Başbakan Yardımcısı Arınç:

Başbakan Yardımcısı Arınç:
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yunanistan'ın fabrikaları satışa çıkardığını belirterek, Türkiye'deki aklı başında iş adamlarının bunları almaya başladığını söyledi. Arınç, Çamlıca Yurdu'nu ziyaretinin ardından, Wikileaks belgelerinde adı geçen, Bursa'da kurulu 3 Türk firmasından Ermaksan A.Ş'de işçilerle yemek yedi. İşçilere hitaben yaptığı konuşmada, sac işleme makineleri sektöründe faaliyet gösteren firmanın birçok ülkeye ihracat yaptığını belirten Arınç, firmayı, kurucuları, yöneticileri ve çalışanlarını kutladı. Pazar günü oyların kullanılacağını ve sandıklar açıldıktan sonra herkesin, milletin oylarıyla yeni bir dönemin başladığını göreceğini ifade eden Arınç, 12 Haziran seçimlerinin hayırlı olmasını diledi. ''İş sadece bir oy atmaktan ibaret değil'' diyen Arınç, şöyle konuştu: ''Oyumuzu bilinçli şekilde kullanmalıyız. Geleceğimizi, Türkiye'yi güzelleştirecek iktidarı ve gücü ortaya çıkarmak için kullanacağız. 'Ehemmiyetsiz oy pusulası' gözüyle olaya bakamayız. Demokrasilerde sandık, seçim önemlidir. Sonuçta seçim seçimdir. Gizli oy kabinine girip de milletin elinden tutamayacağımıza, kalplere girme imkanımız olmadığına göre, millet ne düşünüyorsa en hayırlısını, doğrusunu yapsın, ülkemiz bu seçimden başarıyla çıksın.'' Arınç, Türkiye'de milyonlarca kişinin bir iş yerinde çalıştığını belirterek, ''Çalışıyorsunuz, az ya da çok bir kazancınız var. Evliyseniz eşinizin ve çocuklarınızın az da çok da olsa isteklerini, taleplerini yerine getirebiliyorsunuz. Anadolu'da çok güzel dua var; 'Allah iş bozukluğu vermesin' derler. İş bozukluğu çalışanlar için işsizliktir, iş verenler için ise iş yerinin kapanmasıdır'' dedi. Geçmişte, özellikle 2000-2001 krizinde bunların yaşandığını vurgulayan Arınç, o dönemde Türk parasının değerinin düştüğünü anımsattı. Türk parasında, karşılıksız para basıldığı için sıfıra sıfır eklendiğini dile getiren Arınç, ekmek alırken bile 6 sıfırlı para verildiği dönemlerin yaşandığını hatırlattı. Bülent Arınç, eskiden 1,5 milyon Türk lirası karşılığında 1 dolar alındığını vurgulayarak, şimdi ise 1 dolara 1,5 lirayla sahip olunabildiğini söyledi. Bir dönem Türk parasının dünyada geçmediğini anlatan Arınç, bugün ise Türk lirasının dünyanın her yerinde bilindiğini, itibarının olduğunu ifade etti. -''TAM TAKIR KURU BAKIR''- Arınç, ekonomik kriz zamanında bir gecelik repo faizlerinin inanılmaz rakamlara ulaştığını belirterek, şöyle devam etti: ''Biz yıkılmış, bitmiş bir ekonomiyi aldık. Bu krizlerin sebebi ya da tetikleyen unsur da 20 tane bankayı batırdılar. İçini boşalttılar, soydular. Belli bir devrin adamıydı bunlar. Çok ucuz paralarla bankaları aldılar, sonra 'battık' dediler. Devlet 40 milyar liralık zararı milletin sırtına yükledi. Bu tür krizler hep çalışanları, esnafı, tarım kesimini, emekliyi vurdu. Hükümetler devrilip gidiyor. Koalisyon hükümetleri var. Kimin ne yaptığı belli değil. 'Başbakan hasta' diyorlar, hastaneye gidiyorsunuz çıkmıyor, evine bakıyorsunuz yok. Bakanlar Kurulu toplanamıyor, dışardan devlet adamı gelecek ortada başbakan yok, cumhurbaşkanı yok, gelemiyor. Türkiye'den kimse dışarı gidemiyor. Hazine'de para yok. Borcunu ödeyecek, para basıyor bir sıfır daha ekliyor ya da tefecilere borçlanıyor.'' Bu sıkıntılı günlerin geride kaldığını ifade eden Arınç, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin, Merkez Bankası rezervlerinde her an hazır 100 milyar dolar parası var, altın stokları var. IMF ile ilişkileri 3 yıl önce kestik'' dedi. Arınç, bırakılan bütün borçları ödediklerini vurgulayarak, şunları söyledi: ''Sadece bunlar değil. Çalışanlardan, konut edindirme yardımı kesmişler. Açtık kasayı, içeride fareler cirit atıyor. 