Günümüzde stres, sigara tüketimi, şeker hastalığı, düzensiz beslenme, tansiyon yüksekliği ve hareketsiz yaşamın getirdiği tüm olumsuzluklar ile kalp damar hastalıkları günden güne artıyor. Uzmanlar, kalp sağlığı konusunda yoğun bir bilgi kirliliğinin olduğunu ve bunun insanların gereksiz yere endişeye kapılmalarına ya da tam aksine umursamaz davranıp kendilerini riske atmalarına yol açabildiğini söyledi.
Kalp sağlığı konusunda farkındalık yaratma ve bilinçlenme sağlamak amacıyla Caddebostan Kültür Merkezi'nde Memorial Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji-Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Azmi Özler'in katılımıyla kalp sağlığı semineri düzenlendi. Halka açık ve ücretsiz olarak düzenlenen seminerde anne karnından sonsuzluğa kalbin yolculuğu, kalp sağlığı hakkında merak edilenler konuşuldu. Seminere Türkiye'de ilk kalp naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Kemal Beyazıt, Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi eski başhekimlerinden Prof. Dr. Ulu Sungu da katıldı.
Prof. Dr. Azmi Özler, her yaşta sağlıkla atan bir kalp için yapılması gerekenler ve kalp yogasının sağlığa etkileri hakkında şu bilgileri verdi:
İNSANLAR KORKUDAN KORKUYOR
"Kalp damar hastalıkları dünyada hala ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde de her yıl yaklaşık 200 bin kişinin hayatını kaybetmesinin nedeni kalp damar hastalıklarıdır. Sağlıkla atan bir kalp için öncelikle kalp sağlığı hakkında doğru bilinçlenmek gerekir. Ancak bu bilinçlendirme de korkutma şeklinde olmamalıdır. Toplumu korkutmadan kalp sağlığı hakkında bilinçlendirmek gerekir.
HER İLACI KULLANMAYIN HER DİYETİ UYGULAMAYIN
İnsanlar artık sohbetleri sırasında bile kalp hastalıklarından, kullandıkları ilaçlardan, uyguladıkları diyetlerinden bahsediyorlar. Doktorlarına danışmadan birbirlerinden öneriler alarak bilinçsizce ilaç kullanıyor ve diyet listeleri uyguluyorlar. Ancak bilinmelidir ki; herkesin parmak izi nasıl farklıysa damar yapısı da farklıdır. Bunun için tavsiye edilen her ilacı kullanmak, her diyet listesini uygulamak doğru değildir. Bu konuda herkes mutlaka doktoruna danışmalı ve önerisini almalıdır.
BİLGİ KİRLİLİĞİ KALBE ZARAR VERİYOR
Kalp sağlığı konusunda bir bilgi kirliliği var ve bu bilgi kirliliği insanların gereksiz yere endişeye kapılmalarına ya da tam aksine umursamaz davranıp kalp sağlıklarını riske atmalarına yol açabilmektedir. Bilinmeyen şey her zaman insanlara büyük korkular yaşatır. Bunun için kalp ve damar hastalıkları açısından doğru kaynaklardan bilgiler sağlamak, korkuların ne kadar yersiz olduğunun görülmesini ve buna göre önlemler alınmasını sağlar.
YAŞAM BİÇİMİNİZ KALP SAĞLIĞINIZA YÖN VERİYOR
Genetik geçiş, kalp damar hastalıkları açısından önemli bir nedendir; ama tek başına kalp hastalığına yol açmak için de yeterli bir neden olmayabilir. Genetik geçişi kötü olmasına rağmen egzersiz yapan, iyi beslenen, sigara içmeyen kişilerde kalp hastalığı görülmezken; genetik geçişi iyi olan kişilerin düzensiz ve sağlıksız yaşam biçimlerini nedeniyle kalp damar hastalığına yakalanma riskleri daha fazla olabilmektedir.
EBEVEYNLER ÇOCUKLARINA ROL MODEL OLMALI
Her yaşta sağlıkla atan bir kalp için, doğumdan itibaren yaşamın her evresinde kalbi korumaya yönelik önlemler alınması gerekir. Bu konu da bilinçlenen kişiler çocuklarına da rol model olacaktır. Ailelerin, çocuklarına küçük yaşlardan itibaren beslenme konusunda öncü olmaları gerekir. Çocuklarını mutlaka spora yönlendirmeli ve ruhsal dinginliklerini sağlamak açısından müzikle uğraşmalarını sağlamaları gerekir. Çocuklara okul ve aile ortamında "doğru beslenme ve egzersiz" derslerinin verilmesi ileride kalp damar hastalıklarından korunmada oldukça önemlidir."
CİHAN