CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, bugün TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı Bütçesi üzerine CHP Grubu adına konuşma yaptı.

Cumhuriyet'in haberine göre CHP’li Başarır, konuşması sırasında Sarayın 205 milyon liralık amortisman (yıpranma payı) giderini dile getirip Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a dönerek, “Sayın Oktay çok mu hor kullanıyorsunuz bu sarayı merak ediyorum. Milletin, halkın, işçinin, esnafın üzerinde tepiniyorsunuz anladık. Bir de eşyaların üzerinde mi tepiniyorsunuz? Böyle bir gider olabilir mi? 3-4 yıllık bir saraydan bahsediyoruz.” sözlerini dile getirdi.

Konuşmasının başında, elindeki bütçeyi en savurgan bir şekilde kullanan Cumhurbaşkanlığının bütçesini görüştüklerini ifade eden CHP’li Başarır, “Bu bütçe defolu bir bütçedir, sorunlu ama sorumsuz bir bütçedir, bencil bir bütçedir. Buraya çıkan arkadaşların birçoğu sözlerinin ya başında ya da sonunda ‘bu bütçenin vatana, millete, halka hayırlı olmasını diliyoruz’ diyor. Bakalım ne kadar hayırlı bir bütçe, rakamlarla bakalım. Geçen seneki Sayıştay raporlarında belirlenen rakamlara bakalım” dedi.

Sarayın, sadece 1 milyar 218 milyon değerinde araç filosu olduğunu hatırlatan CHP’li Başarır, “2020 yılındaki değerlere baktığımız zaman 5 bin tane yerli araç alınır bu parayla. Buradan Bolu’ya konvoy olur. Yazık değil mi? Değeri arkadaşlar bu rakamların içerisinde lastik giderleri, yakıt giderleri, sigorta giderleri, bakım giderleri yok. Yazık değil mi?” sözlerini dile getirdi.

Ocak ayı ile ekim ayları arasında 10 aylık süreçte, Cumhurbaşkanını koruyan korumaların devlete olan maliyetinin 262 milyon 592 bin TL olduğunu ifade eden Başarır, “Ben bu arkadaşların beyefendiyi nasıl koruduğunu bilmiyorum ama Allah bu halkı sizden korusun! Yahu böyle bir harcama kalemi olabilir mi? Böyle bir bütçe olabilir mi? Olamaz” dedi.

Sarayın amortisman giderine de değinen Başarır, “Dün açılan sarayın 2019 bütçesindeki amortisman gideri 50 milyon TL. 2020’de ne olmuş? 205 milyon TL. Nedir bu gider? Yıpranma, tamir giderleri. Sayın Oktay çok mu hor kullanıyorsunuz bu sarayı merak ediyorum. Milletin, halkın, işçinin, esnafın üzerinde tepiniyorsunuz anladık. Bir de eşyaların üzerinde mi tepiniyorsunuz? Böyle bir gider olabilir mi? 3-4 yıllık bir saraydan bahsediyoruz. 205 milyon lira tamir gideri. Yine beyefendinin yiyecek, giyecek, içecek, temizlik giderleri 50 milyon TL. Bunu bana anlatır mısınız? Bir şu 50 milyonluk yiyecek, içecek masrafına bakın bir de Altındağ’da bir eve girin, dolabı açın. Yüzünüz kızarır, yüzünüz” sözlerini dile getirdi.

Sarayın ziraat giderlerinin 2019 yılında 700 bin TL iken 2020’ye gelince 9 milyona fırladığını söyleyen CHP’li Başarır, “Şimdi, Sayın Fuat Oktay’a sorsam diyecek ki gübreye zam geldi, tohuma zam geldi, zehire zam geldi, hem de 12 kat. 51 milyon TL Tıbbi ve Laboratuvar malzemeleri gideri var. Aklıma bir sarayın kürlerini yapan Saraçoğlu geliyor. İkinci olarak bu giderler geliyor yani ziraat giderleri. Ne yetiştiriyor merak ediyorum. Laboratuvar giderleri geliyor. Beyefendi için herhalde ölümsüzlük iksiri arıyorlar. Yahu böyle bir gider var mı? Ne yetiştiriyorlar” sözlerini ifade etti.

Saray harcamalarının "utanç verici rakamlar" olduğunu dile getiren Başarır, “Sarayın, beyefendinin güvenliği için sağlığı için, yiyeceği için, içeceği için biz bunları vermek zorundayız. Bir arkadaşınız çıkıp da bir soru sormadı? Ziraat gideri var, bu adam ne yetiştiriyor diye sormadı? Ben gerçekten soruyorum. Bu adam ne yetiştiriyor? Bence kivi, muz falan değil siz lale yetiştiriyorsunuz çünkü lale devrinde yaşıyorsunuz. Siz lale devrinde yaşıyorsunuz arkadaşlar” dedi.

CHP’li Başarır konuşmasına şu sözlerle son verdi:

“Değerli arkadaşlar, bir şey daha bana çok dokunuyor. Sizi halk seçti. Şurada oturan sekreter bakanları ayakta alkışlıyorsunuz. Bakın burada kimse yok ama oylamadan sonra evet oyu verdikten sonra sıraya giriyorsunuz. Ya siz seçilmişsiniz. Bu adam gelecek sizin önünüzde yakasını ilikleyecek. Böyle bir şey olabilir mi? Siz bu halka hesap vereceksiniz! Siz bir sokağa çıkın, siz bir insanları görün, siz işçiyi görün. Dün haykıran işçiyi, ekmek sırasındaki o amcayı görün. İnsanlar, çocuk bezi alamaz. İnsanlar, ekmek alamaz hale geldi. UTANIN! UTANIN! UTANIN!”