Başgardiyan, Harbiyeli'yi cezaevinde bayıltana kadar dövdürdü

Müebbet hapis cezasına çarptırılan askeri öğrenci Muhammed Ali Taş, Silivri cezaevinde gardiyanlar tarafından bayılana kadar dövüldü. Anne Meral Taş, “Devletin koruması altında… Nasıl koruyorlar anlamadım ki. Canı isteyen götürüp dövecek mi bu çocukları?” diye tepki gösterdi.
Hava Harb Okulu öğrencisi Muhammed Ali Taş’ın tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde koğuşta yaşanan bir tartışma sonrası bir odaya götürülerek, bayılana kadar dövüldüğü ortaya çıktı.

Silivri 7 Nolu Cezaevinde, yaklaşık beş senedir tutuklu bulunan Harbiyeli öğrenci Muhammed Ali Taş, Sultanbeyli gişeleri grubundan müebbet hapis cezasına çarptırılan öğrencilerden biri.

TELEFON GÖRÜŞÜNDE ANNESİNE ANLATTI
 
Kronoshaber'den Selahattin Sevi'nin haberine göre Kayseri’de yaşayan ailesiyle korona virüsü (Covid-19) salgını nedeniyle 7 aydır yüz yüze görüşemeyen Muhammed Ali Taş, telefon görüşünde annesine, geçtiğimiz Cuma günü başgardiyan ve dört memur tarafından bayılana kadar dövüldüğünü anlattı. Kamera olmayan odada iki gardiyanın tutup başgardiyanın da dövdüğü Taş, bayıldı. Ayıldıktan sonra da ayakkabıları, çorapları ve montu çıkarılarak hücreye atıldı. Yaklaşık üç saat sonra da alınıp doktora götürüldü. Ancak doktor yüzünde, dizinde, bileklerinde morluklar olmasına rağmen askeri öğrenci Taş’a darp raporu vermedi.

“KOĞUŞTAKİ AĞIZ DALAŞI NEDENİYLE GÖTÜRÜLDÜ”

Kronos’a konuşan Muhammed Ali Taş’ın annesi Meral Taş, yaşananları şöyle aktardı: “Oğlumun bugün telefon görüş günüydü. Cuma günü olmuş olay. Koğuş arkadaşıyla tartışmışlar. Ağız dalaşı şeklinde. Baş memur oğlumu odasına götürüyor, dört tane de infaz koruma memuru. İki kişi arkadan tutuyor kolundan baş memur da dövüyor, bayıltana kadar dövüyor. ‘Yapmayın etmeyin dedim ama dinlemediler’ diyor. Niye tartıştınız diye dövmüş.”

“BAŞ MEMUR RAMAZAN KUYUCU VE DÖRT MEMUR”

Oğlunun 7 Nolu’dan 1 Nolu’ya nakledildiğini anlatan anne Meral Taş, “Bugün yeni geçmiş 1 Nolu’ya, diğer koğuşta 40 kişiydiler. Ramazan Kuyucu baş memur, dört memurla. Niye tartıştınız deyip dövüyor, odasına. Kamera filan olmayan yerde, dövüyorlar” dedi.

DOKTOR DARP RAPORU VERMEMİŞ

Oğlunun götürüldüğü doktora tarafından darp raporu alamadığını da kaydeden anne Meral Taş, “Doktora götürmüşler ama rapor vermemişler oğluma. Bayılıp ayıldıktan sonra sürükleyerek koridorda, hücreye koyuyorlar, ayakkabılarını, çoraplarını, montunu çıkarıp buz gibi hücrede, üç saat kadar bırakılmış. Tek başına. Ondan sonra da doktora götürüyorlar. Doktor darp raporu vermemiş” şeklinde konuştu.

“YÜZÜMDE MORLUKLAR VAR, BOTLARIYLA DİZLERİME VURDULAR”
 
Oğlunun, yüzü başta olmak üzere vücudunun birçok yerinde morluklar olduğunu ve bileklerinin de ağrıdığını anlatan Meral Taş, şöyle konuştu: “Yüzüm filan çok kötü durumda, diyor. Yüzümde morluklar var diyor, şişti. Botlarıyla dizlerime vurdular diyor, her yerine vurmuşlar bayıltana kadar. Dizlerim, bileklerim ağrıyor. Elim yüzüm morluk içinde çok kötüyüm anne, dedi. Dilekçelerini de kabul etmiyorlar. Aradık cezaevi müdürüyle görüşmek istiyorum dedim, toplantıda dediler, konuşturmadılar.”

“ARKADAŞINA DA AYNISI YAPILMIŞ, AİLESİNE SÖYLEMEMİŞ”

“İlk defa anlattı başından geçen bir olayı. Üzülme diye söylemeyecektim ama çok kötüyüm, söylemek istiyorum, dedi. Arkadaşına da yapılmış öyle, o da ailesine anlatmamış. Odasına kamera yokmuş, dövülen yerde kamera yokmuş. Giriş koridorda varmış ama odasında yokmuş.”

“DEVLETİN KORUMASI ALTINDA… CANI İSTEYEN GÖTÜRÜP DÖVECEK Mİ?”

