Yapımını İngiliz Lion TV'nin üstlendiği, Başbakanlık Türk Tanıtma Fonu'nun desteğiyle, Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan ve çekimleri 16 ülkede iki yıl süren ''Batıya Doğru Akan Nehir'' adlı 20 bölümlük belgesel, basına tanıtıldı.
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, belgeselin önemli bir proje olduğunu, bir üniversitenin dünya çapında bu büyüklükte ilk kez böyle bir projeyi hayata geçirdiğini söyledi.
Böyle bir belgeselin hayalini 5 yıl önce kurduklarını anlatan Yücel, ''(Türkiye'nin söyleyecekleri var) dedik. Bununla ilgili Türkiye, bölgesinde lider güç olmak istiyorsa, bunu dillendiren yönetime yardımcı olmak istiyorsa, üniversitelerin de görevi zaten budur dedik. Bu işi başardık ve dünya kamuoyuna sunacağız'' diye konuştu.
Bu belgeselin, dünya üniversitelerinde bir medeniyet tarihi dersi olarak okutulacağını, izletileceğini umduğunu dile getiren Yücel, ''İlk kez böyle bir yapıtın olması, üniversitemiz ve Türkiye adına çok önemli bir iş. Bu belgesele, Türkiye'nin bir vizyon belgeseli de diyebilirsiniz'' diye konuştu.
-PROJENİN MÜELLİFİ PROF. DR. KARLIĞA-
Projenin müellifi ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa da bu belgeselin, küresel bir medeniyet hikayesi olduğunu söyledi.
Uzun yıllar medeniyet olgusunun, batının tekelindeki bir olgu olarak ifade edildiğini belirten Karlığa, küresel olarak medeniyetin evrenselliğine çok az vurgu yapıldığını dile getirdi.
Karlığa, bu belgeseli planlarken, üzerinde durdukları en önemli noktalardan birisinin, bu küresel yönünün objektif, bilimsel açılardan kusursuz, aynı zamanda modern teknolojilerin de kullanılarak evrensel dil ile dünya insanlığına anlatılması olduğunu kaydetti.
Projenin amacının, 20 ayrı medeniyete ev sahipliği yapan, adeta bir medeniyetler açık müzesi halinde bulunan güzel Anadolu'nun zengin birikimlerini anlatmak olduğunu belirten Karlığa, ''Bunu yaparken, sadece yöresel ve bölgesel veya kendi kendimize hitap etmek yerine, evrensel dili kullanmayı ve bütün medeniyetleri bir potada eriterek, 20 bölümlük dizi içinde insanlığın gözü önüne sermeyi düşündük'' dedi.
Bu belgeselin küresel bir belgesel olması için her şeyi yaptıklarını ifade eden Karlığa, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Her şeyden evvel tek bir görüşü, anlayışı yansıtmamalı, farklı anlayışları sinesinde barındırmalıydı. Bu amaçla dünyanın 200 civarında değişik bilim, düşünce, sanat ve devlet adamlarının görüşlerini aldık hem medeniyet hem medeniyet tarihi hem de medeniyetlerin seyri konusunda. Böyle bir belgeselin dünyaya ulaşmasını amaçladık. Bu amaçla da bir uluslararası yapım halinde gerçekleşmesi için büyük gayret sarf ettik. Ülkemizden birçok film şirketi ve sinema adamıyla görüştük. Yurt dışından 10 civarında büyük yapımcıyla, sinema adamıyla görüştük. Neticede pek çok dünya kanalına programlar yapan Londra'daki Lion TV ile anlaştık.''
200 civarında lokasyonda çekim yapıldığını dile getiren Karlığa, bu çerçevede yalnız Türkiye'nin, İslam dünyasının ve Avrupa'nın katkılarıyla oluşmaması için Amerika'dan da katkı sağlanmasına özen gösterdiklerini anlattı.
