Baykal bu kuşkuları nasıl giderecek?

Baykal bu kuşkuları nasıl giderecek?
Derya Sazak, CHP lideri Baykal'ı kuşkuları gidermesi konusunda uyardı.
AKP’nin kapatılması halinde Türkiye’nin ‘tehlikeli bir iktidar boşluğuna düşeceğine’ yönelik kaygılar Anayasa Mahkemesi’nin laiklik uyarısıyla yetinmesi sonucu en azından 2009’daki yerel seçimlere dek ortadan kalkmış gözüküyor. Mahkemenin ağır ‘ihtar’ı karşısında hükümetin bundan ders çıkaracağı konusunda genel bir iyimserlik doğdu. Başbakan Erdoğan da partisinin hiçbir zaman ‘laikliğe karşı eylemlerin odağı olmadığı’ savunusuyla AKP’nin bundan sonra da cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkacağını açıkladı: “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimiz için durmak yol yola devam diyoruz. Bu yol Atatürk’ün işaret ettiği çağdaşlaşma yoludur. Bu yol Avrupa Birliği’ne tam üyelik yoludur. Bu yoldan dönüş yoktur.” Erdoğan, 22 Temmuz’daki ünlü ‘balkon’ konuşmasının benzeri bir söylemle, AB sürecinin ‘olmazsa olmaz’ koşulu niteliğindeki ‘demokratik siyasetin sorun çözme’ yeteneğine, çoğulculuğa, farklı düşüncelerin bir arada yaşatılması gereğine vurgu yapmaktadır. Ülke siyasal krizlere sürüklenmese bile ‘çıkış yolu’ darbeler olmayacaktır! Anayasa Mahkemesi kararıyla Türkiye şimdi askeri ya da yargısal müdahale süreçlerinden çıkmaktadır. Mahkeme ‘hukuk ve demokrasi’ arasında adil bir denge kurarak, davayı yeni belirsizliklere meydan vermeyecek şekilde karara bağlamış, seçimle gelmiş iktidara ‘türbülans’tan çıkma şansı tanımıştır. İktidarın bu şansı kullanabilmesi muhalefete de bağlıdır. Ana muhalefet lideri Baykal, Anayasa Mahkemesi kararını, “Bu bir krizdir. Kriz tespitidir. Mahkeme krizi çözmemiş, tespit etmiştir” diye yorumlarken, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinden başlayarak CHP’ye çizdiği darbeci/vesayetçi rotadan sapmayacağı izlenimini veriyor. Ancak bu ısrar, kendisine de partisine de kaybettiriyor. CHP’nin sorunu gerçekte bir ‘pozisyon’ hatası mıdır? Derinde, Baykal’ı ‘CHP’ye kaybettiren’ bu rotadan çıkartmayan başka bağlantılar var mıdır? Tanıdığımız Baykal, ‘Ergenekon’un avukatlığına bu denli soyunmazdı! 28 Şubat ertesinde ‘Türkbank yolsuzluğu’ nedeniyle hükümeti düşürüp, Mesut Yılmaz’a Yüce Divan yolunu açan CHP liderinin adı bugün MİT yazışmalarında ‘Ergenekon örgüt şeması’nda geçiyor. Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal dokümanın ‘sahte’ olduğunu öne sürüyor. Doğrusu biz de Deniz Baykal’ı ‘Ergenekon’la ilişkilendiren yazışmalara inanmak istemiyoruz. Eğer MİT, ana muhalefet liderini ‘fişlemiş’ ise bu konuda da bir soruşturma açılmalıdır. Sayın Baykal’a düşen, ‘Ergenekon’un neresinde?’ kuşkularını ortadan kaldıracak şekilde CHP’yi ‘Gladio’ sonrası ‘İtalyan solu’nun hatalarından arındırıp, topluma güven verebilmektir. Kriz değil, çözüm üretebilmektir. DERYA SAZAK/MİLLİYET
01 Ağustos 2008 12:35
DİĞER HABERLER