ABD Başkanı Biden’ın Demokrasi Zirvesi’ne katılım için gerekli koşullar neler? Hangi taahhütlerin verilmesi bekleniyor? Erdoğan, neden demokrasilerin ittifakı dışında kaldı?
ABD Başkanı Joe Biden'ın 100'ü aşkın ülkenin katılımıyla düzenleyeceği ilk Demokrasi Zirvesi için hazırlıklar hız kazanırken AKP'li Cumnurbaşkanı Erdoğan'ın neden demokrasilerin ittifakı dışında kaldığı sorusu akıllara geliyor.
Başkanlık görevini üstlendikten sonra demokrasi ve insan haklarının güçlendirilmesini dış politikasının ana hedefleri olarak belirleyen Biden, "Demokrasi kendiliğinden var olmaz. Onu savunmalı, onun için savaşmalı, demokrasiyi güçlendirmeli ve yenilemeliyiz" açıklamasını yapmıştı.
Bu politikasının en önemli ayağını da 9-10 Aralık'ta videokonferans yoluyla yapılacak Demokrasi Zirvesi oluşturuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Demokrasi ve İnsan Haklarından Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Uzra Zeya, aralarında DW Türkçe'nin de bulunduğu medya kuruluşlarından gazetecilerin katıldığı telefon konferansında zirvenin hedefleri ve katılımcıların belirlenmesindeki kriterler hakkında açıklamalarda bulundu.
Demokrasilerdeki gerilemenin, küresel istikrar ve refahı büyük sınamalarla karşı karşıya getirdiğini söyleyen Zeya, ABD'nin düzenleyeceği bu zirveyle, küresel çapta "demokratik yenilenmeyi" ileriye taşımayı hedeflediğini kaydetti.
ABD'li üst düzey yetkili, "Bu gerileme ancak, fikirdaş demokrasilerin bir araya gelerek, kolektif bir şekilde hareket etmeleriyle tersine çevrilebilir" ifadesini kullandı.
ABD yönetimi zirvede, son dönemde dünya genelinde demokrasileri tehdit eden gelişmeleri, artan otoriterleşme eğilimini, insan haklarının güçlendirilmesi için atılabilecek adımları masaya yatıracak.
Uzra Zeya, otokrat yönetimlerin halkın hür idaresini yansıtan seçimlere müdahaleleri, yargı bağımsızlığını baltalayan adımları, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesini, kaygı verici gelişmeler olarak sıraladı.
Zeya ayrıca, "yolsuzluklara bulaşan aktörler kamu kaynaklarından çaldılar, demokratik yönetimin daha iyi bir gelecek tesis edeceğine olan güveni de erozyona uğrattılar" ifadelerini kullandı.
Zeya, demokrasi zirvesine katılacak ülkelerin, son gelişmeleri ele alacaklarını, ayrıca üç alanda taahhütte bulunacaklarını söyledi. ABD'li diplomat bu başlıkları, otoriterleşmeye karşı demokrasiyi savunma, yolsuzluklarla mücadele, ulusal ve uluslararası düzeyde insan haklarına saygıyı geliştirme olarak sıraladı.
Bu taahhütler doğrultusunda ne gibi adımların atıldığı ise bir yıl sonra yapılacak ikinci zirvede masaya yatırılacak.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Biden'ın zirvesine davet edilen liderler listesinde yer almadığını ilk olarak Politico duyurmuştu.
Biden'ın başkan seçilmesinden sonra Erdoğan hukukun üstünlüğü ve ekonomi alanında reform vaadine bulunmuştu ancak bu reformlar hayata geçirilmedi. Türkiye'den demokrasi ve insan hakları konularında olumsuz sinyallerin gelmeye devam etmesinin, Türk hükümetinin davetliler listesinde yer almamasının başlıca nedenlerinden biri olduğu basına yansıdı.
ABD'li yetkili Zeya, kelimelerini özenle seçerek, "Belirli davetliler ile ilgili yorum yapma konumunda değilim. Ancak stratejimiz ve yaklaşımımızın arkasındaki mantığı anlatmaktan memnuniyet duyarım" dedi ve şöyle devam etti:
"ABD, bazıları gelişmekte olan, bazıları ise güçlü demokrasilere sahip, yaptıkları taahhütler ve sergiledikleri ilerlemeyle daha adil ve barışçıl bir dünyaya ulaşmamıza katkı sağlayan çeşitli ülkeleri davet ediyor."
Zeya ayrıca, demokrasi idealine bağlı, demokratik değerlerin ve kurumların güçlendirilmesi konusunda irade ortaya koyan, bu doğrultuda kendileri için hedefler belirlemeye hazır ülkelerin zirvede yer alacağını söyledi.
İnsan hakları ve demokrasi alanındaki son gelişmeleri nasıl değerlendirdikleri sorusuna ise Zeya, Türkiye'de sivil alanın, özellikle de ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından ve gazetecilerin tutuklanmasından kaynaklanan endişelerin sürmekte olduğu yanıtını verdi.