Doğu Avrupa ülkesi Belarus’ta geçtiğimiz pazar günü düzenlenen devlet başkanlığı seçimlerini ülkeyi 26 yıldır yöneten Aleksander Lukaşenko’nun kazandığının açıklanması sonrası gerilim yüksek. Seçimlerde hile yapıldığını savunan muhaliflerin protesto gösterileri devam ederken, geleneksel müttefiki Rusya’dan Lukaşenko’ya destek geldi.

Lukaşenko ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dünden bu yana iki telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bugünkü görüşmenin ardından Kremlin’den yapılan açıklamada, Belarus’a ‘dış baskı’ uygulandığı belirtilirken, Rusya’nın ortak askeri anlaşmaları uyarınca ihtiyaç duyulması halinde Minsk’e yardıma hazır olduğu belirtildi.

Görüşmeye ilişkin Belarus devlet ajansı Belta’dan yapılan duyurudaysa, iki liderin ülkedeki durumun tırmanması halinde kolektif askeri paktın gerektirdiği şekilde davranmakta mutabık kaldıkları vurgulandı.

Lukaşenko ise destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada seçimlerin yenilenmesi çağrısı yapan Batılı ülkelere tepki gösterdi. ‘Belarus’un Batı sınırında NATO’nun askeri yığınak yapmakta olduğunu’ belirten Lukaşenko, Belarus sınırına 15 dakika mesafede tank ve uçakların konuşlandırıldığını söyledi.

Lukaşenko, Litvanya, Letonya, Polonya ve Ukrayna’nın kendilerine yeni seçim düzenleme ’emri’ verdiğini ve ‘yabancılardan gelen emirlere’ uymayacağını belirtti. Belarus’un yeni seçim düzenlemeyi kabul etmesi halinde ‘bir devlet olarak öleceği’ yorumu yapan Lukaşenko, “Ülkeden vazgeçmeyeceğim” derken, “Eğer halkın istediği buya, reformları yarın başlatmaya hazırım” ifadelerini de kullandı.

Lukaşenko dün de Putin’le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdikten sonra “Dışarıdan gelecek askeri tehditlere karşı Rusya, Belarus’un güvenliğini temin etmek için ilk talebimizde kapsamlı yardım sağlayacak” demişti. Kremlin’den bu görüşmeye ilişkin yapılan açıklamadaysa, ‘Belarus’taki sorunların kısa süre içinde çözüleceği’ ifadeleri yer almıştı.

Seçim sonuçlarını reddeden çok sayıda muhalif ise dün yine sokaklardaydı. Binlerce kişi başkent Minsk’teki devlet televizyonunun önünde toplanarak, yayınlarda eylemlere daha kapsamlı şekilde yer verilmesini talep etti. Bu sırada devlet televizyonunun bazı çalışanlarının da istifa ettiklerini söyleyerek protestolara katıldığı belirtiliyor.

Lukaşenko’yu ‘Avrupa’nın son diktatörü’ addeden Batı dünyasından seçim sonrası yeni yaptırım tehditleri gelirken, Estonya, Letonya ve Litvanya da seçimlerin ‘özgür ve adil’ olacak şekilde yenilenmesi çağrısı yapmıştı. Lukaşenko bu çağrılara geçtiğimiz hafta da ‘yabancı hükümetlere veya arabuluculara ihtiyacı olmadığını’ söyleyerek yanıt vermişti.

Son olarak, Belarus’ın Slovakya büyükelçisi Nasha Niva’nın protestocularala dayanışmasını ilan ettiği haberi geldi. Niva sosyal medyada paylaşılan bir videoda, “Seslerini duyurmak için barışçıl yürüyüşlerle Belarus kentlerinde sokaklar dökülenlerin yanındayım” dedi.

Belarus’ta geçtiğimiz pazar günü düzenlenen seçimleri, 1994’den bu yana iktidarda olan Lukaşenko’nun yüzde 80,2 oranında oyla kazandığı açıklanmıştı. Muhalefetin adayı Svetlana Tihanovskaya’nın oy oranı ise yüzde 9,9 olarak duyurulmuştu. Tihanovskaya ise seçim sonuçlarına itiraz etmek seçim kuruluyla yaptığı toplantının ardından Litvanya’ya gitmiş ve çocuklarının hayatıyla tehdit edildiği yorumuna yol açan bir video paylaşmıştı.