Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, Perşembe günkü basın toplantısında sorulan "Türkiye, Obama’nın bakışları arasında demokratik karakterini kaybediyor mu?" sorusuna karşılık olarak verdiği uzun cevapta önce Türkiye’nin NATO müttefiği olduğunu ve ABD’nin NATO müttefiklerine olan yükümlülüklerini çok ciddiye aldığını hatırlattı.
Türkiye’de sivillere karşı son birkaç hafta içinde yaşanan terörist faaliyetlerinden de bahseden Earnest, ''Türkiye bu saldırılara karşı geldikçe ve meşru müdafaa hakkını kullandıkça, ABD’nin Türkiye’nin yanında durmaya devam edeceğini'' söyledi.
Earnest, IŞİD ile mücadelede Türkiye’den önemli katkılar yapıldığını da not etti, Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasında yapılan iyileştirmelerin, IŞİD’in dünya etrafından militan getirmesi kapasitesi üzerinde somut sonuçlar meydana getirdiğini de söyleyen Earnest, İncirlik ve diğer üslerin açıldığını, bunların "pozitif ve önemli" olduğunu ifade etti.
Earnest, bu olumlu gelişmelerden sonra "aynı zamanda" diyerek sözlerine devam etti, şu eleştirileri yöneltti:
"ABD, Türk hükümetinin atanmış kayyım eliyle medya kurumlarını, hükümete karşı bazen eleştirel olsa da, kapatmasını veya yayın politikalarına müdahale etmesini rahatsız edici bir alışkanlık olarak görmektedir. Medya şirketinin finansının yönetilmesi yönündeki mahkeme kararı, haber odasında veya haber kurumunun yayın politikasında değişikliğe neden olmamalıdır. Türk hükümetine, adli sürece ve kanun önünde eşitlik ilkesine tam bir saygı göstermesi çağrısı yapıyoruz. Demokratik bir toplumda eleştirel fikirler teşvik edilmelidir, susturulmalı değil. Türk hükümetinden, yaptıklarının kendi anayasasında da yer alan evrensel değerlere, demokratik prensiplere uygun olması çağrısı yapıyoruz. Bunların içinde basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü de bulunmaktadır."
Türkiye’de barış çağrısına imza atan akademisyenlere karşı ağırlaşan şartları ve diğer insan hakları sıkıntılarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ay sonunda Washington’daki Nükleer Zirvesine geldiği takdirde kendisi ile veya Ankara’daki hükümeti ile daha güçlü bir şekilde konuşulup, konuşulmayacağı, çünkü Obama'nın son kez Erdoğan ile görüştüğü G20 ve Paris görüşmelerinde bu konuların açılmadığı hatırlatıldığında Earnest şu cevabı verdi:
"Obama yönetimi genelde önceki yönetimlerin ayak izlerini giderek evrensel insan haklarını dünyada müdafaa yolunu seçmiştir. Başkan Obama da dünyanın çevresindeki liderlerle görüştüğünde, toplanma, ifade ve basın özgürlüğü de dahil olmak üzere temel evrensel insan haklarına saygıya ne denli öncelik gösterdiğini bu liderlere yansıtmaktadır. Bu öncelikler hem yurtta yakından dikkat edilen değerler hem de dünya çevresinde bu değerlerin savunuculuğu yapılmaktadır."
Earnest, uzun cevabını şu cümlelerle bitirdi: ‘’Kısacası, hükümet çapında Türk muhataplarımızla yaptığımız bu değerleri savunmaya devam etmemiz sıradışı değil ve Türk hükümetine bu en temel insan haklarına saygı duyması yolunda daha iyi bir performans göstermesi çağrısını yapmaya devam edeceğiz.’’
Earnest, Türk hükümeti ile sıkça görüştüklerini, ABD ulusal güvenliğini de ilgilendiren kritik konularda etkili bir şekilde koordine olduklarını söylerken, bu işbirliğine ABD’nin değer verdiğini ekledi ama sonuç olarak şunları ekledi: ‘’Ama bu bizim sadece ABD’de değil dünya çevresinde ve özellikle bazı çok yakın müttefiklerimizin sınırları içinde de korunması gerektiğini düşündüğümüz evrensel insan haklarına olan bağlılığımızı hiçbir şekilde azaltmamaktır’’ dedi.
İlhan Tanır - Haberdar