T24 yazarı Mehmet Yılmaz bugün yayımlanan makalesinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 207 milyar dolar tutarında ihale verdiği ve "5'li çete" diye nitelendirilen Kolin, Limak, Cengiz, Kalyon ve MAPA ile Bay yüzde 10'a dikkati çekti.
Bay Yüzde 10'un ağzının suyu akardı
Erdoğan'ın 18 yıllık iktidarında, ihalelere davetle çağrılan beş inşaat şirketi 203 milyar 700 milyon dolarlık iş aldı. Sağlanan vergi istisnaları da cabası. Bay Yüzde 10'un kulakları çınlasın, yüzde 10'luk komisyonu bile 20 milyar 370 milyon dolar tutuyor.
Dünya Bankası, 2002 ile 2020 yılları arasında geçen 18 yıllık süre içinde devletlerden en çok ihale alan şirketlerin listesini açıkladı.
Bu listenin birinci sırasında bir Türk şirketinin bulunmasını ve de ilk 10'a 5 inşaat şirketini birden sokabilmeyi Recep Tayyip Erdoğan iktidarına nasip oldu!
Yüce Rabbim verdikçe verdi, ancak nedense hep bu beş inşaat şirketine verdi.
Dünya Bankası'nın bu araştırma için başlangıç tarihi olarak niye 2002 yılını seçtiğini bilmiyorum, ancak bu Erdoğan'ın saltanat dönemine tekabül ediyor.
Sürekli olarak Erdoğan'ı vurguluyorum diye diğer politikacılar alınganlık göstermesinler lütfen.
Bunu yapıyorum, çünkü bu "beşi bir yerde" şirketlerimizin parlak başarılarının ardındaki gizli güç Erdoğan'dır.
Tagore ne demişti: Aleve aydınlığı için şükret ama gölgede kalıp, mumu tutan eli de unutma!
DÖVİZ BORÇLARINA HAZİNE'Yİ KEFİL EDEN DE O
Bu beş şirketin, dünyanın bütün büyük şirketlerine nal toplattırmasının asıl kahramanı Erdoğan'dır.
Bir kere bütün ihaleleri davet usulü yapıp, sadece bu beş şirketi davet etmek onun marifeti. Ve her marifet iltifata tabi olmalıdır.
Yurtdışı dövizli borçlarına Hazine'yi kefil eden de o.
Kamu bankalarının tepesinde boza pişirip, bu şirketleri krediye boğan da başkası değil.
Ve nihayet, son 10 yılda Cengiz için 30, Kolin için 36, Makyol için 24, Kalyon için 19 ve Limak için de 19 kez vergi muafiyeti sağlayanı da doğru tahmin ettiniz; Recep Tayyip Erdoğan.
Zaten onun izni ve onayı olmadan bu memlekette kuş bile uçamıyor.
Onun için dev baraj, otoyol, köprü, enerji santrali, tren yolu yaparak para kazanacak olanları da haliyle o seçiyor.
Onun için "mumu tutan el" unvanını hakkıyla kendisine tevdi edebiliyorum.
Ve bundan sonraki cümleyi okurken, şayet ayaktaysanız oturmanızı ve küçük dilinizi de kontrol altında bulundurmanızı öneririm:
"ASIF ALİ ZERDARİ HAYIFLANMIŞ OLMALI!"
Bu 5 şirkete 18 yılda verilen toplam kamu ihalesinin tutarı 203 milyar 700 milyon ABD Doları. Liraya çevirecek olursak da şöyle yazabiliyoruz: 1.600.000.000.000 TL. Yazıyla: 1 trilyon 600 milyar Yetele. Küsuratı attım.
Rakamı böyle yazınca ister istemez Asıf Ali Zerdari'yi hatırladım.
Siz de hatırlarsınız belki, kendisi rahmetli Benazir Butto'nun kocası ve Pakistan'ın 11. Cumhurbaşkanı idi.
Devri iktidarında yaptırdığı kamu ihalelerinden yüzde 10 komisyon aldığı için adı Bay Yüzde 10'a çıkmıştı; Mr. Ten Percent!
Geçtiğimiz Haziran ayından beri hapiste, çünkü aldığı komisyonları 29 sahte hesap üzerinden yurtdışına kaçırdığı tespit edilmişti.
Zerdari, bu haberi okuyunca kim bilir ne kadar hayıflanmıştır.
Düşünün, Yüzde 10'u bile 20 milyar 370 milyon ABD Doları ediyor!
Sağlanan vergi istisnaları ise cabası!
"Deli para" dedikleri bu olsa gerek.
Acaba Zerdari gibilerinin kendilerini kaybedip, hiç yakalanmayacaklarını ve hesap vermeyeceklerini zannetmelerinin nedeni "deli paranın, insanı da delirtmesi" midir?