Başkanlık sistemiyle 9'a katlandı

Başkanlık sisteminin devreye girdiği 2018’den bu yana vatandaşın borcu 9 kat arttı, asgari ücretlinin alım gücü eridi, 2 milyon emekli çalışmak zorunda kaldı. Ekonomist Mahfi Eğilmez, 23 Ağustos 2025 itibarıyla tamamen sonlandırılan KKM sisteminin maliyetine ilişkin çarpıcı bir değerlendirme yayımladı. Eğilmez'e göre KKM bitti ama maliyeti henüz bitmedi.

2018’de geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ekonomik dengeleri daha da kırılgan hale getirdi. Açıklanan her veri bir öncekinden daha olumsuz olurken, vatandaşın yüklerine yük eklendi. Borçlar katlanarak arttı, vatandaşın alım gücü günden güne eridi, huzurlu bir yaşlılığın hayalini kuran emekliler yaşamak için yeniden iş aramaya başladı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin üzerinden yedi yıl geçti.

Nefes’te yer alan habere göre, CHP’li Ömer Fethi Gürer’in açıkladığı veriler, 2018’den bu yana artan ekonomik bozulmayı gözler önüne serdi.

2018’den bu yana vatandaşın bankalara olan borcu 582 milyar TL’den 5,1 trilyon TL’ye çıkarak 9 kat arttı, takibe düşen kredi borçları 10 katına ulaştı. İcra dosyaları 24 milyonu geçti, tarım sektörünün borcu 1 trilyon TL’yi geçti. Asgari ücretlinin altın karşısındaki alım gücü 3,66 gram erirken, emeklilerden çalışmaya devam edenlerin sayısı 2 milyonu aştı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Borç tsunamiye dönüştü, sistem sorunları çözmek yerine derinleştirdi, olan vatandaşa oldu” dedi.

İCRA DOSYALARI PATLADI

Gürer’in paylaştığı verilere göre, vatandaşların bankalara borcu 2018’de 582 milyar 728 milyon TL iken, 2025’te 5 trilyon 92 milyar 932 milyon TL’ye ulaştı. Bu dönemde borç 9 kat arttı. Takibe düşen bireysel kredi borçları da 18 milyar TL’den 197 milyar TL’ye çıkarak yaklaşık 10 katına yükseldi. 2018 Temmuz’unda icra dairelerinde 19 milyon 234 bin dosya bulunurken, bu sayı 2025’te 24 milyon 440 bine çıktı. Sadece Ocak–Ağustos 2025 döneminde açılan yeni icra dosyası 6 milyon 380 bine ulaştı.

ASGARİ ÜCRET HIZLA ERİDİ

Asgari ücretlinin altın karşısındaki alım gücü de ciddi miktarda eridi. 2018’de asgari ücretle 8,71 gram altın alınabilirken, bugün 5.05 grama geriledi. Fethi Gürer, “Asgari ücretlinin cebindeki altın 3,66 gram azaldı” ifadesini kullandı. Bu arada tarımsal kredilerde de tablo ağırlaştı. 2018’de 101 milyar TL olan tarım sektörünün toplam borcu, 2025’te 1 trilyon 56 milyar TL’ye yükseldi. Takibe düşen tarımsal kredi borcu ise yüzde 160 artış gösterdi.

2 MİLYON EMEKLİ ÇALIŞIYOR

2018’de emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin sayısı 687 bin kişiydi. Bu sayı 2025 Mayıs itibariyle 2 milyon 159 bine çıktı. Gürer, “Emekli geçinemediği için yeniden iş arar hale geldi” dedi.



MAHFİ EĞİLMEZ: KKM'NİN MALİYETİ DAHA DA ARTACAK

Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması sona erdi ancak Türkiye’ye maliyeti bitmedi. Ekonomist Mahfi Eğilmez’in hesaplamasına göre, sistemin Hazine ve Merkez Bankası’na getirdiği toplam yük en az 58,9 milyar doları buldu. Eğilmez, bu rakama vergi kayıpları, kâr payı eksiklikleri ve carry trade kaynaklı ek zararların dahil olmadığını belirtti. 23 Ağustos 2025 itibarıyla yeni KKM hesabı açılmıyor ancak hâlâ sistemde 10,9 milyar dolarlık bakiye bulunuyor. Eğilmez’e göre maliyet bir süre daha artarak devam edecek.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, 23 Ağustos 2025 itibarıyla tamamen sonlandırılan KKM sisteminin maliyetine ilişkin çarpıcı bir değerlendirme yayımladı.

