Corona salgını giderek etkisini gösterirken ebeveynler bu dönemde bebeklerinin sağlığını nasıl koruyabileceklerini merak ediyor. Konu ile ilgili bilgiler veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Palabıyık, çocukların bağışıklığını güçlendirmenin yollarını anlattı.
Corona virüsü salgınından korunmanın en önemli adımlarından biri hijyen diğeri ise bağışıklık sistemini güçlendirmek. Bu dönemde bebekler ve çocuklar nasıl beslenmeli? Çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmenin püf noktaları neler? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Palabıyık önemli bilgiler verdi:
“MUCİZELER YARATAN GIDA TAKVİYESİ YOK”
Bebek ve çocuklarımızın güncel COVID-19 enfeksiyonu nedeniyle erişkinlere göre ağır hasta olma ihtimalleri daha düşük ama hiç yok da değil. Her anne ve baba doğal olarak çocuklarının hiç hastalanmamasını ve ideal ölçülerde büyümesini isterler. Bu konuda bir çocuk hekimi olarak ailelere bazı önerilerim var.
Bebeklikten itibaren çocuğun çevresinin sterilite derecesinde aşırı temiz tutulması, dış dünya ile çok az temas ettirilmesi de ileri yaşlardaki alerjik sorunların temelini atar. İşte tam da bu konuda güncel COVID-19 salgını nedeniyle hepimiz bazı tereddütler içindeyiz. Dış dünya ile teması bugünlerde salgın tehlikesi geçene kadar olabildiğince kesmek iyi olur.
Virüs salgını nedeniyle herkes aynı arayış içinde. Uzmanlara sık sık ‘Acaba bağışıklık sistemini güçlendiren hangi ilaçları kullanmak gerekir? soruları soruluyor. Çok çeşitli vitamin, mineral ve bitkisel ilaç takviyeleri adeta kapışılıyor. Ancak corona virüsüne karşı koruyucu olduğu ispat edilmiş mucizeler yaratan herhangi bir vitamin mineral ve gıda takviyesi ne yazık ki yok.
TAKVİYE KİŞİYE ÖZEL OLMALI
Burada en iyi öneriyi çocuk ya da erişkin tüm bireyler için vücut yapısını iyi bilen, sürekli sağlık kontrollerini yapan kendi doktorları yapacaktır. Yani kişiye özel olarak bir takviye planı yapılması iyi olur. Bunun dışında, yine bebeklerin günlük vitamin ve mineral ihtiyacı için kendisini en iyi tanıyan doktorun da yönlendirmesiyle kullanılacak kaşık ve kavanoz mamalar gibi ek gıdalar, günlük ihtiyaçlarının karşılanması konusunda önemli bir yardımcıdır. Bebek ek gıdalarının içinde bulunan sebze ve meyvenin yanı sıra vitaminler ve mineraller de bebeklerin sağlıklı gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır.
HER YAŞ İÇİN KURAL: GÜNDE 8 SAAT UYKU
Bunun dışında tüm besin gruplarını içeren dengeli bir beslenme, bol sıvı tüketimi, günde en az 8 saat kadar düzenli bir uyku hem yetişkinler hem de bebekler için virüs gündemimizdeyken yapılabilecek basit ama etkili önlemler. Yetişkinlerde asla sigara ve diğer tütün ürünleri ile temas olmaması, evde kapalı olduğumuz zamanlarda mümkün olabildiğince evi havalandırmak varsa balkonda zaman geçirmek en kolay yapabileceklerimiz. Bu nedenle özellikle kurumsal olarak hazırlanmış COVID-19 rehberleri en önemli desteğimiz olacaktır. Sağlık Bakanlığı’nın ve Türk Tabipleri Birliği’nin hazırladığı gibi bilimsel gerçeklere göre hazırlanmış rehberler hepimizin en önemli başvuru kaynağı olmalı.
EK GIDALAR 6. AYDAN İTİBAREN VERİLEBİLİR
Eve kapalı kaldığımız bugünlerde, kavanozlarda ya da kutulanmış olarak satılan, gıdalar hem daha hijyenik hem de gıda güvenliği açısından da avantajlı konumda. Yaz aylarında bir çok ailenin yaptığı domates sosu konservesi yöntemi ile hazırlanan kavanoz mamalarında herhangi bir koruyucu ya da katkı maddesi bulunmadığı için ek besinlere geçiş aşamasında 6. ayından itibaren bebeklere bu tür ek gıdalar rahatlıkla verilebilir.
Hatta hijyenin daha da önem kazandığı, konuya olan hassasiyetin iyice arttığı günümüzde, eve dışarıdan alınan ve hijyeninden emin olamadığımız sebze ve meyve yerine, hijyenik ortamda el değmeden üretilmiş bebek ve küçük çocuk ek gıdalarıyla hassas varlıklarımızı besliyor olmak daha da kritik bir hal almaya başladı. Günlük vitamin ve mineral ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra hijyenik koşullarda üretilmiş ek gıdalar sayesinde hassas gündemimizde güvenilir beslenmeyi tercih edebiliriz.
TENHA YERLERDE YÜRÜYÜŞ YAPILABİLİR
Ayrıca, eğer evimizin yakınında bir park ya da deniz kenarı bulunuyorsa asla grup oluşturmadan, başka kişilerle temas etmeden ve mümkün olabildiğince araya mesafe koyarak güneşli günlerde kısa yürüyüşler yapmak hem beden hem de ruh sağlığımızın korunmasında çok faydalı olacaktır. Ancak eğer virüs salgını ağırlaşır ve sokağa çıkma yasağı konursa yöneticilerimizin güncel kararlarına göre davranmak en doğrusu olur.
SON SÖZ: Bilgi en büyük güç, hastalıklara karşı da en büyük silahımızdır. Bilgiyi üreten ve insanlığın hizmetine sunan bilim insanlarına her zaman hak ettikleri değerlerini vermek ve yollarını açmak hepimizin öncelikli görevidir.