BDDK, hukuksuz bir şekilde müdahale ettiği Bank Asya'yı belgeler teslim edildiği halde imtiyazlı ortaklarına iade etmiyor. Suç işleyerek her gün skandala imza atan BDDK'ya Zaman Gazetesi Ekonomi Müdürü dikkat çeken bir hatırlatmada bulundu.
BDDK Başkanı Akben o açıklamayı unuttu!
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yeni başkanı Mehmet Ali Akben’in “Bank Asya ortaklarından istenen evrak tamamlanmadı.” beyanındaki sözlerini duyunca hiç şaşırmadım.
Kurt, kuzuyu boğazlamaya karar vermiş bir kere. Daha evvel, “Bank Asya ortakları başka bankalardan talep edilmeyen evrakı, bin bir maniyi aşarak tamamladıkça 3 Şubat skandalına imza atan BDDK, yeni bahanelere sığınmaya çalışacak.” demiştim. Anayasa’yı, kendi tabi olduğu Bankacılık Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nu alenen çiğneyen BDDK kurul üyeleri, teslim edilen her evrakla ödeyecekleri ağır tazminatları iliklerine kadar hissediyor. 94 ortak, 3 Şubat’tan beri haklarını ihlal eden BDDK ve TMSF üyeleri hakkında 1’er milyon TL tazminat davası açacağını beyan etmişti. BDDK’dakiler, Bankacılık Kanunu 18. maddesinin 5. fıkrasına istinaden Bank Asya’nın yönetiminin değiştirilemeyeceğini biliyorlar. Haddizatında dönemin Başkan Vekili Mutalip Ünal, evrakın yüzde 54’ü karar alınmadan evvel teslim edildiği halde, “Evrakın yüzde 38’i geldi.” diyerek kurul üyelerini de yanılttı. O gün ‘çoğunluğun evrakı eksik’ diye yanlı karar alanlar, evrak tesliminde yüzde 51 çoktan geçildiği halde üç maymunu oynuyor.
3 Şubat’taki skandal kararla Bank Asya Yönetim Kurulu’na atama yapan TMSF’de kurulda yer alanlardan biri de Mehmet Ali Akben idi. Yani 3 Şubat’tan beri Bank Asya’daki geçici yönetimin attığı her imza ve yaptığı her açıklamadan doğrudan sorumluluğu var. 15 Mayıs’ta BDDK’ya başkan olarak atandı. Akben’in dünkü beyanatı, evrak komedisinde son perde olacak. Akben de biliyor ki evrakın yüzde 90,12’si teslim edildi. 9 Nisan’da Borsa İstanbul’a / Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) TMSF’nin atadığı geçici yönetim şu açıklamayı yapmıştı: “Bankamız A grubu hisse sahibi ortaklarının kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösterir bilgi ve belgelerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na teslimi ile ilgili olarak, bazı basın yayın organlarında farklı bilgiler ihtiva eden haberlerin yer aldığı görülmüştür. Bankamız A grubu hisse sahibi ortaklarının BDDK’ya belge teslimi ile ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılması gerekli görülmüştür. 09.04.2015 tarihi itibarıyla, toplam 185 ortağa ait 360.000.000 TL nominal bedelli A grubu payların yüzde 90,12’sine tekabül eden 324.422.569 TL nominal bedelli hisseye sahip 152 ortağımız tarafından bankamıza teslim edilen belgeler, teslim edildiği şekliyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na gönderilmiştir.” Açıklama gayet net. Yönetimi değiştirirken yüzde 38’e göre işlem yapan BDDK, yüzde 91’i görmezden geliyor. Yüzde 91 benim beyanım değil. Atamasında Akben’in de imzasının bulunduğu 9 kişilik geçici Bank Asya Yönetim Kurulu bunu beyan ediyor. Kendi atadığı adamların imzası ile son beyanatı arasındaki yaman çelişkiyi Akben’in vicdanına havale ediyorum.