KKM uygulaması 2021 yılının Aralık ayında, Merkez Bankası’nın faizi düşürmesiyle başlayan döviz talebini frenlemek amacıyla yürürlüğe kondu. Eğilmez, sistemin işleyişini, “Vade sonu geldiğinde, TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kuru ile hesap açılışındaki döviz alış kuru karşılaştırılıyor, vade sonundaki kur farkı, hesabın faiz getirisinden yüksekse kur farkı, faiz getirisi kur farkından yüksekse o zaman da faiz ödeniyordu.” ifadeleriyle özetledi.

MERKEZ BANKASI’NIN ZARARI İSE 50,2 MİLYAR DOLAR

Eğilmez’in hesaplamasına göre 2022’de bütçeye 92,5 milyar TL, 2023’te ise 59,5 milyar TL yük binen sistem, Hazine’ye toplamda 8,7 milyar dolar doğrudan maliyet çıkardı. TCMB’nin 2023’te 818,2 milyar TL, 2024’te ise 700,4 milyar TL zarar açıklaması üzerine bu zararların yüzde 90’ının KKM kaynaklı olduğu varsayımıyla yapılan hesaplamada ise Merkez Bankası’na ait toplam maliyet 50,2 milyar dolar oldu.

“2022 yılına kadar kâr edip bu kârının büyük kısmını Hazine’ye (bütçeye) aktaran TCMB’nin 2023 yılında 818,2 ve 2024 yılında 700,4 milyar lira zarar açıklamış olması… bu zararların önemli bölümünün KKM’den kaynaklandığını düşünmemize yol açıyor.”

KKM BİTSE DE MALİYET BİTMEDİ

Eğilmez, 23 Ağustos 2025 itibarıyla yeni hesap açılmamasına karar verilen KKM’de hâlâ 440,5 milyar TL (10,9 milyar dolar) bakiye bulunduğunu ve bu nedenle sistemin maliyet üretmeye devam ettiğini belirtti. Bu nedenle 58,9 milyar dolarlık toplam maliyetin, önümüzdeki aylarda daha da artacağına dikkat çekti.

ASIL GÖRÜNMEYEN YÜK: VERGİ KAYIPLARI VE CARRY TRADE

Yazının en dikkat çekici bölümlerinden biri, vergi kayıpları ve carry trade kaynaklı dolaylı zararların hesaba katılması oldu. KKM’de elde edilen faiz ve kur farkı gelirlerinden vergi kesilmemesi, TCMB’nin zarar etmesi nedeniyle bütçeye kâr payı aktaramaması, dolayısıyla Hazine’nin daha fazla borçlanmak zorunda kalması gibi birçok kalem hesaba dahil edilmemiş durumda.

“Eğer faizler düşürülerek KKM yoluyla normalde bankaların ödemesi gereken faizleri Hazine ve TCMB’nin üstlenmesi söz konusu olmasaydı… bankaların ödeyeceği faizlerden vergi kesintisi yaparak bunları Hazine’ye ödemesi gerekecek, dolayısıyla bütçe maliyetle karşılaşmak yerine gelir toplayacaktı.”

“TCMB’nin zararı önemli ölçüde zorunlu karşılıklarla finanse edilmiş, TCMB bu karşılıklara faiz ödemiştir. TCMB’nin maliyeti hesaplanırken bu ödemelerin de dikkate alınması gerekir.”

CARRY TRADE’LE GELEN YENİ TEHDİT

Faiz artışı ve kurun baskılanması sonucu Türkiye’nin carry trade kıskacına girdiğini belirten Eğilmez, bu mekanizmanın da ülkeye büyük bir maliyet yüklediğini ifade etti. Verdiği örnekte, bir kişinin bir yılda yüzde 34’e varan dolar getirisi elde edebildiğini, “Böyle bir dolar faizini dünyanın hiçbir yerinde elde etmek mümkün değildir.” dedi.

Eğilmez, Merkez Bankası’nın da Hazine gibi KKM nedeniyle yaptığı ödemeleri kamuoyuna açıklaması gerektiğini kaydederek, “Hazine ve Maliye Bakanlığı KKM’den kendisine düşen ödemeleri nasıl kuruşuna kadar hesaplayıp yayınlamışsa aynı işi TCMB’nin de yapması şeffaflık politikasının bir gereğidir.” ifadelerini kullandı.
25 Ağustos 2025 16:09
DİĞER HABERLER