Başkomiser Ali Kavlak: Zulüm yapanlar uzun ömürlü olsun ki hesap soralım

Yolsuzluk soruşturmasını yürüten emniyet mensuplarına yönelik Pazartesi günü yapılan operasyonda adı gözaltı listesinde bulunan Başkomiser Ali Kavlak, avukatı ile birlikte geldiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne 22.30 sıralarında teslim oldu. Kavlak'ın emniyete girişi sırasında gözaltına alınmak istenmesi kameralara yansıdı. Ailesiyle vedalaşan Kavlak, sağlık kontrolüne götürüldü.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 28 polis gözaltına alınmıştı. Gözaltı listesindeki 29 kişiden biri olan Başkomiser Ali Kavlak, avukatı Deniz Atmaca ile birlikte Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne geldi. Teslim olmadan önce Kavlak, Cihan mikrofonuna; "22 Temmuz sürecinde bir gözaltı süreci yaşamıştım PKK ile mücadele ettiğimden dolayı. İkinci gözaltını şimdi büyük hırsızlardan çalmayı öğrenen küçük hırsızları suçüstü devlet ödeneğinden para çalarken yakaladığım için birazdan yaşayacağım. Teslim olmaya geldim. Günlerdir hakkımda kaçıyor diye haber yapıyor. Bu havuz medyası gitsin evimde bile beni bulamayan yeni polislere sorsun. Bana harcadıkları eforu keşke şehit olan savcımızı şehit etmemek için harcasalardı daha faydalı olurdu diye düşünüyorum. Son olarak Allah, bize bu zulümleri yapanlara uzun uzun ömürler versin ki bunun hesabını soralım. Ve bu millet, kim hain, kim korkak, kim casus yakın bir gelecekte bunu görsün. Çalıyor ama çalışıyor büyüsüne kapılan bu millet, inşallah çok yakın gelecekte çalanları da çalışanları da hizmet edenleri de tanıyacaktır. Allah'a emanet olun." açıklamasını yaptı.
Kavlak ayrıca, " Annem, babam ve kardeşim burada. Onlar gündüzden beri burada bekliyorlardı. Ben de birazdan onların ellerini öpüp teslim olacağım. En son ben kaldım. Çok merak etmiş arkadaşlar, gidelim bakalım. 17 Aralık'tan sonra hırsızları yakalamak darbe olduğu için muhtemelen bir darbe suçlaması var. Gidince avukatımla beraber göreceğiz." dedi.

Kavlak açıklaması sonrası annesi, babası ve kardeşiyle vedalaşıp teslim olmak üzere emniyet müdürlüğüne doğru avukatıyla birlikte yürümeye başladı. Bu esnada Kavlak'ın yanına gelen iki sivil polis, Kavlak'ı gözaltına almak istedi. Kavlak'ın kendi isteğiyle geldiği hatırlatılıp, ailesiyle vedalaşma isteği üzerine gerçekleşen vedalaşmanın ardından Kavlak, sağlık kontrolüne götürüldü.

BABA KAVLAK: 7 SÜLALEM CHP'Lİ

Baba Ekrem Kavlak, yaşadıklarıyla ilgili; "Valla çocuğum eve gelmedi. Polis akademisini Türkiye birincisi olarak kazandı. 15-20 saat çalıştı. Hiç eve gelmedi. Gün yüzü görmedi. PKK ile mücadele etti sonucu görüyorsunuz, millet masada oturuyor, benim oğlumu cezaevine götürüyorlar. Benim 7 sülalem CHP'li" açıklamasını yaptı.

BUNU YAPANLAR UTANSIN DİYECEK BİR ŞEY YOK

Anne Ceyhan Kavlak ise; "Ben gurur duyuyorum oğlumla. Oğlum kötü bir iş yapmadı. Hırsızlık yapmadı, yolsuzluk yapmadı. Vatanına milletine hizmet için görevindeydi. Evine gelmedi, bizlere gelmedi, bayram demedi, yani görevine düşkün biriydi benim oğlum. Ben gurur duyuyorum evladımla. Diyecek bir şey, söyleyecek bir şey bulamıyorum. Ama sonunu iyi görüyoruz inşallah. Sonu güzel gelecek. Bunları yapanlar utansın diyecek bir şey yok. Bunları yapanlar utansın. Bu aileleri üzdükler için." diye konuştu.

YÜZÜNÜ BİR KEZ BİLE GÖREMEDİĞİM OLUYORDU ÇALIŞMAKTAN

Ağabeyi Ali Kavlak ile birlikte kaldığını belirten Emre Kavlak ise şunları söyledi: "Diyecek pek bir şey yok aslında. Bizim abilerimize bunu yapıp da yerine getirdikleri polisler beni abim diye takip ediyorlar iki gündür yani nasıl polis anlamadım. Ben abimin yanında kalıyorum burada. Ben yüzünü bir kez bile göremediğim oluyordu yani çalışmaktan. Yani diyecek pek bir şey yok ya. Kimin ne kadar çalıştığını yani kimse bilmese de Allah biliyor yani. "

MÜVEKKİLLERİMİZ KAÇMIYOR GÖÇMÜYOR

Kavlak'ın avukatı Deniz Atmaca ise şu değerlendirmeyi yaptı; "Müvekkilimiz Ali Kavlak, kendisi İstanbul emniyetinde Başkomiser rütbesinde çalışan bir polisti. İstihbarat şubede çalışan bir polisimizdi. 22 Temmuz operasyonunda da gözaltına alınmış ancak serbest kalmıştı. 22 Temmuz'da yapılan bu sahur operasyonundan sonra üzerinden 9 ay geçmiş hala daha iddianame hazırlanmamış durumda. Oraya iddianame hazırlayamayan aynı savcı yine bu sefer bir başka iddianame hazırlayamayacağı bir dosyanın peşinde koşuyor şuanda. Müvekkillerimiz kaçmıyor göçmüyor kendileri gelip teslim oluyorlar nihayetinde. Süreci göreceğiz izleyeceğiz. Bakalım yarın herhalde diğerleri mahkemeye sevk edilecek, müvekkilimizle ilgili kısım ne zaman netleşecek ancak onu ancak ilerleyen saatlerde öğrenebileceğiz biz de."


CİHAN
17 Nisan 2015 00:16
DİĞER HABERLER