Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan, ''Sosyal bir hukuk devletinde halkını devlet mağdur etmeyecektir; Bedeli ne olursa olsun'' dedi.
Erdoğan, Etiler Dünya Göz Hastanesinin açılışında yaptığı konuşmada, ülkede göz sağlığı alanında öncü kuruluşlardan biri olan Dünya Göz Hastaneleri Grubunun 8. merkezinin hayırlı olması dileğinde bulundu.
Dünya Göz Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu'nun konuşmasındaki, (Başbakanı ne zaman görsem, 'Eksiklerini tamamla da gelip açayım' diyor. Ne olur bunu bana bir daha sormayın) sözüne atıfta bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:''Mecburum sormaya. Olur ya, Türkiye'de yazanlar, konuşanlar çok. Böyle bir yeri gelip açtıktan sonra (Başbakan nasıl bir yeri açtı, ruhsatı, işletme ruhsatı var mıydı?) diye sorarlar. Eğer hakikaten ruhsat yoksa, ondan sonra (Başbakan ruhsatı olmayan bir yeri açtı) deyip, oradan rant sağlamaya gayret edenler olabilir. O bakımdan sormak zorundayım. İnanmadığımdan, güvenmediğimden değil.''
Bu tesisle birlikte Grubun, dünyanın en büyük ikinci göz merkezi durumuna geldiğini de kaydeden Başbakan Erdoğan, bu yıl içinde Ankara ve Antalya'daki merkezlerin de açılışını gerçekleştireceklerini, bunun Türkiye'de özellikle ihtisaslaşma açısından çok önemli bir adım olduğunu belirtti. Erdoğan, bunun önemli bir adımını da Kapıcıoğlu ve ekibinin gerçekleştirdiğini, diğer branşlarda da aynı şekilde devam etmesini beklediklerini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, bu konudaki girişimleri Türkiye'nin artık gördüğünü dile getirerek, ''Çünkü devlet olarak artık biz bir ayağı oluşturduk. Nedir o? Sadece devlet bu işleri yapmayacak. Devlet, özel ve vakıf sektörü bu işin içinde olacak. Üçlü ayak olarak bu yatırımlara girmemiz halinde, inanıyorum ki ülkenin en fakiri de garip gurebası da Dünya Göz Hastanelerinden hizmet alabilecek'' şeklinde konuştu.
Artık, 'Bu tür merkezlerde sadece maddi imkanları yerinde olanlar hizmet alabilir' diye bir anlayışın olmadığını da ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Herkes rahatlıkla kapıyı çalıp, gelip buradan hizmet alabilecek. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal bir hukuk devletinde halkını devlet mağdur etmeyecektir; Bedeli ne olursa olsun'' dedi.
Erdoğan, önümüzdeki yıllarda diğer iller ile Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika'da açılacak kliniklerle Grubun hizmetlerini daha yaygın şekilde sürdürme imkanına kavuşacağını belirtti.
Açılışını yaptığı Gruba ait Mobil Göz Kliniğinin kendi memleketine kadar gittiğini ifade eden Erdoğan, hemşehrilerinin, (Başbakanım, buraya, ayağımıza kadar geldi) dediklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, bu mobil hizmetin Türkiye'nin dört bir yanına gittiğini kaydetti.
-''İFTİHAR EDİLECEK KURUMLAR''-
Grubun ayrıca, Amsterdam ve Berlin'deki kliniklerine yenilerini de ilave ederek, Avrupa'da da marka olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, ''11 yıl gibi kısa bir süre içinde gelinen bu nokta, sadece bu grubun mensuplarını değil, ülkemiz için de gerçekten bizleri 'iftihar edilecek kurumlarımız var' noktasına getirmiştir'' diye konuştu.
Bunun başkalarını da teşvik eden bir adım olması dileğinde bulunan Erdoğan, gruba ait hastanelerde ayda 30 bin muayene, 4 bin lazer, 3 bin de göz ameliyatı yapılmasının takdire şayan bulunduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, yabancı hastaların da göz hastalıklarının tedavisi konusunda Türkiye'yi giderek daha çok tercih etmelerinin sebepsiz olmadığını belirtti. Erdoğan, buralardan fakir fukaranın da istifade etmesinin kendileri için ayrı bir iftihar vesilesi olduğunu kaydetti.
Zaman zaman kendisinin de Dünya Göz Hastanesine yük olduğunu dile getiren Erdoğan, çeşitli yerlerde yanına gelip çocuğunun durumundan şikayetçi olanları buraya gönderdiğini kaydederek, teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan, ''Hedefimiz şu; Bu ülkede herhangi bir sosyal güvence kartı elinde olsun olmasın biri doğum mu yapacak, hemen istediği hastaneye gidecek, orada bu çocuk İnşallah dünyaya gelebilecek. 18 yaşına kadar da Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakacak. Bunu batılı yapıyor da Türkiye Cumhuriyeti niye yapmasın?'' dedi.
Erdoğan, Etiler Dünya Göz Hastanesinin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye geliştikçe hizmet talepleri niteliğinin de değiştiğini ifade ederek, şunları söyledi:''Eskiden sadece bir doktorun yeterli olduğu yerlerde bugün her branştan doktor isteniyor. Eskiden sadece bir sağlık ocağına razı olan yerler, bugün tam teşekküllü hastaneler istiyor. Eskiden devlet hastanelerinde muayene ve tedavi olmaya razı olanlar, bugün özel sağlık hizmetlerinden faydalanmayı arzu ediyor. Bunların hepsi de aslında haklı oldukları, ama bizi de sevindiren gelişmelerdir.''
