ABD Başkanı Joe Biden, COP27 BM iklim zirvesinde yaptığı konuşmada, ülkesinin önceki başkan Donald Trump döneminde Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinden dolayı özür diledi. Biden, "Ben göreve gelir gelmez hemen anlaşmaya geri döndük. Büyük iklim zirveleri yaptık. Bu anlaşmadan zamanında çekilmiş olmamızdan dolayı özür diliyorum" dedi.

DW Türkçe'nin aktardığı habere göre; Biden konuşmasında, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin fosil yakıt kullanımına son verilmesi konusundaki gerekliliği güçlendirdiğini belirterek, ABD'nin 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını düşürme hedefine ulaşmak için elinen geleni yaptığını savundu.

Zirvenin düzenlendiği Mısır'da sadece birkaç saat kalan Biden, temiz enerji yatırımlarına daha fazla kaynak ayıracaklarını vurguladı. Ayrıca, metan gazı emisyonlarını düşürmek için ABD'nin geçen yıl hayata geçirdiği planı genişleteceklerinden bahsetti.

Biden ayrıca, Afrika ülkelerine iklim kriziyle mücadelede 150 milyon dolar katkı yapacaklarını da söyledi. ABD iklim değişikliğiyle mücadele için gelecek 10 yıl içinde yaklaşık 375 milyar dolar harcamayı taahhüt ediyor.

"Amerika Birleşik Devletleri harekete geçti, herkesin harekete geçmesi gerekiyor. Bu, küresel liderliğin bir görevi ve sorumluluğudur" diyen Biden, yönetiminin ayrıca federal hükümete iş yapan yüklenici firmaların emisyonlarını Paris Anlaşması doğrultusunda azaltmalarını zorunlu kılma planlarını da açıkladı.

Biden zirvede iklim kriziyle mücadelenin önemini vurgulasa da, diğer yandan son dönemde enerji fiyatlarını düşürmek için petrol ve doğal gaz üretimini artıracaklarına dair mesajlar veriyordu.

Bu arada yeni araştırmalar, küresel ısınmanın sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlandırılmasına yönelik hedefe ulaşmanın ne kadar zor olacağını ortaya koydu. Cuma günü Earth System Science Data dergisinde yayınlanan araştırmaya göre bu hedefe ulaşmak için emisyonların 2030'a kadar yarı yarıya azaltılması gerekiyor. Aynı araştırma fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonlarının 2022 yılında yüzde bir artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşma yolunda ilerlediğini ortaya koydu.