"Ben sizinle ikili görüştüğümde çok iyiydiniz de burada biraz tuhafsınız"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder arasında 12 Eylül 1980 darbesi ve öğretmenler günü üzerinden Meclis Genel Kurulunda yaşanan tartışma ilginç diyaloglara sahne oldu. 12 Eylül sonrası konulan öğretmenler gününe iyi bir uygulama diyen Başkan Kahraman'ı eleştiren Önder, 'tuhafsızın' tepkisiyle karşılaştı. Meclis Başkanı Kahraman Önder'e "Ben sizinle ikili görüştüğümde çok iyiydiniz de burada biraz tuhafsınız." dedi. Önder ise "Kamusal alan… Cunta, cunta.. Böyle bir şey olmaz Başkan, böyle bir şey olmaz!" karşılığını verdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı. Birleşim, yoklamasız açıldı. HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, bu yasama yılının barışa, demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, adalete katkı sunmasını diledi.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ı eleştiren Önder, dünya tarihinde ormancılık faaliyeti, orman oluşturulması ya da orman vasfına yakın ağaçlık oluşturulmasının bilinen en büyük mimarının Adolf Hitler olduğuna dikkat çekti. "Her şeyin iyisi Almanlara layıktır." diyerek Almanya'da muazzam bir ağaçlandırma ve orman faaliyeti başladığını dile getiren Önder, şöyle devam etti: "Fakat o meşum günden sonra, sadece Almanya'da değil dünyanın hiçbir orman toplantısında Hitler'in bu vasfına atıf yapılmaz. Antifrizi bulmuşlardır; bugün kış şartlarında yolculuk yapıyoruz, kimse atıf yapmaz. Siz, Sayın Başkan, bu ülkenin tarihinde en kanlı, en zalim, en faşist cuntaya 'Canım, onlar da güzel bir şey yapmışlarsa anmayalım mı?' diyerek olumladınız. İlk işi Parlamentoyu feshetmek, halkın iradesini yere sermek olan faşist bir cuntayı bu kürsüden olumladığınız için sizi kınıyoruz. Bu sözlerinizin öncelikle tutanaklardan çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu kürsüde, bu çatının altında bu çatıyı yıkan bir diktatör olumlandırılamaz. Üstelik bu Türk sağı, riyakârlık konusunda dünyadaki bütün sağcılara tur bindirir. E, siz daha düne kadar İskilipli Atıf Hoca'ya burada ağıtlar yakıyordunuz. Siz 24 Kasım'ın hangi gün olarak seçildiğine de bir bakın. Bence mürtetliğe kadar gider -tebliğ vazifemi de yapayım- haşa, dinden çıkmış olabilirsiniz. Geri dönmeye niyetiniz varsa onu da hatırlatmış olayım. Neyin müminliği bu? 24 Kasım iyi bir şeymiş, cunta, faşist Evren bunu getirmiş. Vel hayâ, vel iman diyorum, bu konuda başka da bir şey demiyorum, utanç verici."

Başkanlık Divanının sayısına ilişkin de eleştiriler yapan Önder, "Yani, Başkanlık Divanı 18 kişi olunca, 15 kişi olunca bu Meclisin işleyişi sakata mı gelecek, yani bir zaafa mı uğrayacak? Yok. Bunun sebebini ben söyleyeyim. Bunun sebebi: Bir partiye ta RTÜK üyeliğinden beri bugün gelinen Başkanlık seçiminde gösterilen özveriden dolayı bir diyet ödemedir. Biz bütün partilerin eşit temsiline bile saygı gösteriyoruz yani bunu da arzuluyoruz ama limitlerine bakılıyor. Ben ümit ediyorum ki Milliyetçi Hareket Partisi bu 1 üyeliği, bu kadar zorlama 1 üyeliği kendisine zül addetmelidir ve reddetmelidir bunu." ifadelerini kullandı.

MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan'ın "Sana ne ya!" çıkışına karşılık Önder, "Bana ne değil. Hak ve adalet söz konusuysa... Çünkü Sayın Vekil, insanları söyledikleri bağlar. Sizin temsilciniz burada RTÜK üyeliğinin -kurayla mı, yoksa seçimle mi- yapılacağı zaman daha tutanaklarda mürekkebi uçmamış laflar etti. Bana ne değil. Evvela hepimizi ilgilendiriyor, daha çok da sizi ilgilendiriyor. İnsan sözüyle tartılır. Ayıptır, hele hele böyle bir, kendinize bu kadar haslet atfediyorsunuz. Ne olur yani, 1 tane fazla olsa ne olur, 1 tane eksik olsa ne olur? Ama bunu 23'e çıkarmak hiçbirinizin dikkatinden kaçmaması gereken bir şey. Bana ne… Evet, beni ilgilendiriyor çünkü bu memlekete biraz önce olumlanan o faşist cunta lideri bu seçim barajını da bir halkın iradesi Meclise yansımasın diye getirtildi ve böyle dillendirildi. İnsansak, demokrasiye inanıyorsak hepimizi ilgilendiren, ilgilendirmesi gereken bir şeydir. Yoksa tabii ki size ne, bana ne. Bizim açımız." karşılığını verdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Sayın Sırrı Bey, elektrik veriyor, personel veriyor; devletin geliri ya!" değerlendirmesinde bulundu. Bu sözler üzerine Önder, "Sayın Tanal, CHP de buna "Okey." dedi. Sen hele önce bir kendi grup başkan vekiline sor." dedi.

DARBECİ TARTIŞMASI

Meclis Başkanı İsmail Kahraman ise Önder'e yönelik "Bir Aristo mantığı var: 'Güneş doğudan doğar, batıdan batar.' Küba'da da böyledir. O hâlde, Küba Türkiye'ye eşittir. Şu mantığa bakın. Ne biçim mantık. Ve bir beyanınız var: 'Utanç verici' diyorsunuz, yanlış ediyorsunuz. Böyle polemiklere müsaade etmem Sırrı Bey. Yani, 1980'de doğanlar suçlu mudurlar? Siz darbe yılında doğdunuz, suçlusunuz. İyi bir iş yapıldı. 1982 Anayasası'na göre burada bulunuyorsunuz. O da doğru mudur?" şeklinde konuştu.

Bu sözler üzerine Önder, "Bence tutanaklardan çıkartın, olsun bitsin. Ayıptır. Bu çatı altında siz gelene kadar bir tek Celal Şengör sizin mantığınıza yakın bir kavram kullandı. Bugüne kadar burada faşist cuntayı olumlayan ilk insan olma şerefi size ait. Olur mu böyle şey efendim! Tutanaklardan çıkarın." dedi.

Başkan Kahraman da "Beyefendi, ikili polemiklere girme yeri değil yüce Meclis ama ben rica ediyorum: Böyle kınama gibi, utanç gibi birbiriyle bağdaşmayan -Hatasız teşbih olmaz. derler ama- bu kadar büyük hatalı teşbihleri ve benzetmeleri yapmamanızı tavsiye ediyorum bir arkadaşınız olarak." ifadelerini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de "24 Kasımı darbeciler getirmiş diyoruz Sayın Başkan." dedi.

Önder: Kötü insanla iyi şey beraber olmaz, olmaz efendim!

Başkan Kahraman: Görüş size ait Beyefendi, bu görüşünüzü… Sırrı Bey, bu görüş size ait ve ben sizin görüşünüzdeki gibi olamıyorum, kabul etmiyorum, 80 darbesini uygun bulmuyorum. Bu, ayrı bir iş ama ben bir güzel günü kurdular diye, böyle bir şey ihdas edildi diye bunu yok sayamam.

Önder: Bakın, o gün Atatürk Başöğretmen seçilmiştir. Atatürk niye Başöğretmen seçilmiş? Eski yazıyı lağvettiği için. Buyurun, ondan sonra, size pişmişse bize soğumuştur. Hayırlı, uğurlu, mübarek olsun.

Başkan Kahraman: Yine devam ediyorsunuz. Ben sizinle ikili görüştüğümde çok iyiydiniz de burada biraz tuhafsınız.

Önder: Kamusal alan… Cunta, cunta.. Böyle bir şey olmaz Başkan, böyle bir şey olmaz!

Baluken: Sayın Başkan, bu sözünüzü geri alın lütfen. Hayır, Meclis Başkanı milletvekiline 'Tuhafsınız.' diyemez.

Başkan Kahraman: Der efendim. O, Meclis Başkanına "Kınıyorum, utanç duyuyorum utanç." derse…

Baluken: Diyemez!

Başkan Kahraman: Diyemez. Bana dediği söz bütün heyetedir.

Baluken: Fikirlerinden dolayı bir milletvekili utanç duyabilir, bu normaldir, sizi kınayabilir de. Ama size "Tuhafsınız." demedi, siz de diyemezsiniz.

Başkan Kahraman: Muhatabı kim? Meclis. İdris Bey, rica ediyorum, öyle bir şey olmaz.

Baluken: Milletvekiline "Tuhafsınız." diyemezsiniz.

Başkan Kahraman: Olmaz efendim, olmaz. Biz ne deneceğini bilen tecrübeye de sahibiz. CİHAN
25 Kasım 2015 18:32
DİĞER HABERLER