'Nerede bu para?/Yerinde değil/Nereye gitti?/ Hazine'nin açıklarına gitti/İnsanların parası vardı burada/İyi de ödememiz lazım/Sen bul öde'. Ödedik. Çalışanlardan zorunlu tasarruf kesmişler, dünya kadar para. Hükümet olduk kasaları açtık, içerisi tam takır kuru bakır. İçi bomboş. 'Nereye gitti/Bilinen yerlere gitti'. Ödedik. Kriz dönemlerinde bile başı dik bir Türkiye var artık.'' -AVRUPA ÜLKELERİNİN DURUMU- Yunanistan'ın ekonomik durumun iyi olmadığını hatırlatan Arınç, ''İşçi ve memurların ücretleri ödenemiyor. Cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanların maaşları donduruldu. Borçları var. AB'den medet, imdat diye 'SOS' çığlıkları atıyorlar. İyi ama hepsi senin durumunda. Portekiz, İspanya, İrlanda ve İzlanda da böyle'' dedi. Arınç, ada devleti İzlanda'nın internette ilan verdiğini ve adayı satışa çıkardığını dile getirerek, ''Bir ülke kendi vatanını, toprağını satışa çıkarır mı? Yunanistan, 'istediğiniz adaları alın satışa çıkardım, istediğiniz fabrikaları alın yok pahasına' diyor. Türkiye'deki aklı başında insanlar bunları almaya başladılar. Biz iyi noktadayız'' diye konuştu. Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde milletin katkısının büyük olduğunu, güçlü iktidar çıkardığını anlatan Arınç, şöyle devam etti: ''Bunun devamı çok önemli. Türkiye'nin yapacak çok işleri var, alacak yolumuz var. Bu istikrar bozulursa, geçmişteki gibi koalisyon partileri birbiriyle çekişme yapmaktan iş yapmaya fırsat bulamazlarsa, ülke, geçmişte olduğu gibi Kürt-Türk kavgası, Alevi-Sünni kavgası, geliri ilerici kavgası, bilmem bölgeler arası kavgaya dönerse, Türkiye yüzüstü kapaklanır. Bunun için fırsat kollayanlar var, hem içeride hem dışarıda... Terörle mücadele edeceğiz, terörün nefesini keseceğiz. Artık, annelerin ağlamadığı, çocuklarımızın cenazelerinin bizi gönlümüzden yaralamadığı, huzurlu Türkiye için bugüne kadar yaptıklarımızdan daha güçlüsü yapacağız. Türkiye'yi 780 bin kilometrekare toprağıyla, doğusu batısıyla, kuzeyi güneyiyle bin yıldır bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşayan tertemiz insanların cennet vatanı yapacağız.'' Arınç, milletin seçime giren partilere ''(Şunları şunları yapacağım) diyorsun ama geçmişte yaptın mı?'' diye sorduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Partilerin cevabı 'Hayır yapmadım, ben hiç iktidar olmadım, sadece koalisyonlarda bulundum' oluyor. 'Peki onun dışında ne yaptın, bürokraside, şurada burada?' Yaptıkları şunlar: Bunlar geçer not değilse dünyayı vaat etseniz bu insanlara güven vermez. Biz yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Millet bizim yaptıklarımıza, yapacaklarımıza bakıyor ve karar veriyor. Ama hayatında dikili ağacı bile olmayan, dürüstlükten çalışkanlıktan millet için ter dökmekten nasibi olmamışsa birilerinin, vatandaşın 'kardeşim ben macera istemiyorum, sen yoluna devam et, yürü ancak gidersin. Bu işleri bilenlerle, ülkeye huzur, ekonomi ve istikrar getirenlerle daha iyi yol alacağımıza inanıyoruz' demelidir. Seçimlerin anlamı budur. Bu seçimlerde Türkiye zorlukla yakaladığı istikrarı devam ettirmelidir.'' (ZAK-KAK-ERD)09.06.2011 16:14:07
09 Haziran 2011 16:18
DİĞER HABERLER