Gazeteci yazar Uğur Mumcu, katledişinin 23. yılında İzmir'de de anılıyor. Konak Belediyesi, anma kapsamında, "Uğur Mumcu: Türkiye'de Basın Özgürlüğü-Can Dündar, Erdem Gül" konulu bir panel düzenledi. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi'ndeki panele Birgün Gazetesi Yayın Danışmanı Barış İnce, Gazete Port'tan Mustafa Hoş ve gazeteci Burcu Karakaş konuşmacı olarak katıldı. Aralarında Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş'ın da bulunduğu çok sayıda kişi dinledi. Panelden önce 24 Şubat'a kadar açık kalacak olan, "Basında Kara Gün: Tan Matbaası'na Baskın Sertel Ailesi Sergisi Selanik'ten Sıla'ya" adlı sergi açıldı.
'CENAZELERDE BİLE AKREDİTASYON'
Açılış konuşmasını yapan Başkan Pekdaş, hem 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde, arabasına koyulan bombanın patlatılması sonucu katledilen Mumcu'yu andıklarını hem de basın özgürlüğünü, baskıları, hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri konuşmak için biraraya geldiklerini söyledi. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin yayımladığı verilere dayanarak Türk basınının içinde bulunduğu durumu ortaya koyan Pekdaş, "Türkiye Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin açıklamasına göre 1905'ten bugüne öldürülen gazeteci sayısı 77. Cezaevlerinde tutuklu gazeteci sayısı ise 33. Yargılanan gazetecilerin sayısı da 200'ün üzerinde. Türkiye, 180 ülke basın özgürlüğünde 149. sırada, yani 24 Ocak 1993 ortamından hiç de farklı olmayan koşullardayız. Türkiye'ye ileri demokrasi geldi derken çok daha kötü koşullar içindeyiz. Artık basın mensuplarına, cenaze törenleri için bile akreditasyon uygulanıyor. Kanallar dijital platformlardan çıkarılıyor, televizyonlar kapatılıyor." dedi. Bütün zorluklara rağmen mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğini dile getiren Pekdaş, "Bu koşullarda bile yine adalet demek lazım. Tüm katledilen gazeteciler anısına, hukuksuz muamelelere tâbi tutulan basın kuruluşlarına, tutuklu bulunan gazetecilere destek için dayanışma içinde olmak, inadına onlara selam göndermek, inadına demokrasi bayrağını yükseltmek lazım." diye konuştu.
'ÇEMBER GİDEREK DARALIYOR'
Panelde Uğur Mumcu'nun fotoğrafı mumlarla aydınlatıldı. İlk sözü, uzun yıllar çeşitli medya kuruluşlarında üst düzey yöneticilik yapmış olan gazeteci Mustafa Hoş aldı. Türkiye'de basının geldiği noktayı özetleyerek, gazetecilerin yaşadığı zorluklara değinen Hoş, sadece 'barış' dediği için evinde gözaltına alınan insanlar olduğunu, oysa doğru ve gerçeğe sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Çalıştığı gazeteden geçen yıl ağustos ayında çıkarılan Karakaş da, "Türkiye'de medya üzerindeki siyasi baskı, içinden çıkılmaz bir hal aldı. Ana akım medya, bu baskılara ne kadar göğüs gerebilir bilmiyoruz. Türkiye'de basın özgürlüğü her zaman sorundu ama şimdi bu sorunun eşi benzeri yok. Gazetecinin yayımlayabileceği haber alanı kalmadı. Çember giderek daralıyor." dedi.
Birgün Yayın Danışmanı İnce ise Mumcu'nun dokunduğu konulara bugün bile dokunmanın zor olduğunu dile getirerek, "Uğur Mumcu, laiklik mücadelesi verme yanlısıydı ve hedef oldu. Üzerimizde pek çok baskı var. Davalar açıldı, açılmaya da devam ediyor. Bunlar sindirme davaları. Giderek ekonomik baskılar da arttı. Yandaş gazeteler açarak, Basın Yayın'dan gelen payı azalttılar." diye konuştu. İnce, gazetecileri yel değirmenlerine karşı savaş açan Don Kişot gibi görmenin yanlış olduğunu belirterek, "Hep birlikte olmalıyız." dedi.
Panel, konuşmacıların soruları cevaplamasıyla son buldu. CİHAN