Başkent'te marka festivali rüzgarı esiyor

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 'marka kent' hedefine bir adım daha yaklaşmak ve Başkent'ten küresel markaların çıkmasını teşvik etmek amacıyla düzenlediği Ankara Marka Festivali (AMF) ilk gününde, marka isimleri ağırladı.

ATO Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu'nun organizasyonu ile gerçekleştirilen festivalde, Türkiye'de ve dünyada kendi alanında marka haline gelmiş çok sayıda konuşmacı söz aldı. Kişisel markalaşma deneyimlerini paylaşarak girişimcilere ve gençlere tavsiyelerde bulunan konuşmacıları çok sayıda katılımcı ilgiyle izledi.

ALMAN MİMAR BRAUNFELS: GELENEKSEL TÜRK MİMARİSİ BÜYÜLEYİCİ

Ankara Marka Festivali'nin yabancı konuşmacılarından Alman Mimar Prof. Stephan Braunfels, "Bir Mimarın Marka Günlükleri: Kente Dair Düşler" başlıklı konuşmasında, Almanya'da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde hayata geçirdiği mimari projeler hakkında bilgi verdi. Berlin'de Alman Parlamento Binası gibi çok sayıda kamu binasının projesine imza atan Braunfels, projelerini çizerken, çalıştığı ülkenin yerel ve geleneksel stillerinden esinlendiğini, aksi halde bütün ülkelerin ve şehirlerin birbirine benzeyeceğini vurguladı. Geleneksel Türk mimarisini büyüleyici bulduğunu vurgulayan Braunfels, "Cumbalar bence Türk mimarisinin en tipik formlarındandır. Hiç bu denli tutarlı bir dış cephe mimarisi görmedim. Modern Türk yapılaşması için cumbalar çok önemli" dedi. Braunfels, İstanbul için cumbalı mimari modeller hayal ettiğini söyledi.

Zincir et restoran kurucu ve yönetici ortağı Cüneyt Asan da, İstanbul'da bir gecekonduda başlayıp Türkiye'nin ünlü restoran markasına uzanan hayat hikayesini anlattı. 5 çocuklu yoksul bir ailenin çocuğu olduğunu söyleyen Asan, 10 yaşında bir ilkokul öğrencisiyken kasapta çalışmaya başladığını, daha sonra ismini değiştirdiği kasap dükkanını askerlik dönüşü iki ortağıyla birlikte devraldığını anlattı. Dükkanını dünyanın ilk Amerikan barlı ve kütüphaneli kasap dükkanı haline getirerek fark yarattığını ve işini büyüttüğünü, ardından da kebap restoranları açtığını söyleyen Asan, "Şans ve tesadüf yoktur, emek vardır. Emek verirseniz karşılığını alırsınız. Marka yaratmak için yüreğiniz gerekiyor, emeğiniz gerekiyor" dedi.

MARKALAŞMIŞ ÜNİVERSİTELER

TOBB Yükseköğretim Meclisi Başkan Vekili ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Haluk Kalyoncu ise Türkiye'nin iki markası olan devlet ve vakıf üniversitelerinden söz etti. Kalyoncu, vakıf üniversitelerinin Türkiye'de yükseköğrenim ihtiyacını karşılamak için kurulduğunu anlattı. Her yıl 1,5 milyon öğrencinin üniversite sınavına girdiğini söyleyen Kalyoncu, "Vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerinin yükünü azaltıyor" dedi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nin 4 bin 500 lisans öğrencisi, 200 öğretim üyesi ve 80 profesörü bünyesinde barındırdığını kaydeden Kalyoncu, "Bu rakamlar ilk kurulduğumuz yıllarda bir hayaldi. Hayalimiz, Doğu ve Güneydoğu'da markalaşmış bir üniversiteye dönüştü" diye konuştu.

