Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Konyada:
"(Kılıçdaroğlu-Swoboda görüşmesinin iptal edilmesi)
Kapıya kadar gidiyor sayın Kılıçdaroğlu, kabul edilmeyince geri
dönüyor ama Türkiyeye iner inmez, ben iptal ettim diyor.
Ya bari bu kadar Av
KONYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Avrupa
Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swobodanın, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlunun sözlerine tepki göstermesine ve görüşmesini iptal etmesine
ilişkin; "Kapıya kadar gidiyor sayın Kılıçdaroğlu, kabul edilmeyince geri dönüyor
ama Türkiyeye iner inmez, ben iptal ettim diyor. Ya bari bu kadar Avrupanın
gözünde de bizi rezil edecek bir yalanı, hem de o insanla yaşadıkların ortadayken
söyleme" dedi.
Konyaya gelen Bozdağ, Dedeman Otelde düzenlenen "Uluslararası Dini
Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu" öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin
sorularını cevaplandırdı.
Bozdağ, Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Swobodanın, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun sözlerine tepki göstermesine ve görüşmesini
iptal etmesine ilişkin bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun
yaşadıklarının, "Türkiyede muhalefetin seviyesini göstermesi" açısından son
derece önemli bir hadise olduğunu söyledi.
Yaşananların, Türkiye açısından üzücü bir hadise olduğunu ifade eden Bozdağ,
şunları kaydetti:
"Tabii Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda, CHPye,
demokratik bir muhalefetin nasıl olacağına dair bir ders vermiştir. Her seçimde
milletimiz CHPye ders veriyor ama Türkçe verdiği için Kılıçdaroğlu belki
anlamadı ama Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı zannedersem bu sefer
İngilizce bir ders verdi. Türkçe anlamadığını, İngilizce anlamış olur. Avrupada
siyasetin iftira ve yalan üzerine bina edilemeyeceğini Kılıçdaroğlu görmüş oldu.
Çünkü Türkiye içerisinde yaptığı değerlendirmelere baktığımız zaman, tamamıyla
siyasal bir eleştiri içinde değil; hakaret, sövme ve iftira üzerine bina edilmiş
bir muhalefet anlayışı görüyoruz. Esasında Swobodanın itirazı, Avrupada
siyasetin yalan, iftira, hakaret, sövme üzerine yapılamayacağını, böyle bir
siyasete kendi logolarının altında izin veremeyeceğini ifade ediyor. Swoboda,
böyle bir yaklaşım ortaya koydu."
-"CHPnin ders alması gerekir"-
CHPnin bu yaşananlardan ders alması gerektiğini dile getiren Bozdağ, "Çünkü
Avrupalılar sayın Başbakanımıza nasıl bakıyor, Kılıçdaroğlu nasıl bakıyor-
Suriyedeki hadiselerde Eseda Avurpalılar eli kanlı bir diktatör olarak bakıyor.
CHP Genel Başkanı, heyet üzerine heyet gönderiyor Esada. Esadı meşrulaştırmak
için Avrupa kapılarında dolanıyor. Onu meşrulaştırmak için tüm dünyanın ayakta
alkışladığı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını Esed ile aynı düzeyde gösterecek bir
düzeyselliğin maalesef içine girebiliyor" dedi.
Dün iki kabulün gündeme geldiğini, bunlardan birinin de ABDde Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanının gördüğü kabul olduğunu anımsatan Bozdağ, şöyle devam
etti:
"Sayın Obama ve ekibi, Başbakanımızı, Başbakan olmasına rağmen devlet
başkanı protokolü ile karşıladılar ama öte yandan CHPnin Genel Başkanının ise
görüşmesini iptal ettiler ve görüşme konusunda verilen izinleri ortadan kaldırıp;
bu üslupla bizim çatımız altında konuşamazsınız diye adeta kovdular oradan.
Üzücü olan bir şey de şu; kendi konuşmalarında da var, Swobodanın
açıklamalarında da var. Kapıya kadar gidiyor sayın Kılıçdaroğlu. Kabul
edilmeyince geri dönüyor ama Türkiyeye iner inmez ben iptal ettim diyor. Ya
bari bu kadar Avrupanın gözünde de bizi rezil edecek bir yalanı hem de o insanla
yaşadıkların ortadayken söyleme. Ama maalesef alışkanlık haline gelince, Türkiye
döndüğünde aynı yalanı bir kez daha söyledi. Eminim ki Swoboda ve orada
yaşayanlar bizdeki muhalefetin ne kadar yalan üzerine, iftira üzerine bina
edildiğini; Kılıçdaroğlunun orada yaşadıklarıyla Türkiyede yaptığı açıklamaları
mukayese edince daha net görecektir."