Anne Meral Taş, sorumluların cezalandırılmasını talep ederek, “Yapanlar cezasını çeksin. Çocuklar yeterince ceza almadı mı? Müebbet verdiler, bundan ağır ceza olabilir mi? Onlar kafalarına göre alıp götürüp dövmek nedir? Biz devletin elinde diyoruz biz. Zaten devlete teslim etmiştik 13 yaşında çocuklarımızı. Şimdi de devletin koruması altında… Nasıl koruyorlar anlamadım ki. Canı isteyen götürüp dövecek mi bu çocukları? Bir suçu mu var, dilekçe yazsaydı çocuğum hakkında, dövmek mi gerekirdi” şeklinde konuştu.

SOSYAL MEDYADA KAMPANYA YAPILACAK

Dayak olayını sosyal medya hesabından duyuran diğer bir Harbiyeli annesi Melek Çetinkaya, “Oğlumun devresi askeri öğrenci Muhammed Ali Taş’ı gardiyanlar bayıltana kadar dövmüş. Annesi aradı ağlamaktan konuşamıyor. Avukatımız yolda Silivri’ye gidiyor” dedi.

Askeri öğrenci Muhammed Ali Taş’ın darp edilmesiyle ilgili sosyal medyada ilgililere ve kamuoyuna duyurulması için hashtag kampanyası yapılacak.

DARP NASIL GERÇEKLEŞTİ, SORUMLULAR KİM?

Cezaevinde tutulan Hava Harp Okulu öğrencisi Muhammed Ali Taş’ın anlatımıyla olayın şu şekilde gerçekleştiği öğrenildi:

Silivri 1 Nolu Cezaevi’nde bulunan Muhammed Ali Taş, 4 Aralık Cuma günü F7 koğuşundan bir arkadaşıyla tartışması üzerine memurlar kendisini alıp baş memur Ramazan Kuyucu’nun odasına götürdü. Ramazan Kuyucu Taş’a olayı anlattırdı. Bunun neticesinde odada bulunan diğer infaz koruma memurlarına (bir tanesi sarışın iri yarı diğerinin adı Taş’ın hatırladığı kadarıyla Fatih) Taş’ın ellerini arkadan tutmalarını işaret etti. Elleri arkadan bağlı olan Taş tokatlandı ve tekmelendi. Taş’ın bundan kurtulmaya çalışması üzerine odada bulunan bütün gardiyanlar Taş’ı yere yatırıp tekmelemeye başladı. Bilincini kaybedecek seviyeye gelene kadar vurdular. Bu esnada ağza alınmayacak küfürler ettiler. Bunun üzerine baş memur Ramazan Kuyucu “Nasıl hoşuna gitti mi?” şeklinde Taş’la dalga geçti. Taş’ın üzerindekileri çıkarttırarak yumuşak oda dedikleri temizlikten yoksun, yerleri pislik içinde suyu olmayan bir odaya götürdüler. Burada yaklaşık 2 saat beklettikten sonra bu şekilde koridorda başını öne eğerek dolaştırdılar. Taş, darp raporu almak için revire gitmek istedi doktora durumu anlattı. Doktor yanında bulunan sekreterine Taş’ın vücudunda bulunanların belli bir kısmını yazdırdı, raporu Taş’a vermedi. Ramazan Kuyucu’nun odasına tekrar götürülen Taş, bu şahıs küfür etmeye ve dalga geçmeye devam etti. Taş kapalı zarfla müdüre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış oldukları şikayetler memurlar tarafından ilgililere ulaştırılmadı. Taş sanki dayak yememiş gibi kendilerini haklı çıkarmak için Taş savunma verdi. Taş, telefon görüşünde (07.12.2020) ailesine olayları anlattı. Ailesinin araması neticesinde avukatları da aynı gün cezaevinde gördü. Yüzünde sol gözünün altından sol kulağının arkasına kadar morluk mevcut olduğu görüldü. Kolu yerde sürüklemeden dolayı tahriş olmuştu.

HARP OKULU ÖĞRENCİLERİ NEDEN CEZAEVİNDE?

15 Temmuz 2016’da darbe girişiminin olduğu gün Yalova’da kampta olan öğrenciler, iki ayrı otobüse bindirilip 00:07’de kamptan ayrılmışlardı. Sabiha Gökçen Havaalanına doğru yola çıktıklarında Orhanlı gişelerinde trafiğe takılıp araçtan inmek zorunda kalmışlardı. Polisin ve sivillerin bulunduğu bölgede çıkan çatışmada altı kişi öldü, 33 kişi yaralandı.

Savcı Orhan Uzun mütalaasında, 65 sanıktan 63’ünün “Cebir Ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Öngördüğü Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etmek”, “Kamu Malına Zarar Vermek ve Mala Zarar Vermek”, “Kasten Öldürmeye Teşebbüs”, “Kasten Öldürme” suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmiş, araç kullanan iki sözleşmeli erin ise beraatını istemişti.

18 Mayıs 2018 günü gerçekleştirilen duruşmada mahkeme 65 sanıktan iki sözleşmeli erin beraatine, 57 sanığın müebbet, altı kişinin ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermişti.

08 Aralık 2020 10:20
DİĞER HABERLER