***

Cennet mekân Liderimiz Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun Türkiye’nin geleceği ve teminatı olarak gördüğü, inandığı, güvendiği, benim gözbebeğim dediği, milletimizin medarı iftiharı;

Yiğit Alperenler;

Türkiye sancılı bir dönemden geçerken Partimiz, hareketimiz yine psikolojik operasyonların hedefi olmuştur. Sisteme muhalif olan Büyük Birlik Hareketi sistemin kirli ve karanlık kumpaslarıyla karşı karşıyadır. Bu kumpas kurulduğu günden bu güne partimize yapılan dördüncü operasyondur. Hedefleri, milli direnç merkezi gördükleri Büyük Birlik hareketini itibarsızlaştırmaktır.

12 Eylüllere, 28 Şubatlara, e – muhtıralara teslim olmadık, eğilmedik. Hilelere, tuzaklara, komplolara, senaryolara boyun eğmedik. NATO merkezli gladyo, statüko ve vesayetler karşısında geri adım atmadık. Millet adına direndik, güç odaklarına biat etmedik. 

NATO merkezli gladyo ve onun işbirlikçileri dün olduğu gibi bugün de hareketimizle uğraşmaktadır. Kozmik odalarda, karanlık mahfillerde,  partimize, hareketimize, camiamıza yönelik kirli ve karanlık çalışmalar yapılmaktadır.

Büyük Birlik hareketinin mensuplarını, Alperen kadrolarını birbirine düşürmek isteyen fitne ve fesat merkezlerinin oyunlarına, tezgâhlarına, kumpaslarına dikkat edelim. Fevri ve nefsi davranışlardan kesinlikle uzak duralım. 

Camiamızda yaşanan bazı iç tartışmaları fırsat bilen AKP hükümeti partimizi karıştırmaya, Alperen Ocaklarımızı istismar etmeye çalışmaktadır.

AKP hükümeti kozmik odalarda hazırladıkları “Alperen Ocakları Erdoğan’ı destekliyor”, “Alperen Ocakları AKP Genel Merkeziyle hareket ediyor” kara propagandalarını ellerindeki devlet, medya ve istihbarat gücünü de kullanarak her yerde yayıyorlar.

Muhsin-i duruşa sahip hiçbir ocaklı hiçbir dava adamı fitne merkezi AKP Genel Merkezi’ne gitmez, gitmemiştir de. Gidenler de Alperen Ocakları’nın mensubu değildir. Fitne merkezine kimlerin gittiğini, kimlerin AKP ile işbirliği yaptığını camiamız zaten biliyor.

Başbakanlık ve AKP Genel Merkezi’nden talimat alan yönlendirilen istihbaratla da bağlantılı çalışan AKP’li fitne yuvaları kendilerine tahsis edilen özel merkezlerde ve ofislerde verilen her türlü teknolojiyi de kullanarak BBP camiasına, Alperen Ocaklarımıza gayri ahlaki yol ve yöntemlerle saldırmakta ve saflarımızda gedik açmaya çalışmaktalar.

AKP hükümeti hem sosyal medyada hem yazılı ve görsel medyada partimize, hareketimize karşı linç kampanyaları düzenlemektedir.  

AKP’li troller kendilerini sosyal medyada, sanal âlemde BBP’li ve Alperen diye göstererek davamıza hareketimize nifak sokmaya, dava arkadaşlarımızı, Alperen evlatlarımızı birbirine düşürmeye çalışıyorlar. 

Alperen Ocakları kapatılsın diyenler, ocaklarımızdan rahatsız olanlar da bu süreçte hemen gün yüzüne çıkmış, AKP yandaşı olmuşlar, AKP’nin ve Erdoğan’ın muhafızlığına soyunmuşlardır. Nifak ve bozgunculuk yapanlar her zaman kaybetmiştir ve silinip gitmişlerdir.

Alperenlerin partisi BBP’dir. Alperenler partimize, davamıza hareketimize kumpas kuran şer merkezlerinin heveslerini kursaklarında bırakacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın!

Alperen hareketinin mensupları sosyal medyayı davamız için iyi kullanmalı. Bu süreçte üzülerek görüyorum ki bize ait olmayan, Alperen ahlakına yakışmayan, davamızla bağdaşmayan sözler ve görüntüler sosyal medyada yer almaktadır. Alperen kimliğimize zarar veren, misyonumuzla bağdaşmayan, camiamızı yanlış algılara sevk eden çirkin sözleri, küfürleri, resimleri yayınlamayalım. Bunlardan mutlaka uzak duralım. Fikrimizi, davamızı anlatan yazılar yazalım özlü sözler, güzel resimler paylaşalım.    

Sizlerden bir dava büyüğünüz olarak ricam şudur: Şehit liderimiz cennet mekan Muhsin Yazıcıoğlu her zaman “Elinde Kur’an, çağı kavrayan, sorgulayan, ilim, irfan yolunda olan bir gençlik” istiyordu. Yine Muhsin Başkan maceraperest, lümpen bir gençlik değil, mafya düzenini yıkacak, önce ahlak ve maneviyat diyen, milli şuur ve tarih sahibi, milli ve manevi değerlerle yetişmiş bir gençlik istiyordu. 

Bütün Alperenler olarak geleneğimize, tarihimize, misyonumuza uygun hareket etmeli, yanlış anlamalara sebebiyet verecek tavır ve davranışlardan kaçınmalıyız. Hatalı olunan hususlarda birbirimizi kardeşlik hukuku içerisinde uyarmalı, hassasiyet sahibi olmalıyız. Her zaman yapıcı olmalıyız.