Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Yeni anayasayı, darbecilerin talimatıyla kurulan uyduruk meclis değil TBMM, millet iradesinin tecelligahı, son seçimlerde yüzde 90'ın temsil edildiği Meclis yapacak'' dedi.
Arınç, Bursa'nın Orhangazi ilçesinde bir düğün salonunda düzenlenen AK Parti İlçe Kadın Kolları Kongresi'nde, salona girdikleri andan itibaren büyük coşku, kalabalık ve ilgiyle karşılaştıklarını söyledi.
Partilerinin az sayıda ilçe kadın kolları kongresinin kaldığını ifade eden Arınç, ''Ardından il kadın kongrelerine geçeceğiz. Kısmet olursa, büyük aksilik çıkmazsa, haftaya cumartesi günü yani 8 Ekimde Bursa İl Gençlik Kolları Kongresi yapılacak ve Sayın Başbakanımız teşrif edecek'' diye konuştu.
Bu kalabalığı eksik olmadan Bursa'ya beklediklerini vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
''Yıllar önce pek çok toplantılar yapılırdı. Biz erkekler yapardık. Konferans, açık oturum, anma toplantıları düzenlenirdi. Davetiyenin altına köşesine küçük harflerle not düşülürdü; 'bayanlara da yer ayrılmıştır' diye. Bayanlar bunu küçültücü bir şey olarak görürlerdi. O zamanlar adet değildi. Bayanların bu toplantılara katılması biraz tuhaf karşılanırdı herhalde. Bizim de dikkatimizi çekmeye başladı. Davetiyenin alt köşesine böyle yazılması bizim tuhafımıza gitmeye başlamıştı. O günler aklıma geldi. Bu kadın kolu kongresi, siz de böyle davet yazsaydınız espri olsun diye, 'erkeklere de yer ayrılmıştır' demeniz lazımdı. Ben de bu toplantıda yer bulabildim. Çok teşekkür ediyoruz. Kadın kollarımızın kongreleri büyük salonlarda yapılmalı.''
-YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI-
Son seçimlerde AK Parti'nin yüzde 50 oy alarak büyük bir başarıya imza attığını dile getiren Başbakan Yardımcısı, bu başarıda kadınların rolünün büyük olduğunu anlattı.
Bugünlerde yeni anayasa konusunda çalıştıklarını hatırlatan Arınç, şunları söyledi:
''Yeni anayasa konusunda partilerle görüşmeler yapılıyor ve yapılacak. Umarım ki 1980 darbesinden sonra delik deşik olmuş, yarısı değişmiş Türkiye milletine yakışmayan Anayasa'dan kurtulacağız. Daha çağdaş, demokratik, özgürlükçü yeni bir anayasa yapacağız. Bu yeni anayasayı, darbecilerin talimatıyla kurulan uyduruk meclis değil TBMM, millet iradesinin tecelligahı, son seçimlerde yüzde 90'ın temsil edildiği Meclis yapacak. İnşallah, ortak mutabakatla, herkesin 'İşte benim Anayasam' diyebileceği temel belgeyi, parlamentoda hazırlar ve milletimizin kabulüne sunarız.''
AK Parti olarak neler yaptıklarının 10 yıl öncesine bakılarak görülebileceğini vurgulayan Arınç, ''Bir yıl sonra İstanbul'a 3 saatte Ankara'dan gidebileceğiz. Ankara'dan Bursa'ya, buradan İzmir'e gideceğiz. Yüksek hızlı trenle gideceğiz'' dedi.
-HAVA VE DEMİR YOLU ULAŞIMINDA GELİNEN NOKTA-
Arınç, havayolu ulaşımında da önemli mesafe aldıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
''Muş'a gitmek isterse binecek uçağa ver elini Muş, ver elini Samsun, oradan Trabzon, kim Diyarbakır'a, Bulgaristan'a, Kosova'ya gitmek istiyorsa hepsi olacak. 25 yıl avukatlık yaptım. Uçağa nadiren binebildim. Hem pahalıydı hem her yere uçak yoktu. Eskiden uçağa binmek için cebinde paran olacak, elinde bond çantası, üzerinde takım elbise, kafanda fötr şapka ağızda pahalı sigara olacak, öyle Bafra falan değil. Şimdi git gör bakalım kimler biniyor uçağa? Yanında hacı amca, arkada konuşkan teyze, ön tarafta askere giden çocuk, iki sırada arkada üniversite için Ankara ya da İstanbul'a yolculuk yapan birisi, nenenin kucağında torunlardan birisi... 'Halk uçağa bindi, vatandaş binemez hale geldi'. Eskiden birileri böyle söylüyordu. Tayyip Bey, İstanbul'a belediye başkanı oldu da onu çekemeyenler, plajları, çamlıca tepelerini halka açtığı için kıskandılar, oraya giden insanları, halkı küçümsediler. Küçümsemek için için de 'oralarda halk doluştu, artık vatandaş denize giremiyor' diye şikayet ettiler.''
