Bildiriye imza atan akademisyenler gözaltına alındı (2)

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine imza atan Kocaeli Üniversitesi'nde görevli akademisyenler gözaltına alındı. Sabah saatlerinde 12 ismin gözaltına alındığı, şehir dışında olan diğer isimlerle ilgili işlemlerinin devam ettiği kaydedildi.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Kocaeli Üniversitesi'nde görevli Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine imza atan akademisyen hakkında soruşturma başlattı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri bu sabah operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 19 akademisyenden evlerinde bulunan 12'si gözaltına alındı. 7 akademisyenin de gözaltına alınacağı bildirildi.

AVUKAT KAVAK: BİLDİRİYE İMZA ATMAK GİBİ CEZA KANUNDA SUÇ YOK

Akademisyenlerin avukatlarından Talip Kavak, akademisyenlerin bir kısmının dersi olmadığı için İstanbul'da olduğunu söyledi. Kavak, şöyle devam etti: "Bir kısım akademisyenler, İstanbul'da ikamet ediyor. Dersi olmadığı için bugünde İstanbul'dalar. Sabahleyin gözaltı kararlarını radyodan, haber kanallarından duymuşlar. Onlarda Kocaeli'ne gelecek. Direkt savcılıkta ifadesini verdireceğiz. Fiilen gözaltına alınan hocalarımızın durumlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Haklarında ne gibi bir suçlama yapıldığıyla ilgili henüz ne başsavcılığın ne de hocalarımızın bize ifade ettiği bir bilgi yok. Şu sebeple gözaltındasınız. Örgüt propagandasından gözaltındasınız ya da örgüt üyeliğinden dolayı... Bildiriye imza atmak gibi ceza kanunda suç yok. Bunun suç oluşturması, onunda ceza kanununda denk düşen bir maddesinin olması gerek. Savcılığın bununla ilgili bize bilgi vermesi gerekiyor. Olay bir suçlanma değildir. Burada atıf yapılmadı. Henüz yapılmadı. Bununla ilgili bilgi almaya çalışıyoruz."

"NORMAL BİR SÜREÇ DEĞİL"

Kavak, sürecin normal olmadığını belirterek, "Bu normal süreç değildir. Hukuki yargılama sürecide değildir. Olağan bir süreç değil. Olağan bir yargılama süreci de değil. Ama Türkiye bunu defalarca yaşadı. Bu gibi olaylara müsaade etti. Daha önce birçok farklı meslek grupları üzerinde, avukatlar, öğrenciler, yazarlar hepsi üzerinde bunları defalarca yaşadı. Türkiye bunlara alıştı. Ne yazık ki alıştırıldı. Bu gibi suçlamadan, henüz neden dolayı suçlandığını bile bilmeyen üniversitede eğitim hayatına katkı sunan, final döneminde olan, öğrencileriyle ilgili işleri güçleri olan insanları gözaltı kararıyla, sabah 7'de telefon açılıp hazırlanın biz geliyoruz demenin hukuki bir mantığı, karşılığı yoktur. An itibariyle başsavcılık ile görüşmemize rağmen, biz hazır edelim getirelim dememize rağmen halen gözaltına kararında ısrar edilmesi, anlaşılıyor ki bunun bir savcılık kararı değil, farklı bir yerden kararın geldiğini, emir talimatın geldiğini gösteriyor. Bu anlamda bir avukatın hukuki olmayan bir süreçle ilgili yorum yapması da zor oluyor. Siyasi bir süreçtir. Siyasilerin cevap vermesi gerekiyor. Hukuk ile siyasetin bu kadar içli dışlı olmaması lazım. Aksi halde bizde siyaset yapmak zorunda kalıyoruz." dedi.

BU BİR GÖZDAĞI

Avukat Talip Kavak, gözdağının yeterli olduğuna inandıkları zaman hocaların serbest bırakılacağını beklediklerine vurgu yaptı. Kavak, sözlerini şöyle tamamladı: "Akademisyenlerin emniyette değil savcılıkta ifade vermesini istiyoruz. Bu bir gözdağı operasyonu olduğu için, normal gözaltı kararı değil. Bu gözdağının ne kadar yeterli olduğuna kanaat getirirlerse o anda bitireceklerini düşünüyoruz. Yani yeterli bir basın ayağını oluşturabilirse, biz bunları akademisyenlere de yaptırdık diyebilirler ise yeterli görürlerse belki ifade almadan da serbest bırakırlar. Toplumda bu yeterli olmadı diye düşünürlerse bunu tutukluluğa kadar ilerletebilirler." CİHAN
15 Ocak 2016 10:50
DİĞER HABERLER