ABD’de, Reza Zerrab’ı tutuklatıp hapse atan New York Savcısı Preet Baharata, Türkiye’deki mağdurların da umudu haline geldi. Savcı Bharara’dan çare arayan mağdurların başında da İhlaszedeler geliyor. Alacaklarını 15 yıldır tahsil edemeyen İhlas mağdurları, Savcı Bharara’dan yardım istedi
İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Ören’in, ABD vatandaşı olduğunu hatırlatan binlerce mağdur, ABD savcısından “Mücahit Bey’i de tutuklayın”, “İhlas dosyasını da açın” gibi taleplerde bulundu. İhlaszedelerin Bharara açılımının hikayesi şöyle:
HUKUKU ABD’DE ARIYORLAR
Türkiye’de son yıllarda bozulan hukuk sistemi vatandaşları çeşitli formüller bulmaya itti. Bulunan formüllerin başında ise, Türkiye’de çözülmeyen dosyaların ABD ve AB gibi gelişmiş ülkelere ülkelere taşınması geliyor. Özellikle 17 Aralık yolsuzluk operasyonun baş mimarı İran asıllı iş adamı Reza Zerabb’ın ABD’de tutuklanması, Türkiye’deki mağdurların umutlarının da ABD’ye kaymasına yol açtı. ABD’nin adalet sisteminden çare arayanlara ise İhlas mağdurları da katıldı. Zarrab’ın tutuklanmasının ardından Savcı Bharara’ya yüzlerce teşekkür, destek, yardım talebi içeren mektup gönderildi. İhlas mağdurları da bu dönemde, Savcı’ya e posta göndererek, İhlas dosyasını yeniden açmasını ve dosya kapsamında Mücahit Ören’in de tutuklanmasını istediler.
ÖREN ABD VATANDAŞI
Türkiye’de 15 yıldır alacaklarını tahsil edemediği için çareyi Savcı Bharara’da arayan ihlaszedelerin, savcıdan yardım istemesinde Mücahit Ören’in ABD vatandaşı olması etkili oldu. TARAF’ın İhlaszedeler’den edindiği bilgiye göre, BDDK’nın 2001 yılında İhlas Finans’a el koymasından önce Mücahit Ören ABD’ye gitti. Burada ABD vatandaşlığı hakkını alan Mücahit Ören uzun yıllar Türkiye’ye dönmedi. Tutuklanma endişesi taşıdığı için yurda gelmediği öne sürülen Mücahit Ören, dosyanın kapanması üzerine yurda dönüş yaptı. Ören, üç yıl önce babası Enver Ören’in hayatını kaybetmesi üzerine de holdingin başına geçti.
HAC VE UMRE PARALARI BATTI
Türkiye’nin ilk özel finans kurumları arasında yer alan İhlas Grubu’na ait İhlas Finans Kurumu, grup şirketlerine örtülü kaynak aktarımı nedeniyle 2000’li yıllarda battı. BDDK da, mali açıdan yükümlülüklerini yerine getiremez hale gelen İhlas Finans’ın faaliyetlerini 2001 yılında durdurdu. Bu dönemde murakıplar tarafından hazırlanan raporda, İhlas Finans’ın kaynakları ile grubun sahibi olduğu TGRT ve Türkiye Gazetesi’nin fonlandığı kaydedildi. Yine aynı raporlarda, 2001’de 222 bin 298 mudiye, 676 milyon dolar ve 245 milyon Euro borcu olduğu bilgisi yer aldı. O dönemde özel finans kurumları garanti kapsamında olmadığı için, mudilerin alacaklarını devlet üstlenmedi. İhlas Holding ise, 222 bin mudinin alacağını kademeli olarak ödeneceğini duyurdu. Bu dönemde, mudilerin alacaklarının bir kısmı, gayrimenkul veya mal olarak ödendi. 2009 yılına gelindiğinde ise 68 bin hesap sahibinin 398 milyon dolarlık alacağı kaldı.
İhlas Holding, 2009 yılında küresel krizi gerekçe göstererek, yaklaşık 70 bin mudinin alacağını beş yıl ötelenmesini istedi. Devlette holdingin bu talebini olumlu bularak, mudilerin tüm alacaklarının ödenmesi için 2016 yılına kadar süre verdi. 2016 yılına gelindiğinde ise holding yine mudilerin alacaklarının tamamını ödemedi. Şimdi de holdingin içinde bulunduğu mali darboğaz gerekçe gösterilerek, mudilerin alacaklarının yeniden ötelenmesi planlanıyor. Bunun içinde bazı lobi çalışmaları yürütülüyor.
LÜKS YAŞANTISI TEPKİ TOPLADI
hlas mağdurları 15 yıldır alacaklarını tahsil etmenin yolunu ararken Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahit Ören’in şatafatlı yaşantısı büyük tepki topladı. Mücahit Ören’in, son dönemde satın aldığı milyon dolarlık yat ve villaların fotoğraflarını sosyal medya üzerinden paylaşan İhlaszedeler, adeta isyan etti. Enver Ören’in vefatının ardından holdingin başına geçen Mücahit Ören, yakın çevresinde lüks yaşantısı ile tanınıyor. Ören’in şatafatlı hayatı, cemaat içinde rahatsızlığa yol açtı.
Kaynak: Taraf