-''KONYA, GİT-GEL 6 SAATTİ, GİT-GEL 2 SAAT 15 DAKİKAYA DÜŞÜRDÜK''-
Türkiye'de halkın hızlı trene, uçağa binebildiğini belirterek, ''Hacı Bayram-ı Veli ile Mevlana Hazretlerini kavuşturduk. Konya, git-gel 6 saatti, git-gel 2 saat 15 dakikaya düşürdük. 2 saat 15 dakikada Bursa-Ankara'ya ne dersiniz? Çayınızı içeceksiniz, yemeğinizi yiyeceksiniz etrafı seyredeceksiniz'' dedi.
Hızlı trenle yolculuğu geçmişte yayınlanan reklamla örnekleyen Arınç, şöyle devam etti:
''Reklamda, 'filan arabayı kullanırken duyacağınız en büyük gürültü kol saatinizin tik takları' deniliyordu. Firma reklamını böyle yapıyor. En büyük gürültü kol saatinin gürültüsü olacakmış. Bununla ne demek istiyor? Konforlu, süspansiyonlu, hidroliği düzgün, frenleri sağlam. Bir bindin mi gürültüsüz patırtısızca gideceksin. Yüksek hızlı trenler böyle şimdi. Kurtalan Ekspresi vardı önceden. Dıngıdı dıngıdı, takatak tukatak böyle giderdi. Savaştepe'de dava alırdım ben. Manisa'dan sabah binerdim 2,5 saat sonra Savaştepe'de inerdim. Öyle rampalar vardı ki trenden inerdiniz, daha hızlı giderdiniz. Tren geledursun siz yürüyün... Biz trenlerimizi çağdaş hale getiriyoruz. İsteyen hızlı trenle, isteyen otobanda seyahat edecek, isteyen de uçağa binecek. 2 milyondan 30 milyona çıktı uçakla seyahat eden sayısı. İzmir'den Van'a gitmek istedim tam seçim zamanı. 'İzmir'den Van'a nasıl giderim, 2 gün yetmez bana' dedim. 'Ne 2 günü?' dediler. Günde 2 kez nonstop İzmir'den Van'a uçan uçak var. 1 saat 50 dakika. Bir hafta önceden bilet alırsan 64 liraya bin 575 kilometre yol gidiyorsunuz. Keyif için uçağa bineceksiniz. 32 yerde havalanımız var. Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir arasında Uşak'ın da yararlanacağı Büyük Zafer Havaalanı yapıyoruz. 210 milyon lira yatırım yapıyoruz.''
-''YUNUS BALIKLARI BİLE HAYRET EDİYOR''-
Bülent Arınç, Ordu-Giresun arasında havaalanı yapmaya arazi bulamadıklarını dile getirerek, şunları söyledi:
''Bizde çare tükenmez, hükümette AK Parti var. Denizi doldurup havaalanı yapıyoruz. Dünyada üç tane örneği var. Dünyanın 7 harikasından bahsediliyor. Bizim ilk harikamız olacak. Deniz dolgusuyla Ordu-Giresun arasına Karadeniz'e havaalanı yapıyoruz. Biz yapıyoruz bunları. Parayla yapıyoruz. Milletimiz veriyor. 'İyi ama milletimiz eskiden de veriyordu'. Veriyordu ama havuzda kaçaklar vardı. Kimin cebine gidiyor siz çok daha iyi biliyorsunuz. Hazinede para olmazdı. 1998-99'lar, Hazine maaş ödemek için borçlanırdı. Tahvil satardı. 'Ben senden 100 lira alayım sana 139 lira vereyim'. Yüzde 139 faizle borçlanırdı devlet. Hazineyi kemirenler, yolsuzluk yapanlar yok, onlara izin veren AK Parti iktidarı yok. Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele eden AK Parti iktidarı var. Çok şükür paramız çok. Ne istiyorsanız söyleyin yapalım. Bitmeyen barajları yapıyoruz. Boğaz'ın üstünden köprüyle, altından tünelle geçiyoruz. Yunus balıkları bile hayret ediyor; 'bu adamlar ne yapıyor' diye.
