Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe, 2-0 yenik duruma düştüğü maçta son 10 dakikada bulduğu gollerle İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 2-2 berabere kaldı.
Spor yazarlarının maçla ilgili yorumları şöyle;
AHMET ÇAKAR: SADECE 5 DAKİKA (SABAH)
Maç öncesi birisi bu maçın 2-2 biteceğini söylese sanırım Fenerliler üzülür, Belediyesporlular ise çok sevinirdi. Ama hakem Cüneyt Çakır 90 dakikayı bitirdiğinde kimin üzüleceği ya da kimin sevineceği hiç belli değil.
Son 15 dakika son yıllarda görmediğimiz büyük bir gol düellosuna sahne oldu. Önce art arda Büyükşehir golleri geldi. Büyükşehir 2-0 öne geçmiş, umutlar tükenmeye başlamış, hata seyirci yavaş yavaş stadı terk ediyordu.
Maçın bitmesine 5 dakika var. İddia ediyorum; ne statta ne Türkiye'de bir kişi bile F.Bahçe'nin bu maçtan puanla ayrılacağına ihtimal vermiyordu. Çünkü F.Bahçe 85'e kadar neredeyse tek bir pozisyon bile bulamamıştı. Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu. Önce Edu, son dakikada da Deivid'in golleri geliverdi.
10 dakika daha olsa F.Bahçe maçı alırdı. Bunun sebebi çok basit. Çünkü Büyükşehir çok tecrübesiz bir takım. Son 7-8 dakikada paniklediler. Darmadağın oluverdiler. Tıpkı Trabzon'daki gibi...
GÜRCAN BİLGİÇ: NİYE OLMADI? (SABAH)
İşler her zaman yolunda gitmeyebilir. Bunu görmek ve önlem almak yönetenin görevidir. Bazen hissedersiniz, bazen gözünüze sokarlar.
Alex'in üstüne kurulan bir oyun düzenini, Alexsizliğe rağmen uygulamak mümkün müdür?...
... Fenerbahçe iyi takım olduğunu üç dakikada attığı iki golle gösterdi. Ne yazık ki ya iyi yönetilmiyor, ya da kendilerini o kadar büyük görüyorlar ki kulakları bir türlü çekilmiyor.
Abdullah Avcı, Galatasaray'dan sonra Fenerbahçe'yi de iki farklı öne geçmesine rağmen elinden kaçırdı. İyi pas yapan ve sahayı iyi kapatan bir takımı var. Yeteneklerinin limitini zorladılar, istediklerini aldılar.
SELÇUK YULA: TRANSFER ŞART (FOTOMAÇ)
F.Bahçe çok kötü başladığı ikinci devrenin ilk maçına kötü devam etti ve 2-0'lık skorla karşı karşıya kaldı. Son 10 dakikada silkindi, beraberliği yakaladı, galibiyeti kaçırdı. Şimdi F.Bahçeli futbolcu arkadaşlarımıza soralım: Be kardeşim madem 10 dakikada işi bitirecek güce sahipsin de neden 80 dakika ayakta uyudun?
Zico'nun yokluklar içinde sahaya çıkarttığı doğruydu. Kime sorarsanız sorun, belki 1-2 kişi haricinde herkes bu kadroyu çıkartırdı...
... Yüzde yüz kaçırdıklarını da eklesek F.Bahçe dünkü maçtan farklı galip ayrılabilirdi. Sonuçta Alex'siz F.Bahçe gene puanlar kaybetti. Ama F.Bahçelilerin sevindiği nokta, Şükrü Saracoğlu'ndaki yenilmezliklerinin devam etmesidir. Şu açık ki Alex olmadığı zaman takım ilerlemiyor. Semih adım bile atamıyor. Demek ki transfer şart. Bunu başkan da yönetim de Zico da biliyor. Şu anda kaybedilmiş bir şey yok. Ama acele etmek de şart.
HAKKI YALÇIN: İHTİŞAMLI İNTİHAR! (FOTOMAÇ)
Fenerbahçe dün gece, bir cebinden aldı, diğer cebine koydu. Rakiplerinin tümünün kazandığı bir haftada, cebinde kalanın "sadece tek puan" olduğunu görürsek, neler kaybettiğini hesaplamak hiç zor değil...
... Alex olmayınca, Fenerbahçe'de birçok şeyin yokluğu da "resmileşiyor" sanki. Dün gece orta alanda takımı toparlayacak sihirli pabuçlar yoktu.
... Fenerbahçe zorlu bir dönemece girerken, dün geceyle yüzleşmesi, gelecek haftaların aydınlığı için gereklidir. Bu takımın transfer ihtiyacının "hayati gerekliliği" gibi...
CAN BARTU: ZİCO SEYRETTİ (HÜRRİYET)
Çok kötü bir Fenerbahçe vardı dün sahada. Bir takımın omurgasını orta saha oluşturur.
Fenerbahçe'de orta sahada oynayan futbolcular, birbirinden habersiz. Appiah, Tümer, Deniz ve özellikle de Alex'in yokluğu Fenerbahçe'yi olumsuz etkiliyor. Aurelio, Ali Bilgin ve Kemal hiçbir varlık gösteremediler. Çünkü bu bölgede dün gece oyunu organize edecek ve kazanılan topları ileriye taşıyacak bir isim yoktu...
