ÇANAKKALE (A.A) - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine (ÇOMÜ) bağlı Bayramiç Meslek Yüksekokulu (MYO) Öğretim Görevlisi Halit Kuşku, suda yaşayan canlıların zor kirlendiğini ve kendilerini daha kolay, hızlı temizlediğini bildirdi.
     Kuşku, yaptığı yazılı açıklamada, suların hızla kirlendiğini, kirlenmeye devamda edeceğini, iç denizlere sahip olan Türkiyede bu kirliliğin yoğun şekilde hissedileceğini ifade etti.
     Balık ve su ürünleri tüketimini öneren Kuşku, şu bilgileri verdi:
     Kirlilik her alanda, her kaynakta karşımıza çıkacaktır. Ancak bunlar belirli bir düzeyin üzerine çıktığında tehlike gösterir. Dünyada her türlü kaynakta bu artış gözlemlenmektedir. Yani balıkta var da et de yok mu- Ama sucul kaynaklarda çok büyük bir avantaj bulunmaktadır. Yaratılışın özünde, suda temizleme ve temizlenme özelliği bulunmaktadır. Yani sucul ortamda yaşayan canlılardaki sıvı akışı, karasal canlılara göre daha hızlı olduğundan, metabolizmadaki yabancı madde miktarı tutunması daha az olacaktır. Suda yaşayan canlılar zor kirlenirler ve kendilerini daha kolay, hızlı temizlerler. Bu sebeple tüketilmesi en uygun gıdalar su ürünleridir.
     Kuşku, gündemi meşgul eden açıklamaları okuduğunu belirterek, şunları keydetti:
     Örnekleri alınan ve bahsedilen balıklar nereden alındı- Açıklamalarda İzmir Körfezi ismi geçiyor. Bu tür bölgelerden, limanlardan, sirkülasyonun az olduğu yerlerden alınan örneklerdeki rakamlar geneli temsil etmeyecektir. Çünkü bu bölgeler uzun yıllardır aşırı kirliliğiyle bilinmektedir. İzmir Körfezinden aldığımız örneğin verileri, Ege Denizindeki ortalama verileri taşır mı- Tuna Nehri ağzından aldığımız örnekler, Karadenizdeki ortalama verileri taşır mı- Bu soruların cevabını vermek lazım. Ayrıca örnekleri alınan türler, dipte yaşayan (bentik) türlerdir. Oysa balık tüketiminin yüzde 90dan fazlasını yüzeysel (pelajik) türler oluşturmaktadır. Ağır metal ve yabancı madde birikimi yüzeysel türlerde çok daha azdır. Bilim adamlarımızın açıklamaları yanlış anlaşılmış ve tehlikenin sanki tüm balık türlerinde olduğu izlenimi verilmiştir. Bir diğer hususta, balıklarda örnekleme yapıldığında bunlar ağırlıklı olarak iç organlardan ve bilhassa karaciğerden yapılmaktadır. Tüketimde genel olarak iç organlar tüketilmediğinden bunun da göz önünde bulundurulmasını belirtmek istiyorum.
    
     Muhabir: Mehmet Bayer
     Yayıncı: Haluk Yüksel