İnsanların refahı ve yaşam kalitesi yükseldikçe hayata bakışının değiştiğini ve kendine güveninin arttığını ifade eden Erdoğan, ''Bizim için bundan büyük bir mutluluk olamaz. Bu talepleri karşılamak ve insanımıza hak ettiği düzeyde sağlık hizmeti vermek için elimizden geleni yapmaktayız ve yapmaya mecburuz'' diye konuştu.
Sağlığın, hükümet olarak en çok üzerinde durdukları konu olduğunu belirten Erdoğan, ''Yola çıkarken bunun sözünü verdik. 'Önce eğitim, sonra sağlık, sonra adalet, sonra emniyet' dedik. Bunu başarmaya mecburuz. Çünkü bunlar devrim niteliğinde düzenlemeler'' şeklinde konuştu.
Bunların hayata geçirilmesi durumunda Türkiye'de her doğanın, ailesiyle birlikte huzurlu bir yaşama yürüyeceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:''Geçen dönemde bir fırsatı kaçırdık. O da neydi biliyor musunuz? Her doğan, herhangi bir sosyal güvence aranmadan, rahatlıkla istenilen hastanede doğacak, anası-babası böyle bir endişe taşımayacak, rehin veya rehine olmayacak. Bunları söyledik, kanunu çıkardık, ama maalesef Anayasa Mahkemesine gidildi ve bu yıla ertelendi. Şimdi bu yıl İnşallah bunu bitirmekte kararlıyız. Hedefimiz şu; Bu ülkede herhangi bir sosyal güvence kartı elinde olsun olmasın, biri doğum mu yapacak, hemen istediği hastaneye gidecek, orada bu çocuk İnşallah dünyaya gelebilecek. Ve bunun sıkıntısını hiçbir aile yaşamamalı, yaşamayacak. 18 yaşına kadar da Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakacak. 18 yaşından itibaren kendi sosyal güvenliğini sağlayacak, onun da kural ve kaideleri belli.
Bunu batılı yapıyor da Türkiye Cumhuriyeti niye yapmasın? Eğer yapamıyorsan, bunun suçlusu bu ülkeyi yönetenlerdir. Bugüne kadar bu adımlar atılmadıysa, sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir. Batılı yapmışsa biz de yapacağız. 'Parası olana bakarız, parası olmayan başının çaresine baksın', yok böyle bir şey. Göreve geldik, hastanelerden rehine toplanıyordu. Ama şu anda bir tane böyle rehine gösteremezsiniz. Niye? Benim vatandaşımı hastanede rehin alacak olanın alnını karışlarım. Yok böyle bir şey, olamaz. Bunu açık ve net söyledim. 'Nerede böyle bir şey var, anında bize bildirin' dedik ve şu ana kadar da hamdolsun birkaç olayın dışında bize böyle bir şey yansımamıştır ve yansımayacaktır.''
-''DERTLİ OLMAK LAZIM''-
Başbakan Erdoğan, bu insanlara elin uzanması için dertli olunması gerektiğini ifade ederek, ''Eğer dertli değilseniz bu dertten anlamazsınız, ama derdiniz varsa anlarsınız'' dedi.
''Ankara'ya mahkum olmakla bu işler yürümez, Türkiye'nin 81 vilayetinde elin ayağın olması gerekir'' diyen Erdoğan, geçen hafta Diyarbakır'da bombalı saldırıda yaralananları ziyaret ettiğini anlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:''O esnada gözünden sıkıntılı olan bir hasta vardı. Annesi ile babası yanıma geldi. 'Eğer bu yavrum buradan kurtulursa, şu anda görünen o ki bir gözünün durumu sıkıntılı, ABD'de benim bu yavrumun tedavisini yaptırır mısınız?' dedi. Dedim ki 'Sen bundan hiç endişe etme. Türkiye Cumhuriyeti Devleti evelallah eğer ABD bunun çaresiyse ABD'de, başka yerde çaresi varsa başka yerde bunun tedavisini yaptıracak güçtedir ve bunu biz yaptırırız, bunun sözünü veriyorum'. Kadıncağız rahatladı. Ne gerekiyorsa yapacağız.''
Başbakan Erdoğan, bunlara benzer binlerce hasta bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:''Herkese belki Tayyip Erdoğan ulaşamayabilir. Onun için bazen söylüyorum, yazılı ve görsel medyamız da bizi bu konuda dalgaya alıyor. Ben de diyorum ki, 'Gerekirse benim valim, kömür kamyonunun şoför mahalline oturup, fakiri fukarayı bulacak, kömürü dağıtacak.' Bunu bir konu için söylemiyorum. Aslında bu her konu için geçerli. Gerekirse benim valim, kaymakamım, il sağlık müdürüm, atlayacak arabasına, nerede acaba rahatsız bir hasta var, onunla teke tek ilgilenecek. Kim adına, Başbakan adına ilgilenecek, bunu takip edeceğiz.''
Devletin bir organizasyon olduğunu ifade eden Erdoğan, huzurlu, birbirine güveni bulunan, dayanışma içinde bir millet olabilmek için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
AA