-"CHP Parti Meclisi karar almalı"-
Kılıçdaroğlunun her yurt dışı gezisinde, "hem CHPyi rezil eden hem Türkiye
Cumhuriyeti devletini rezil eden" sonuçlar çıktığını anlatan Bozdağ, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Buradan CHPlilere tavsiyede bulunuyorum. Kılıçdaroğlunun CHP ve
Türkiyeyi daha fazla rezil eden durumlara sokmaması için parti meclisi bir karar
almalı. Kılıçdaroğlunun Türkiye toprakları dışında, hatta CHP grup toplantıları
dışında siyaset yapmasını yasaklamalıdır. Çünkü ancak CHP grubu içindekiler
Kılıçdaroğlunu alkışlıyorlar ama onun dışındakiler alkışlamıyor. Çünkü ideolojik
bir körlük içinde olduğunuzda gerçekleri göremiyorsunuz. O yüzden CHP Genel
Başkanına parti meclisi, yurt dışı seyahat yasağı koyarsa, grupta yaptığı iftira,
hakaret ve yalan üzerine konuşmaları, grup dışında tekrarlamama kararı alırlarsa,
o zaman belki CHP Genel Başkanı, CHPye daha az zarar verir diye düşünüyorum.
Umarım parti meclisi, bu seyahati değerlendirir ve ona göre bir karar verir."
-"Eskiden bunu, terör örgütlerinin bir takım uzantıları yapardı"-
Kendilerinin yabancı ülkelerden gelen muhalefet partilerin liderleriyle
görüşmeler yaptıklarını anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Görüşmelerimiz sırasında, kendi ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza dönük
bir takım konuları eleştirdiğimiz zaman, örneğin onların bir tanesine hak
verirken, 2-3 tanesinde ise sanki ülkenin Başbakanı gibi kendi ülkelerinin
uygulamalarını savunan bir yaklaşım içerisine giriyorlar. Ancak bizim ana
muhalefet partimizin Genel Başkanı Türkiyeyi kötülemek, karalamak, Türkiyenin
Başbakanını kötülemek, meclisini, hükümeti kötülemek, Türkiyede olan biten her
şeyi daha kötü göstermek için adeta yarış yapıyorlar. Eskiden bunu terör
örgütlerinin bir takım oralardaki uzantıları yapıyordu ama şimdi sayın
Kılıçdaroğlu bizzat kendisi yapıyor. Allah aşkına bir kendisine sormalı. Yurt
dışında AK Parti ile rekabet etmek için, Türkiyeyi kötülemek, Türkiyeyi
karalamak, Türkiyede yaşanan değişimi görmezden gelmek doğru mudur- Her gidilen
yere adeta Türkiyeyi şikayet ediyorlar. Türkiyeyi gammazlıyorlar, biraz halk
tabiri olacak ama böylesi bir siyaset anlayışı var; bu hiç ahlaki, etik değil.
Umarız CHPliler, bu tavırdan sonra bir değişikliğe uğrarlar. CHP, dün de ifade
ettim, solcu bir parti değil. Esasında radikal sağda olan bir partidir. Şu anda
bizim radikal sağda olan partilere baktığımızda en uçta MHP duruyor. En uçta
duran MHPnin solundaki bir partidir. Yoksa soldaki bir parti değildir."
-"İçki yasağı diye bir şey yok"-
Bozdağ, alkol satışına ilişkin kanun teklifiyle ilgili başka bir soru
üzerine, "içki yasağı" diye bir şeyin söz konusu olmadığını, bunun her zaman
çarpıtıldığını söyledi.
"Şu anda TBMMde görüşülen kanun teklifi içerisinde içki içmeyi yasaklayan
tek bir düzenleme yoktur" diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Yapılan nedir- Amerikada ve Avrupada içkinin satışının yapıldığı yerler,
reklamı dahil, diğer hususlar dahil, Avrupadaki, Amerikadaki kuralları
Türkiyeye taşımaktır. Bizim yaptığımız bu. İçki vatandaşa ulaşana kadar geçen
kısımdaki, imalattan, ambalajına, reklamına, satılacağı alana ve açılacağı
yerlere ilişkin Avrupanın ve Amerikanın standardını biz Türkiyeye taşıyoruz.
Yoksa içki yasağı getirmiyoruz. Bu tamamıyla bir çarpıtmadır, gerçek dışıdır."
Muhabir: Rıfat Yerlikaya
Yayıncı: Murat Aslan