-''MEDENİYET KAVRAMININ İÇERİĞİNİ AKTARMAYA ÇALIŞTIK''-
Dünya sinemasının daha çok tarihin savaş cephelerini dile getirmeyi tercih ettiğini, belgeselde savaşçı bir anlayış yerine barışı, sevgiyi, hoşgörüyü daha doğrusu medeniyet kavramının içeriğini olduğu gibi aktarmaya çalıştıklarını vurgulayan Karlığa, belgeselin içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi:
''Bir medeniyet belgeseli yapmak için elimizden gelen bütün titizliği gösterdik. Şimdiye kadar yapılan medeniyet belgesellerini de gözden geçirerek, belgeselimizi 20 bölümde tasarladık. Bu 20 bölümde evrensel uygarlığın bütün kesimlerini yansıtmaya çalıştık. İlk 4 bölümde antik medeniyetleri, Babil, Mısır, Ortadoğu ve Yunan medeniyetlerini, Büyük İskender'i, Hazreti İbrahim'i anlattı. Ondan sonraki 4 bölümde medeniyetlerin temel kurucu ögesi olan ve bugün de çağdaş uygarlığı sürükleyici durumda bulunan 3 büyük dinin macerasını verdik. Bunların geçmişten neler devraldığını ve tek tanrılı dinlerin dünyayı nasıl dönüştürdüğünü anlatmaya çalıştık. Daha sonraki 4 bölümde ise batı medeniyetinin oluşumunu, Rönesansı ve reformlar dönemini anlattık. Sonraki 4 bölümde Türklerin Anadolu'ya gelişini, Orta Asya'yı, Selçuklu Türklerini, Osmanlıları, Maveraünnehir'i, Cengizhan'ı ve Timur dönemini yerlerindeki gözlemlerle göstermeye çalıştık. Son 4 bölüm Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ait. Özellikle 17. bölümde değişimler yüzyılı olarak 20. yüzyılı ele aldık. Belgeselin 18. bölüm medeniyetimizin bugünkü, 19. bölümü medeniyetimizin yarınına ayrılmıştır. Burada Nobel ödülü almış dünya liderleri, sanat ve düşünce adamlarının görüşlerine başvurduk.''
Prof. Dr. Bekir Karlığa, 11 Eylül olaylarından sonra Doğu-Batı, İslam-Hıristiyan çatışmaları, medeniyetler çatışmaları tezi gündeme geldiği zaman, buna bir karşılık bulunması gerektiğini düşündüğünü, dolayısıyla bu belgeselin hazırlığının başladığını anlattı.
Konuşmaların ardından basın mensuplarına belgeselin tanıtım filmi gösterildi.
-HAZIRLIK VE ÇEKİM 4 YIL SÜRDÜ-
Dünya kamuoyunun dikkatini, uygarlığın gerçek doğum yeri olan Ortadoğu'daki iki nehrin arasına, Mezopotamya'ya çevirmeyi amaçlayan belgeselin hazırlık ve çekim çalışmaları toplam 4 yıl sürdü.
16 ülkede, 200 civarında düşünür, sanatçı, bilim adamı ve politikacıdan da görüşler alınarak, çekilen belgeselde, en gelişmiş bilgisayar grafikleri bir araya getirilerek eski çağların şehirleri ve eserleri dramalar ile tekrar canlandırıldı.
Her biri 45 dakikalık 20 bölümden oluşan belgeselin, uzun ve kısa olmak üzere iki versiyonu hazırlandı.
Uluslararası fikir önderleri tarafından ''medeniyet üzerine çekilmiş en kapsamlı belgesel'' olarak nitelendirilen proje, 11 Eylül saldırılarından sonra dünyaya yayılan Doğu ve İslam muhalefetine karşı, insanlığı daha dengeli bir bakış açısıyla buluşturmak için hayata geçirildi.
İngiltere'nin en büyük iki yapım şirketinden biri olan Lion TV, projenin çekim ve prodüksüyon işlerini üstlendi. Yapım ekibi içerisinde iki kez Emmy ödülü kazanan Richard Bradley, Tarih ve Özel Projeler Başkanı Bill Locke ve İngiltere'nin önde gelen televizyon tarihçilerinden Bettany Hughes ibi önemli isimler yer aldı. Belgeselin sanat danışmanlığını ''Rome'' dizisinin ünlü senaristi John Milius üstlendi.
Yapımı, 8-10 milyon TL'ye gerçekleştirilen belgeselin son 4 bölümünün çekimi devam ediyor.
Belgesel, 21 Eylül tarihinden itibaren TRT ekranlarında izlenebilecek.
(ÇİĞ-DÜR-SBR)15.09.2011 13:38:43