İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne düzenlenen yolsuzluk operasyonunun 369 sayfalık iddianamede ilginç diyaloglar yer aldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne düzenlenen yolsuzluk operasyonunun 369 sayfalık iddianamesi, dün İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede isimleri suç örgütü üyesi olarak geçen, eski Genel Sekreter Ersu Hızır ile eski Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser arasında geçen ilginç diyaloglar yer aldı.
Sait Ersu Hızır ile Ferda Aser arasında yapılan telefon görüşmesinde, Eser'in, Grand Plaza AŞ eski Genel Müdürü Birol Soylu'nun, Hızır'ın eski sekreteri S.P.'nin ismini çok kullanmaya başladığını, bundan dolayı MİT'te tanıdığı kişiyi Birol Soylu'yu uyarmaları için göndermeyi düşündüğünü söylediği, Hızır'ın 'Tamam gönder' demesi üzerine Ferda Eser'in de göndereceği MİT mensuplarından, "Çok fazla kızın adını kullanmaya başladı. Sadece iki cümle, yani ona göre. Bilsin hani, başıma her türlü şey gelebilir" yönünde uyarıda bulunmasını istediği iddianamede yer aldı.
Ayrıca Eser'in, Hızır'a attığı bir cep telefonu mesajında, "Ersu Bey, www.izmir.bel.tr. dışında bir mail adresi verebilir misiniz? Belediyenin mail serveri Unibel tarafından dinleniyor. Siz de zorda kalmadıkça kullanmayın" yazdığı ortaya çıktı. İkili arasında daha önce de gündeme gelen, Eser'in Hızır'a yönelik, "Bu gece sana sıkacam. Nerdeysen çık ortaya. Beni kullanmanın hesabını vereceksin Ersu Hızır" mesajı gönderdiği belirlendi.
10 BİN DOLAR RÜŞVET İDDİASI
Ersu Hızır'ın yapmış olduğu ve eski sekreterinin bildiği yolsuzluklarla ilgili Ferda Eser aracılığı ile 10 bin dolar para verdiği iddiaları da iddianamede yer aldı.
Ersu Hızır'ın Ferda Eser'e bir görüşmelerinde, eski Emniyet Asayiş Daire Başkanı'nın İzmir'e geleceğini ve kendisine Birol Soylu ve şantaj olayını anlattığını, onun da kendisine yardım edeceğini söylediğini aktardığı ifade ediliyor.
Eser'in, bu olayları İzmir Emniyetine anlatmaları durumunda İzmir Emniyetinin "kendilerini basına vereceğini", bu durumda disiplin incelemesine tabi kalacaklarını ve kendilerine bazı kesimlerin 'kendilerini kurtarmak için şantaj yapıldığını söylüyorlar' diyeceklerini, basının, kendi üzerlerine 'parayı verirken alan razı veren razıydı, bu parayı olayı kapatmak için verdiniz' diyeceklerini, bundan dolayı verdikleri parayı 'borç para vermiş' gibi gösterip parayı isteyeceklerini, eğer 'İlknur'a, Alattin'e, Bilgin'e sağa sola ya işte Ferda onun kıçını topluyor, kadını susturduk felan para verdik' dediğinde bile ben yarın öbür gün bu olaylar açıklandığında "Ya siz iyi misiniz ya benim gibi biri böyle para mı verir manyak mısınız? İhtiyacı vardı ben de ona borç verdim derim" diyeceğini, Hızır'a aktardığı, Hızır'ın da Ferda Eser'e "Bu o Buse'nin o gün kayıt aldığını biliyor mu yemekte" dediği, Ferda Eser'in "Olabilir" diye cevap verdiği, bunun üzerine Sait Ersu Hızır'ın "Hiç konuştunmu i.. aradı mı seni" dediği iddianamede yer aldı.
BİLGİSAYARINDAN GİZLİ ASKERİ BELGE ÇIKMIŞ
Tutuklu Genel Sekreter Pervin Şenel Genç tarafından TGB'lilere verilen 6 bin lira parayı elden teslim ederek para karşılığında köfte faturası kesen Akçaabat isimli köftecinin sahibi Pervanların, İBB Spor Kulübü'nden bir kısım yapım ve tadilat işlerini aldığı, Pervin Şenel Genç ile yakın ilişki kurduğu, Genç'in gizli hesaptan Pervanlar'a gerçek dışı faturalarla ödeme yaptırdığı, bilgisayarından çıkan gizli askeri bilgilerle ilgili de incelemenin devam ettiği kaydedildi.
"DAHA KAN DÖKÜLMEMİŞ"
İddianame, ''İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Balkan Halk Dansları Festivali ile ilgili yapılan hizmet alım ihalelerine fesat karıştırıldığı, savcılığın bilirkişi raporu doğrultusunda yaptığı değerlendirmede, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında yapılan üç ihalenin suç konusu olduğu'' belirtiliyor.
İhalelerin Hakan Say ve Ata Karataş'ın ortak olduğu Smyrna firmasına, dördüncü ihalenin ise daha sonra ortaklıktan ayrılan Ata Karataş'ın kurduğu Solfej firmasına verildiği kaydedilen iddianamede, tespit edilen telefon konuşmalarına göre araları bozulan eski ortaklar Hakan Say ile Ata Karataş'ın, ihale ilan edilmeden tüm bilgilere ulaşıp sanatçı menajerleri ile gizli anlaşma yapmaya çalıştıkları öne sürülüyor.
İddianamede, kendisinin ihale yetkilileri ile irtibatının ve konumunun daha iyi olduğunu ifade eden Ata Karataş'ın Hakan Say'a, ''Bitsin gitsin bu iş... Bak ortalık daha temiz, kan dökülmemiş'' şeklinde haber göndererek baskı yaptığı da iddia ediliyor.
(CİHAN)