Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz AKP'nin başörtülü milletvekillerine çok önemli bir hatırlatmada bulunuyor
2002’de başlayan AKP iktidarının iki döneminde, 28 Şubat’tan kalma başörtüsü yasağı daha da şiddetlenip yaygınlaşarak devam etti.
Ve o dönemlerde iktidarın önde gelenleri, daha önceki iddia ve söylemlerinin tersine bu konuyu hep geçiştirip ötelemeye çalıştılar.
Hattâ başörtüsü için “Yüzde 1.5’un meselesi” diyen de oldu, “Sabredin, zaten o kadar sıkıntı çektiğiniz söylenemez” diyen de. Ve çözüm için epeyce bir zaman “toplumsal,” sonra da “kurumsal” mutabakatın sağlanması gerektiği ifade edildi.
Abdullah Gül, eşinin AİHM’deki davasını geri çekerken, daha ötesinde Leyla Şahin’in yine AİHM’e açtığı davada hükümet adına başörtüsü yasağının savunulduğunu dahi gördük.
2008 başında sarf edilen “Velev ki siyasî simge olsun” çıkışı ise AKP’yi kapatılmanın eşiğine getiren süreci tetikledi.
O badire kılpayı atlatıldı ve sonra özellikle üçüncü iktidar döneminde başörtüsü yasağı tedricî ve kademeli bir şekilde yürürlükten kaldırıldı. Üniversiteler, kamu kurumları, liseler, orta ve ilkokullar derken, artık Harbiye’de bile başörtülü var.
Bu noktaya gelinmesine Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay, yüksek yargı, YÖK, üniversiteler gibi bir dizi kurumdaki kadro ve anlayış değişikliğinin yanı sıra, özellikle CHP’nin eskisinden farklı bir yaklaşım sergilemesi de yardımcı oldu.
Ve anlamsız yasakta diretilmesinin yol açtığı mağduriyet ve gerilimler büyük ölçüde sona erdi.
Şimdi artık başörtüsü kamusal alanın her yerinde. Başörtülü bakanlar, milletvekilleri, hâkimler, profesörler, öğretmenler, polisler, askerî öğrenciler var.
Kimse de bu durumu yadırgamıyor.
Buna karşılık, başka bir tuhaflık yaşanıyor. Malûm operasyonlar çerçevesinde elleri kelepçelenip gözaltına alınarak tutuklanan çoğu başörtülü 17 bin kadın hapiste. Yeni doğum yapmış genç anneler ile beraberlerinde, 150 kadarı bir yaşın altındaki 700’e yakın çocuk da cezaevinde.
Bu garabeti daha da katmerleyen bir durum ise, bakanlar ve milletvekilleri başta olmak üzere, AKP’li başörtülülerin, hemcinslerine reva görülen bu muameleler karşısındaki duyarsızlığı. Ve minel-garaib...
Tarihte benzeri görülmemiş bir hal...