ESRA BÜYÜKCOMBAK
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)
Evimize bir misafir geldiğinde onu ağırlamak için çabalarız ve ayrıldığında da inşallah memnun kalmıştır diye umut ederiz. İşte yılda bir defa misafir ettiğimiz ramazan geldi, gidiyor. İnşallah yapmamız gerekenleri hakkıyla yapmışızdır ve bizden memnun kalmıştır duasıyla uğurluyoruz. Hediye olarak bize uhuvveti arttıran, ümit tomurcuklarını yeşerten, birlik ve beraberliği hatırlatan bayramı bırakıyor.
Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, güzel duyguların çoğaldığı, umutsuzluğun umuda, mutsuzluğun mutluluğa dönüştüğü özel zaman dilimleridir bayramlar.
Nerde O Eski Bayramlar
Gerek yaşanılan sıkıntılardan gerekse daha evvel geçirdiğimiz bayramlar tarzında bayramlar yaşayamadığımızdan, zaman zaman nerde o eski bayramlar diyebiliyoruz. Tam da böyle anlarda bayramların beden ve ruh sağlığımızı olumlu yönde etkilediğini hatırlamalıyız. Nasıl daha güzel bir bayram geçirebiliriz çabasında olmalı, ümitlenmek ve endişeleri bertaraf etmek için lütfedilen bayramları, şifa vesilesi olarak görmeliyiz. Bu bakış açısını geliştirmek elbette kolay olmayabilir.
Eğer vatanınızda değilseniz veya bazen vatanınızda bile olsanız, çevrenizde sizinle aynı değerleri paylaşanlar yoksa, sizi anlayanlar yoksa gurbettesinizdir. Ve gurbette bayram zordur. Ellerini öpecek veya elinizi öptürecek birini bulamamakla başlar düşünceler ve devamı “bayram gelmiş neyime” ile neticelenir. Kendimizi bu düşünce sarmalından çıkarmak için gayret sarf etmek yine bize düşer. Sadece ailemiz ve kendimiz için bile olsa evimizi ve ikramlarımızı hazırlayarak veya varsa planlanmış bayramlaşma programlarına katılarak bu ruh halinden çıkmak gerekir.
Bayram’da Ruhunuzu ve Bedeninizi Doğru Besleyin
Bayram ritüellerini yeni nesillere aktarmak, çocuklarımızın bilinçaltını beslemek ve aidiyet duygusunu canlı tutmak adına, ziyaretler ve merasimler gibi sosyal ilişkilerde bulunmak çok kıymetlidir. Bu süreç aynı zamanda manevi beslenmeyi ve ruhsal açıdan da gelişmeyi sağlar.
Ancak sosyal ilişkileri geliştirirken dikkat etmemiz gereken bazı hususları da hatırlatmakta fayda var. Ramazan boyunca günlük öğün sayısının azalması ve kendimizi besin tüketiminin kısıtlandığı bir dönemden çıkmış gibi hissetme sebebiyle, bayramda psikolojik olarak daha fazla yeme eğilimine girebiliyoruz. Aslında Ramazan sonrası normal beslenme düzenine geçişte sindirim sistemi hassasiyet gösterebilir. Çünkü Ramazan boyunca mide, sindirim enzimlerinin üretiminde değişiklikler yaşayabilir ve açlık süresine bağlı olarak mide asidi salgısı artar veya azalır. Bu durum şişkinliğe, hazımsızlığa veya mide yanması gibi sindirim sorunlarına neden olabilir. Bayram sevincinize gölge düşürmemek için yediklerinize ve içtiklerinize dikkat etmenizde fayda var.
Bayram süresince fiziksel aktivitenin azalması, fazla ve hızlı yemek yenilmesi, metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Bir de beslenmenize bayramların vazgeçilmezlerinden olan tatlıların eklenmesi ile vücudun yağ depolaması kaçınılmaz hale gelir. Tatlılar, çikolatalar, hazır meyve suları, gazlı içecekler kana hızla karışırlar ve hapsi aynı anda enerjiye çevrilemezler. Enerjiye çevrilemeyenler karaciğerde, kaslarda veya vücutta yağ olarak depolanır. Aynı zamanda alınan fazla miktarda şeker, kanda dalgalanmalara da neden olur ve sürekli tatlı yeme isteği ortaya çıkar.
Ramazan sonrası sağlıklı beslenmek için:
Ramazan boyunca oruç tutmanın etkisiyle, iftar ve sahur arasında kısa zaman dilimi nedeniyle beslenme düzeniniz değişmiştir ve bayram ziyaretlerinde aşırı kalorili tatlılarla karşılaşmanız muhtemeldir.
• Geleneklerimizde genellikle misafirlere şeker, çikolata ve şerbetli tatlılar sunulur. Ve ikramları geri çevirmek ev sahiplerine karşı saygısızlık olarak algılanabilir. Ancak, özel günlerde dahi sağlıklı beslenmek önemlidir ve yaşam boyu sürecek bir alışkanlık olmalıdır.
• Bayram, Ramazan öncesi beslenme düzeninize dönüş yapacağınız bir geçiş dönemi gibi düşünülebilir. İlk günlerde midenizi yormamak için hafif beslenmak en doğrusudur.
• Bayram sabahında ilk öğününüz hafif bir kahvaltı olmalıdır. Yarı yağlı peynir, yumurta, tam tahıllı ekmek ve çeşitli sebzelerle birlikte sağlıklı bir kahvaltı yapabilirsiniz. Yağlı yiyeceklerden ve kızartmalardan kaçınmak önemlidir.
• Bayram ziyaretlerinde, ağır yemekler yerine ızgara, buğulama ve haşlama şeklinde pişirilen yemekleri tercih etmek daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı veya esmer pirinçten yapılmış pilavlar tercih edilebilir.
• Bayram boyunca hacmi küçük enerjisi fazla gıdalardan olan çikolata ve şeker gibi tatlılara dikkat etmek önemlidir. Mümkünse, sütlü tatlıları tercih etmek ve meyve tüketiminin arttırılması da daha sağlıklı bir seçenektir.
• İkramları sınırlı miktarda almak veya hafif olanları tercih etmek ve çay\kahve tüketimini de kontrol altında tutmak önemlidir.
• Sıvı tüketimine dikkat etmek gerekir. Günde yaklaşık 2-2.5 litre su içmek ihmal edilmemelidir.
Sonuç olarak aşırı besin tüketimini engellemek adına otokontrolü elden bırakmamak gerekir. Ayrıca Ramazan sonrası Şevval ayında tutulması tavsiye edilen 6 günlük oruç, sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geçişi kolaylaştırması bakımından önemlidir. Bu günler, fark edilmeden yapılan beslenme tarzından uzaklaşmayı, yeniden dengelenmeyi ve daha sağlıklı tercihler yapmayı destekler.
Herkese sevdikleriyle birlikte geçireceği güzel bir bayram dilerim!
Yazıyı dinlemek isterseniz: