Başbakan Erdoğan, terör sorununun çözümüne yönelik süreçte gelinen noktayı değerlendirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Viyana dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. İşte açıklamalardan bazı başlıklar...
* (Çözüm süreci) BDP'liler maalesef ellerine verilen o notlarla ilgili hemen açıklamalar yaptılar. BDP’nin içinde bu işi anlayan ve anlamaya çalışanlar var; bir de anlamayan ve anlamak istemeyenler var. Bazıları çok fazla konuştu. Çok fazla konuştukça da fazla hata yapıldı. Bu kadar fazla konuşmaya gerek yok.
* Bir şeyler olacaksa bu benim tek başına elimi taşın altına uzatmamla olmayacaktır. Ne dedik başından beri terör örgütü uzantılarıyla müzakere, terör örgütüyle mücadele... Nitekim biz bu süreç içerisinde taviz veremeyiz. En ufak bir rehavet bize ağır bedeller ödetebilir. Silahlar bırakılır, Türkiye terk edilirse güvenlik birimlerimiz de operasyonlara nihayet verir.
* Eylemsizlik diye bir şey olamaz. Bu tip şeyler devletler arasında olur. Mesela ‘barış’ diyorlar. Bu da devletler arasında olur. Bir defa bizim devlet olarak bölücü terör örgütünden bir yaptırım olarak isteklerimiz olabilir. Nedir bu? Bir silahları bırak, ülkeyi terk et veya suça bulaşmamış olanlar varsa gelsinler.
* (Kamuda başörtüsü) Şu an Ziraat Bankasında çalışabiliyorlar. Türk Hava Yolları’nda çalışabiliyorlar. Onlara bir heyecan verdik. Her iş yerine göre değişir. Her şeyin yeri zamanı var. Kutlu doğum sancılı olur. On yıl oldu biz iktidara geleli ve on yıl içerisinde 28 Şubat’tan kalma bazı yasaklar kaldırıldı. Ancak iş noktasında sorunlar oldu. Onlar da yavaş yavaş düzelecek.
* Milletvekili adayı olmalarına da mani bir durum yok. Ecevit’in Merve hanıma (Kavakçı) başörtüsünden dolayı yaptığı yasal mıydı? Değildi. Yasal olmayan durumdan fiili durum meydana getirdiler. Anayasamızda başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok. Yanılmıyorsam 82’de bir yönetmelik var. O yönetmelikle böyle bir atıfta bulunuyorlar. Dolayısıyla dediğim şekilde bir düzenleme yaparak bu mesele aşılabilir. Mevzuatla ilgili düzenleme yapılabilir.