Fotoğraf sanatçısı İlham Tibet'in "Elveda Bayrampaşa" isimli ilk kişisel sergisi 25 Aralık Cumartesi günü açılıyor.
Açılışın ardından aynı başlıkta bir fotoğraf gösterisine de yer veriliyor. 14 Ocak Cuma gününe kadar ziyaret edilebilecek sergi hakkında sanatçı İlham Tibet'le konuşma fırsatı yakaladık. Tibet, sergide bizlere neyi göstermeyi amaçladığını ve "Elveda Bayrampaşa"nın nasıl ortaya çıktığını anlattı.
Böyle bir projeyi hayata geçirme fikri nasıl doğdu?
Mekânların içindeki yaşanmışlıkların, o mekânlara bir ruh kattığını düşünüyorum. O nedenle Bayrampaşa Cezaevi'nin boşaltıldığını duyunca gidip orada fotoğraf çekmeyi düşündüm. İçeride neyle karşılaşacağımı ben de bilmiyordum. Ancak daha sonra bunun fotoğraf çekmekten ayrı bir iş olabileceğinin farkına vardım, çünkü burası gerçekten özgün bir mekândı, oradaki yaşanmışlıkların ruhunu anlatmak için çok uygun bir mekândı. Bu çerçevede hareket ederek çektiğim fotoğrafları bir sergiye dönüştürmeye karar verdim.
Cezaevini, boşaltılmadan önce ziyaret etme şansınız olmuş muydu?
Hayır. Ama zaten benim çalışmamın amacı cezaevinden geriye kalan izlerden yola çıkarak bir zamanlar oradaki yaşayanlar hakkında, onların ruh halleri / düşünceleri hakkında ipuçları yakalamaya çalışmaktı.
Serginiz için çektiğiniz fotoğraflar Bayrampaşa Cezaevi hakkında size neler anlattı? Çalışmanın sonucunda kafanızda nasıl bir imaj oluştu?
Oradaki insanların bütün yoksunluklara karşın yaşama tutunma arzularını buldum. Bunu duvar yazıları ve resimlerinde, kullandıkları çarşaflarda vs. gördüm. Bunların hepsi, şartlar ne olursa olsun insanın yaşama tutunma arzusunun devam ettiğini gösteriyor bence.
Sergiyi ziyaret edenlerin bu fotoğraflarda neyi görmesini / farketmesini amaçlıyorsunuz? Her bakan kendi hikâyesini mi oluşturmalı kafasında?
Ziyaretçiler, sergide farklı insanların hikâyelerini yakalayabilirlerse bu onları zenginleştirir diye düşünüyorum. Sergiyi tamamlayacak olanlar da, baktıkları fotoğraflardaki boşluğu kendi hikâyeleriyle dolduracak olan ziyaretçiler olacak.