-FATİH SULTAN MEHMET VE İSTANBUL...-
''Fatih Sultan gibiyiz'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Fatih, 19'dan 20 yaşına girmek üzere. Nedir amacın? Edirne üzerinden İstanbul'a gidecek, amacını saklıyor. Biliyorlar tek hayali var. Bir Hadis-i Şerif'te sanki ondan bahsediliyor. 'Keşke ben, o ben olabilsem' diye Fatih düşünüyor. Ne diyor Hadis-i Şerif'te? 'İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir'. Bu Hazreti Peygamber tarafından söylenmiş. Hazreti Peygamber'den yüzlerce yıl sonra Sultan Fatih gelecek, 'O Hadis-i Şerif'te müjdelenen kumandan olmak istiyorum ve benim askerim Hadis-i Şerif'te müjdelenen asker olsun' diyor. Önce saklıyor amacını. Hesaplarını, planlarını güzel yapmış. İstanbul, herkesin dikkatini çeken defalarca kuşatılmış ama alınamamış belde. Fatih'e elçiler gönderdiler. Niyetini anladılar, ondan çekindiler. 'Sen neyine güvenerek İstanbul üzerine geliyorsun? Burayı Venedikliler, Araplar denedi, 9 defa kuşatıldı ama kimse alamadı. Neyine güvenerek geliyorsun?' dediler. 'Biz Müslümanız, bizim yapacağımızı hayal bile edemezsiniz. Benim adım Fatih ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u alırım'. Bu inançla İstanbul'un üzerine gitti. Bu tarihi olayı neden anlatıyorum? Birilerinin hayal bile edemediklerini AK Parti gerçeğe dönüştürdü. Hayaldi gerçek oldu. Türkiye ihmal edilmişti.''
-AVRUPA'YA GÖÇ TERSİNE DÖNÜYOR-
Bülent Arınç, geçen hafta Brüksel'e gittiğini anlatarak, 3 gün kaldığını ve çok farklı izlenimlerle Türkiye'ye döndüğünü söyledi.
Başbakan Yardımcısı, 50 yıl önce Türkiye'den Almanya'ya işçi göçü yaşandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Bu yıl göçün 50. yılı. Brüksel'e 50 yıl olması için 3 yıl var. Bana soydaşlarımız; 'Ne kadar mutluyuz bilemezsiniz. Bu topraklara geldik otobanları gördük, Türkiye'de yoktu, kocaman fabrikaları gördük, bizde yoktu, bu topraklarda güzel şehirler gördük, bizde yoktu, bu topraklara geldik iğneden ipliğe her şeyi gördük ama biz toplu iğne bile yapamıyorduk. Ezildik, perişan olduk. Üçer beşer kuruş kazanıp dönelim diye hayal ettik. Çocuklarımız oldu, onların çocukları oldu. Biz üçüncü kuşağız, dördüncü kuşak gelmek üzere. Belçika'ya bakıyoruz, Türkiye'ye bakıyoruz. Allah'a hamdediyoruz'. Brüksel'de, Hollanda'da, Fransa'da yaşayanlar söylüyor; 'Türkiye'de burada olanın 10 mislisi var. Hiçbir eksiğimiz yok. Her şey Türkiye'de çok güzel. Memleketimize geliyoruz, kaymak gibi yollar var. Her yerde her istediğimizi bulabiliyoruz. Paramız kıymetli, enflasyon yok. Buraya olan göçün tersine döneceğine inanıyoruz'. Bir yıl içinde Avrupa'dan Türkiye'ye kesin dönüş yapanların sayısı 30 bini aşmıştır.''
Yıllar önce Türkiye'de nitelikli eleman bulunamadığını dile getiren Arınç, ''O yüzden yeni iş yerleri fabrikalar, üretimler, OSB'ler, bunları kapıyor. Yurt dışında yaşayan o ülkenin insanları, bilim adamları, teknisyenleri, Türkiye'ye çalışmaya geliyorlar'' dedi.
-''DÜNYA TERSİNE DÖNDÜ''-
Arınç, Almanya'da 60 bin Türk firması bulunduğunu belirterek, ''60 binin çalıştırdığı işçilerin yarısı Almanlardan oluşuyor. Dünya tersine döndü. Eskiden oralara çalışmak için giderdik. Onlar beyefendi, bizler temizlik işlerinde çalışanlardık. Biz kendi işimizde Alman, Belçikalı, Fransız çalıştırıyoruz'' diye konuştu.
Belçika'daki firma sayısının 5 bin civarında olduğunu ifade eden Arınç, Türk firmalarının Avrupa'daki sermaye miktarının 4 milyar avroya ulaştığını söyledi.
Dünyada herkesin Türkiye'ye selam ettiğini vurgulayan Arınç, ''Belçika'nın büyüme hızı yüzde 2,8. Türkiye'nim büyüme hızı geçen yıl yüzde 10, bu yılın ilk ve ikinci üç ayında yüzde 11. Yüzde 11 nerede yüzde 2,8 nerede? Ne mutlu bize. Türkiye, dünyanın yüz akı oldu. Büyüme hızında 2011'de birinciliğimizi koruyoruz. 2010 sonu itibarıyla 192 ülke arasında büyüme hızında ilk üçe giren Türkiye'yi AK Parti iktidarı, onun siyasi ve ekonomik yönetimi başarıya ulaştırdı'' dedi.
(Bitti)
(ZAK-KAK)01.10.2011 09:11:48