TAI: SAVUNMA SANAYİNDE BİR MARKA…-

TAI Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Bilgin de kurum hakkında bilgi vererek, son 10 yılda büyük atılımlar yaparak Defence Top 100'ün 2014 listesine göre girdiklerini söyleri. İlk 100 içinde 78'inci sırada yer aldıklarını anlatan Bilgin, "Hedefimiz daha da yükselmek. Hürkuş eğitim uçağı, Göktürk uyduları, T129 Ata Helikopteri ile ulusal ve uluslararası alanda büyük ilgi gördük" dedi. Dünyada savunma sanayinde büyük rekabet olduğunu ve bu rekabetten dünya markası olarak çıkmak istediklerini vurgulayan Bilgin, "Sivil havacılıkta dünya ile rekabet edebilecek ürünlere sahibiz. Her geçen gün kendimizi geliştirmek için yoğun bir uğraşı içerisindeyiz. Başkent Ankara'dan dünyanın her yerine ulaşma hedefindeyiz" diye konuştu.

GENÇ GİRİŞİMCİYE NOTLAR

Türkiye Genç İşadamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ali Yücelen, "Genç Girişimciye Sınır Ötesi Notlar" başlıklı konuşmasına iktisat tarihine girişimcilik konusundaki tezleriyle adını yazdıran Joseph A. Schumpeter'i konu alarak başladı. Schumpeter'in girişimcilik terosinin temelinde yenilikçi girişimcilik ile onun neden olduğu yaratıcı yıkım kavramlarının geldiğini kaydeden Yücelen, "Schumpeter girişimciye dair beş öğe sıralamaktadır. Bunlar, yeni ürünler, yeni girdiler, yeni teknolojiler, organizasyonların yenilenmesi ve yeni pazarlardır" dedi.

Girişimciliğin gelişmesinin istendiği ülkede girişimcilik ekosisteminin kurulması gerektiğini belirten Yücelen, kanunlarla ve yasal düzenlemelerle yenilikçi, girişimci ekonominin ülkede hakim kılınamayacağına dikkat çekti. Yücelen, "Hayata geçmeyen icatlar ekonominin kalkınmasında fayda sağlamazlar" dedi. Türkiye'nin dünyanın en gelişmiş ülkeleri sıralamasında 17. Sıradan 19. Sıraya gerilediğini kaydeden Yücelen, Polonya ve Nijerya'nın Türkiye'nin önüne geçtiğini söyledi. Bu ülkeleri incelediğinde Nijerya'nın doğal kaynak avantajını kullandığını anlatan Yücelen, Polonya'nın ise sanayilerle teknokentleri birleştiren organizasyonlar sayesinde gelişme gösterdiğini bildirdi. Yücelen, bir girişimcinin dışarıdaki rakiplerini gözleyerek ileri gidebileceğini kaydetti.

GELECEĞİN MARKA LİDERLERİ KAMPI

Festivalde, genç girişimciler ve üniversite öğrencileri için teşvik edici ve eğitici oturumların yer aldığı özel bir platform gerçekleştirildi. Ekonominin geleceğine yön verecek ve başarılı markaların yaratıcısı olacak gençler, marka dünyasının lider isimleriyle Geleceğin Marka Liderleri Kampı'nda bir araya geldi. Oturumlarda sosyal medya platformları ve bunların Türkiye ve dünya üzerindeki kullanım alanları, büyüme ve trendler ele alındı. Konuşmacılar dijital platformların Türkiye'de nasıl kullanıldığı, sosyal medyada Türkiye ve dünyadaki trendler ve sosyal medyaya yeni katılan teknolojiler üzerine görüş bildirdi. Abluka Dijital'den Gözde Akkal, sosyal medyaya yeni katılan teknolojiler üzerine konuşurken, SBS Türkiye'den Amaç Ukav sosyal medyanın Türkiye'deki kullanım alanları ile Türkiye ve dünyadaki yeri üzerine görüşlerini bildirdi.

Festivalin birinci gününün son etkinliği ise tiyatro ve sinema oyuncusu Serhat Kılıç'ın konseri oldu.
CİHAN
08 Aralık 2015 10:37
DİĞER HABERLER