barodan avukat görevlendirmesi talep edilmemekte, bu talep ancak duruşma gününde yapılmaktadır. Bu durum avukatın çocukla görüşmesi ve dosya hakkında bilgi sahibi olması için yeterli süreyi sağlayamamaktadır. Ayrıca CMK müdafileri sık sık dosya hakkında bilgisi olmayan başka avukatlara yetki belgesi vermektedir. Avukatlar dosyayı hiç incelemeden, çocuk ile görüşmeden duruşmaya katılmak zorunda kalmakta ve böylece avukat incelemediği bir dosyada gerekli hukuki yardımı da yapamamaktadır." denildi.

"KIZ ÇOCUKLARIN KADIN AVUKAT TALEBİ KARŞILANMIYOR"

Kız çocuklarının kadın avukat istemi karşılanmadığı tespitine yer verilen raporda, yine çocuğun istismarına ilişkin raporların, uzman olmayan kişilerce düzenlendiği vurguladı. Raporda şu tespitlere yer verildi: "Adliyelerde uzmanlar için ayrı oda bulunmamaktadır. Çocuklar uygulamada 10 kez bile dinlenebilmektedir. Mağdur çocukla sanık özellikle cinsel istismar gibi travmatik sonuçlara yol açan davalarda dahi yüz yüze gelebilmektedir. Özellikle cinsel istismar mağduru çocuk ile ilgili ahlaki kodlara dayalı yerleşik önyargılar soruşturma ve kovuşturma aşamalarını etkilemektedir. Kolluk tarafından yapılan çocuğa dair işlemlerde, kolluğa diğer suç tipleri veya ihbarlar yapılması halinde kolluk bunları görmezden gelmekte ve cezasızlığa sebep olmaktadır. Kapalı ceza infaz kurumunda ebeveynleri ile kalmak zorunda kalan çocukların beslenme, gelişim, sağlık hakları ihlal edilmektedir. Ceza ile tedbir kararının aynı anda verilmesine ilişkin hükümler uygulanmamaktadır."

CİHAN
23 Mart 2015 12:59
DİĞER HABERLER