... Fenerbahçe'de Gökhan dışında vasatı aşan bir oyuncu görmedim. Komik goller yediler ve ligin ikinci yarısı için hazır görünmediler. Fenerbahçe geç uyandı. Seyircin önünde bu kadar kötü olursan, mücadele etmezsen, puan kaybetmemen de mucize olur.
RIDVAN DİLMEN: ANLATAMIYORUM (MİLLİYET)
Gazetemde ligin ilk yarısını değerlendirirken "Alex için dua etsinler" demiştim. O olmayınca işler çıkmaza giriyor.
Ben sürekli söylüyorum, her defasında da Fenerbahçeli dostlardan eleştiri alıyorum. Fenerbahçe iki karakterli bir takım. Avrupa ve derbilerde canavar, diğer maçlarda kedi gibi. Maç boyunca idare. Al gülüm, ver gülüm...
... Fenerbahçe 2-0 geriye düştükten sonra oyun boyunca yapması gerekenleri son 10 dakikaya sığdırdı. Beraberliği kurtardı, az daha üç puanı da alıyordu. Bir kez daha tekrarlıyorum. Fenerbahçe'nin ligde işi zor. Ama anlatamıyorum.
MUSTAFA DENİZLİ: BİR ÇEYREĞE SIĞAN OYUN... (MİLLİYET)
Evet bu maçı 15 dakikaya sığdırmak mümkün, ama Fenerbahçe'yi anlamak hakikaten mümkün değil.
Önemli eksiklere rağmen elinde hücum oynayabilecek bir kadro yapısı var. Ayrıca teknik heyet gerekirse oyun anlayışını da değiştirebilir. Ama Büyükşehir Belediyespor'a karşı ne hikmetse rakip kaleye gitmemek için bir şeyler ürettiler.
Elinde hücuma dönük oyuncular bulunmasına ve ilk 45 dakikada oyunun hiç gitmediğini görmüş olmasına rağmen aynı anlayışta ısrar etmesi Zico'ya yakışmadı...
...Fenerbahçe bu görüntüsüyle ilerleyen haftalarda tribün desteğini kaybeder. Kaybeder çünkü, Fenerbahçe taraftarının beklediği futbolu oynamıyor. Taraftar rakip kaleye gitmeyen, korner bile atmayan bir takımı niye izlemeye gitsin. Fenerbahçe bu görüntüsünden kurtulamazsa ikinci yarıda işi çok zor olacak.
ERCAN AKTUNA: ALEX OLMAYINCA (VATAN)
Dün geceki Fenerbahçe'yi tanıyamadım. Gerçekten Kadıköy'de bu kadar aciz; futbol felsefesini unutmuş bir takım seyrettim.
Futbolda, eğer mantalite olarak maça hazırlanamıyorsanız; işler de kötüye gider. "Kadıköy'de oynuyorum, nasıl olsa ben bu maçı kazanırım" diye hazırlanırsanız sonu hüsran olur. İşte dün gece kaptan Alex'in oynamaması Fenerbahçe'ye pahalıya mal oldu...
HAYRİ BEŞER: BU F.BAHÇE'Yİ ALEX BİLE OYNATAMAZDI (ZAMAN)
Dün geceki maçın ilk 45 dakikasını şöyle özetleyeyim. Akılcı pres ve iyi savunma yapan İstanbulspor, F.Bahçe'nin ilk maçlardaki kıvam zafiyetinden de faydalanarak Saracoğlu tribünlerinin tadını tuzunu kaçırdı. Bu manzarayı tamamen Alex'in yokluğuna havale etmek F.Bahçe'nin takım güzelliğini ve büyüklüğünü bir kağıt gibi buruşturup bir kenara atmak anlamına gelir...
... F.Bahçe, durgundu, verimsizdi, isteksizdi; dahası kötüydü. Buna rağmen son dakikalardaki hareketliliği ve bulduğu iki golle puanla ayrılmayı başardı Saracoğlu'ndan.
Avcı'nın talebeleri kaliteyi dizginlemenin dersini verdiler adeta. Ancak hayal ettikleri mutlu sona ulaşamadılar. Yine de alkışı ve tebriği hak eden onlar. Son söz: Bu F.Bahçe'yi Alex bile oynatamazdı. Sadece 10 dakika hariç...
OGÜN ALTIPARMAK: BELEDİYE RUHSAT VERMEDİ (YENİ ŞAFAK)
F.Bahçe, dün akşam Şükrü Saracoğlu Stadı'nda belki de son senelerin en kötü futbolunu oynadı, 90 dakikada sahada sergilenen bu performans da taraftarlarını üzüntüye soktu. Orta sahanın iskeleti Alex, Deniz, Selçuk ve Tümer'in olmayışı F.Bahçe'nin başarısızlığının en önemli nedenleriydi. Orta sahanın kahramanı Aurelio'yu da ilk defa bu kadar kötü bir performans sergilerken gördük...
... F.Bahçe'nin, son dakikalarda iki farklı yenilgiden bulduğu beraberlik bu sezon kendi sahasındaki yenilmezlik unvanını korumaya yetti ancak şampiyonluk yolunda alınan yarayı saramadı. 2-0'dan 2-2'yi getiren performans kimseyi yanıltmasın, dün akşam sahada kötü bir F.Bahçe vardı. Takımda elle tutulur bir futbolcunun olmayışı da F.Bahçe'nin ne kadar kötü bir hazırlık dönemi geçirdiğinin en büyük kanıtıydı. Alex ve Deniz'in süratle iyileşmeleri F.Bahçe için luzümlü hale geldi diyebiliriz.