Bilgin: Silivri özgürlüklerin ve özgür düşüncenin hapsedildiği yer oldu

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Silivri'nin özgürlüklerin ve özgür düşüncenin hapsedildiği yer olduğunu söyledi. Cemiyetin kuruluşunun 70. yılı kokteylinde davetlilere hitap eden Bilgin, "Cemiyetimizin kuruluş yıldönümü, basın çalışanlarının bayramı ile aynı güne denk geliyor. Ancak bizler bu yıl bayram olarak kutlamıyoruz. Bugün 7 binin üzerinde gazeteci işsiz. Haber takip etmek için adliyede bulunan gazeteciler artık tutuklular." dedi. Bilgin konuşmasında, medyadaki parçalanmışlık, yeni anayasa değişikliği çalışmaları ve Cemiyetin kırmızı çizgileri üzerine konuştu.

Gazeteciler Cemiyeti'nin Ankara'da bulunan merkez binasında düzenlenen kokteyl, Başkan Nazmi Bilgin'in konuşması ile başladı. "70 yıl önce bugün Ankara'da 7 yürekli adam vali Nevzat Tandoğan'ın huzuruna çıktılar" diyen Bilgin, "Bu arkadaşlarımız hür fikirli, bu ülkesi seven, Cumhuriyete aşık, dürüst ve düzgün insanları bir çatı altında topladılar. Aynı gün cemiyet kurulmuş. Bundan 15 yıl sonra 10 Ocak 1961'de de 21 sayılı basın kanunu kabul edilmiştir. Ancak biz bugünü bu yıl bayram olarak kutlayamıyoruz. Çünkü geçtiğimiz 5 yılı her pazartesi günü Silivri'de geçirdik. Oradaki basın mensuplarının moralini düzeltmek için oradaydık. O süreç sonunda Silivri'de hiç bir şey değişmedi. Maalesef özgürlüklerin ve özgür düşüncenin hapsedildiği yer oldu. Aslında onlar hapis değil. Aslında hapsedilen hür düşüncelerimiz ve haber alma hakkımızdır. Daha önceki yıllarda bu açık görüşmeyi yapabilirken, Adalet Bakanlığı'na yaptığımız talep reddedildi. Artık bu arkadaşlarımızla görüşemiyoruz." şeklinde konuştu.

"HİÇ BU KADAR GAZETECİLER, BİRBİRİNE DÜŞMAN HALİNE GETİRİLMEDİ"

Günümüzde meslekteki parçalanmaya dikkati çeken Bilgin, "Hiç bu kadar gazeteciler birbirine düşman haline getirilmedi. Hem siyasetçiler hem de kendilerine gazeteci demeye utandığım kişiler tarafından ötekileştirilmedi. Buradan sesleniyorum. Hiçbir iktidar sonsuz değildir. Ama bu meslek dünya durdukça devam edecek. Bugün birisine yaranmaya çalışıp kendinizi gazeteci zannediyorsunuz. Yarın başkalarının yüzüne bakamazsınız. Ben burada pek çok dostumu görüyorum, doğruları, gerçekleri yansıttılar ve şimdi birbirlerinin yüzüne bakabiliyorlar. Bazı köşelerde yazı yazmak o insanı köşe yazarı yapmaz. Bazı ekranlarda konuşmak, birilerine yaranmak o kişiyi yayıncı yapmaz." dedi.

"GAZETECİNİN PARALELİ, YANDAŞI OLMAZ"

"Ne yazık ki mesleğimiz paralel, havuz, yandaş, candaş gibi hiç ama hiç yakışmayan bir takım tanımlarla küçültüldü." diye konuşan Başkan Nazmi Bilgin, "Buradan açık söylüyorum gazetecinin yandaşı, paraleli havuz medyasında olanı olmaz. Gazeteci yalnızca doğruyu ve yalnızca gerçeği kamuoyuna yansıtmakla görevlidir. Yine ne yazık ki içinde bulunduğumuz durumda ABD'nin Irak savaşında yarattığı iliştirilmiş gazetecilik tipi oluştu. Artık gazeteciler devlet büyüklerini, görüşlerine göre takip ediyor. İktidar yanında iseler toplantıya kabul ediliyor." şeklinde konuştu.

Önümüzdeki günlerde yapılması planlanan anayasa değişikliği konusuna da değinen Bilgin, son Anayasa'da basın hür ve sansür edilemez maddesi bulunduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: "Ama ne yazık ki basın ne hür ve alabildiğine sansür ediliyor. Umarım yeni anayasa birtakım kişilere ikbal getirmek için ve bu ülkeyi karanlık dehlizlere sokmak için yapılmaz. Bu ülkeyi yönetenler kendi ikbal ve geleceklerinden önce Türkiye'nin layık olmadığı bu tablodan kurtarmak için, bu ülkeye özgürlük ve tam demokrasiyi götürmek için çaba göstermelidir. Bu ülkenin bölünmez bütünlüğü cemiyetimizin kırmızı çizgilerinden biridir. Bizim kimseyle kavgamız yok. Ama bu devletin üniter yapısını değiştirmeye kalkanlarla amansız güzümüz yettiği kadar mücadele ederiz. Türklük bizim üst kimliğimizdir. Farklıklar, Türkiye'nin renkliliği, tarihten gelen güzelliğini gösterir. Bizi ayakta tutan bu anayurdun bahçesindeki çiçeklerdir onların soldurulmasına müsaade etmeyelim. Türkiye'nin bölünmesine ve maceraya sürüklenmesine karşı mücadele edelim. Kilise, havra ve caminin birlikte aynı duvarı paylaştığı başka bir ülke yok. Her şeye rağmen tüm olumsuzluklara rağmen inadına demokrasi, inadına basın özgürlüğü, inadına Atatürk ve inadına Cumhuriyet."

Kokteyle cemiyet üyelerinin yanı sıra Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden ve eski bakan Saffet Arıkan Bedük katıldı.

CİHAN
11 Ocak 2016 12:02
DİĞER HABERLER