Konukoğlu’nun tavrını nasıl izah ediyor?
Bilvesile BBDK Başkanı Akben’e suâlimdir: “Yüzde 5’e yakın imtiyazlı pay sahibi Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu’nun BDDK’ya ‘evrak eksik’ kozu vermek için evrak teslim etmediği belirtiliyor. Bütün ortaklar, haksız ve insafsız taleplerinizi karşılarken, Konukoğlu’nun bu tavrını nasıl izah ediyorsunuz?”
Bank Asya’da yönetimi değiştirmek için ne malî ne de hukukî bir gerekçe var. Mülkiyet hakkına, teşebbüs hürriyetine ve bankanın itibarına darbe vuranlar, ağır tazminat cezalarına hazırlıklı olsun. Bank Asya ortaklarının maruz kaldığı nefret ve ayrımcılık suçlarını işyleyenleri yargılayacak merci, Lahey’deki Ceza Mahkemesi’ne kadar uzanacaktır. Genel kurul bile yapmaktan çekinen geçici yönetim, 2014 bilançosunu imzalamadan kamuoyuna açıklayarak suç işlemişti. İmza atamıyorlar. Dört koldan iftira ve saldırılara rağmen yükümlülüklerini bihakkın eda eden Bank Asya’nın batmadığına cümle âlem şahit. TMSF üyeleri, bilançoya imza atmaları halinde bu hakikati tescil etmiş olacaktı. Saray’ın hışmından korktukları için imzalamadılar bilançoyu. Yaptıkları işlemlerin hukuka aykırı olduğunu biliyorlar. Mızrak çuvala sığmıyor. Bank Asya işgaline kılıf bulamıyorlar.
AYNI EVRAKI BAŞKA BANKADAN İSTEYEMEDİ
Bank Asya ortaklarından talep edilen evrak yüzde 90’ın üzerinde ikmal edilmişse kimse çıkıp ortaklık yapısına dâir ileri geri konuşamaz. Buna BDDK Başkanı da dahil. BDDK, ismi bile meçhul vakıfların ortağı olduğu Vakıfbank’tan, Denizbank’ı alan ve 220 bin ortağı bulunan Rus Sberbank’tan, Yapı Kredi’nin İtalyan ortağı Unicredit’ten, Garanti’de İspanyol BBVA’dan, çoğunluğu Arap sermayesine ait Albaraka Türk’ten de aynı evrakı talep edebildi mi? Maksat evrak değil ki. Eksik evrak olsa bile 10 bin TL civarında idari para cezası ile çözülebilecek bir mevzu, Bank Asya’yı linç etmek için bahane edildi. El koyma gerekçesi bulamayınca 18/5 komedisine iltica eden BDDK, kurumsal itibarını kendisi yerle bir etmiştir. Yatırımcıların akıl hocası Standart&Poors, BDDK’ya duyulan itimadın nasıl azaldığını ve bunun ekonomi üzerindeki risklerini diplomatik dille şöyle ifade etti: “Bank Asya vak’ası, Türk bankaları üzerindeki siyasi riski artırmıştır.” Bankacılık krizleri tekrarlanmasın ve bankalar siyasetin güdümüne girmesin diye kurulan BDDK kifayetsiz muhterislerin elinde kuruluş felsefesinden giderek uzaklaşıyor. Kurum içinde yetişmiş kadrolar tasfiye edilmek isteniyor. Hâlâ çok geç sayılmaz. BDDK hükûmetin veya Saray’ın intikam alma operasyonlarının bankacılık cenahındaki taşeronu olmamalı.
Sayın Akben, evrak komedisi de artık prim yapmıyor. Bank Asya ortaklarının avukatı Süleyman Taşbaş’ın da dün bir kez daha dediği gibi 3 Şubat’tan beri devam eden işgale son verin. Bank Asya’yı imtiyazlı ortaklara iade edin.