Bilal Erdoğan, “Türkiye, Kürt petrolü satıyor. Kaçakçılar oraya da getirdiği için farkında olmaksızın IŞİD'in petrolünü de satıyor olmasın?” sorusuna, “Evet doğru, Türkiye Kürt petrolü satıyor, ancak Rus haritasına bakılırsa Suriyeli Kürtler IŞİD'in petrolünü Koç ailesinin sahibi olduğu Tüpraş’a getiriyor. Koç ailesi petrolü, belgesi olan kaynaklardan satın aldığını söylüyor. Onlara sormayı deneyin” yanıtını verdi.

“Türkiye’de petrolün fiyatı, Suriye’den daha pahalı olduğu için petrol trafiği bu bölgenin bir karakteristik özelliği” değerlendirmesinde bulunan Bilal Erdoğan, Ankara’nın IŞİD’in petrol satışına engel olmak için katı kurallar getirdiğini savundu. 

Bilal Erdoğan, “Sınır, 900 kilometre, Türkiye elinden geleni yapmaya çalışsa da çok güç. Sınırı kontrol ve mültecileri konuk edebilmek için uçuşa yasak bölge talep ettik ama ne yazık ki kimse dinlemedi” ifadelerini kullandı.

Gazetenin “Rusya uçuşa yasak bölgeye karşı” hatırlatması karşısında, “Neden acaba…” diyen Bilal Erdoğan şunları söyledi:

“Türkiye ile Rusya arasındaki düşmanlığın pozitif bir şey olduğunu düşündüğüm sanılmasın, bu sorunun çözülmesi gerektiği düşüncesindeyim ama herkes kendi çıkarını dikkate alırsa bir çözüm getirilemez. İletişim kanalları kapatılırsa hiçbir şey düzelmez. Rus jeti meselesi üzücü bir konu ancak IŞİD ve Suriye’nin geleceği gibi gerçek sorunların üzerine yoğunlaşmalıyız.”     

‘Türkiye’nin Kürtlere IŞİD’den daha sert davradığı’ eleştirilerine de yanıt veren Bilal Erdoğan, “Uluslararası ilişkiler alanında doktora yapıyorum. Ülkemin temsilcisi sıfatıyla değil doktora öğrencisi kimliğimle konuşuyorum. İki hafta öncesine kadar Rusya ile iyi bir işbirliği içindeydik. Rusya IŞİD'e karşı bu denli aktif ise neden bizi daha önce suçlamadılar? Şimdi birden bire Türkiye’yi IŞİD'le işbirliği yaptığı için suçluyorlar” dedi.

Corriere della Sera, Bilal Erdoğan’a, hakkında WikiLeak’te çıkan iddialar ve gelirinin kaynağına ilişkin sorular da yöneltti. WikiLeaks’te yer alan ‘Erdoğan ailesinin 2010 yılında İsviçre bankalarında sekiz hesabı olduğu’ iddiaları reddeden Bilal Erdoğan, sahip olduğu gelirin kaynağı olarak iki dayısı ile ortak olduğu BMZ şirketi(gemileri bu şirkete ait) ve İstanbul’daki beş restoranını gösterdi.

Bilal Erdoğan ayrıca, 2003 yılında düğününe gelen eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin son dönemde Ankara’ya yönelttiği eleştirilerini hakkında ise “(Düğündeki) tek devlet başkanı Berlusconi değildi. Arnavutluk başbakanı da vardı. Kız kardeşimin düğününe Ürdün Kralı da katıldı. Berlusconi’nin böyle konuştuğuna inanmıyorum, babamı tanıyor. Yazık, Türk siyasetini yeterince okumayan bir yorum” ifadelerini kullandı.

“Hükümetten söz ederken ‘Biz’ sözcüğünü sıkça kullanıyorsunuz. Babanızdan farklı düşündüğünüz konular var mı?” sorusu karşısında “Babamla bütünleşen bir kimliğim var” diyen Bilal Erdoğan, “Birçok konuda farklı düşüncelerim olabilir. Eğitime önem veriyorum. Türkiye’de Montessori yöntemini uygulayan okulda 200 çocuğumuz var. Türkiye’nin en iyi okulu. Vakfım, 2 bin kızın eğitim görmesine katkı veriyor. Beni IŞİD’le bir mi tutuyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi.

Bilal Erdoğan, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasıyla ilgili olarak “Türk hükümetinin IŞİD'i silahlandırdığını yazdılar. Hangi ülkede böyle bir haberin hoş görüleceğini bilmek isterim. Gazetecilerin durumu, tutuksuz yargılanabilirler mi diye tartışılabilir, Ancak bu yargıyı ilgilendiren teknik bir konu” ifadelerini kullandı.