Bilim hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı

Bilim hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı
Zaman, Samanyolu TV'nin yeni yarışma programı Varlık Harikaları'nın çekildiği 'sıradışı' ortamı görüntüledi.
Almanya'da izlenme rekorları kıran 'Naturwunder' isimli yarışma programı Varlık Harikaları adıyla Türkiye'de. Samanyolu TV ekranlarında geçtiğimiz hafta başlayan programı Vatan Şaşmaz sunuyor. Varlık alemindeki sırlar, canlılar üzerinden gidilerek yarışmacılara soru olarak yöneltiliyor. Cevabı Bilim Uzmanı Mehmet Aslan veriyor. Samanyolu Televizyo-nu'nun yeni yarışma programı Varlık Harikaları'nın çekildiği stüdyodayız. Ortam biraz sıra dışı. Sahnenin ortasındaki kafeste duran kanguru çekiyor önce dikkatimizi. Bakışlarımız stüdyonun başka bir köşesindeki kırmızı Vosvos'a sabitleniyor bir anda. Ayağına geçirdiği ilginç nesneyle zıplayarak ilerleyen genci fark etmemizle dalgınlığımız sona eriyor. Varlık alemine dair sırların gün yüzüne çıkarıldığı programda her hafta olacağı gibi yine dört ünlü konuk var. Nesnelerden yola çıkılarak konuklara sorular yöneltiliyor, doğru cevap Bilim Uzmanı Mehmet Aslan'ın açıklamalarıyla veriliyor. Yaklaşık dört saat süren çekimin ardından sunucu koltuğunda oturan Vatan Şaşmaz'ın yanına varıyoruz. Yüzünden okunan heyecanı cümlelerine şöyle yansıyor: "Hayata karşı farkındalığı artıracak, eğlenirken öğretecek bir yarışma programı. On üç yıllık sunuculuk hayatımda, benim için Varlık Harikaları'nın yeri özel." Onları bulduk, hemen bırakır mıyız! Vatan Şaşmaz'la programı ve hayatını konuşuyor, Mehmet Aslan'ı biraz daha yakından tanıyoruz. Programın detaylarını ise yapımcı Şafak Bakkalbaşıoğlu'ndan dinliyoruz... İğneyle kuyu kazarak materyalleri bulmaya çalışıyoruz Program, Almanya'da izlenme rekorları kıran 'Naturwunder' isimli yarışmanın Türkiye versiyonu. Yapımcı Şafak Bakkalbaşıoğlu, "Amacımız, belgeseli önemli bir tür olarak gören seyirciye ulaşmak, onlara yeni bir boyut kazandırmak." diyor. Dekor dâhil, yabancı format birebir uygulanmış. Tabii iki ülke arasındaki coğrafi farklılıklardan dolayı her soru tercih edilememiş. Mesela Almanların fazlaca yer verdiği kutup hayvanları daha az kullanılmış. Ülkemizde yetişmeyen bir bitkinin yerine başka bir varlık konulmuş. Soruların yapısı da Türk insanını ilgilendiren konulara göre şekillendirilmiş. Sorular Almanya'da ve Türkiye'de denenerek, resmi belgesi alınarak kullanılıyor. Peki ya kullanılan materyallerin temini? Burada "Büyük bir çile." cümlesi dökülüyor Şafak Bey'in dudaklarından. Ve şöyle devam ediyor: "Teorik olarak bakıldığında 'Ne var canım bulunur.' denebilir. Ama AB uyum yasaları nedeniyle hiçbir hayvanat bahçesindeki hayvanı dışarıya çıkaramıyoruz. Hayvanların ruh durumları bozulmasın diye izin verilmiyor. Çok zorlanıyoruz. İşin görünmeyen kısmında çaba sarfeden 7-8 kişilik bir araştırma ekibi var. Onlar iğneyle kuyu kazarak o düzenekleri, hayvanları, bitkileri bulmaya çalışıyor. Mesela ilk bölümde kış şartlarında olmamıza rağmen nilüfer yaprağı bulduk. Bir hafta boyunca çok özel şartlarda ofiste bir fanusta yaşattık ve çekime getirebildik." [email protected] *** Bana gelmiş önemli bir mesaj Varlık Harikaları Diğer işlerinizden epey farklı bir yarışma Varlık Harikaları... En büyük farkı hayata karşı farkındalığı artıracak, eğlenirken öğretecek tek yarışma programı olması. Ben bir profesyonelim, her işi yaparım diye çıkıyorum yola. Ama para için yapılan işler var, kariyer için yapılanlar var. Bir de para ve kariyerle birlikte zevk alarak yaptığınız şeyler vardır. Bu sebeple Varlık Harikaları, benim için unutulamayacak bir yerde duracaktır. Ayrıca Şafak Bakkalbaşıoğlu ile çalışıyor olmam çok önemli. Doğru projeyi bekliyorduk aslında. Bir diğer farkı da sizi ilk kez Samanyolu izleyicisiyle buluşturması herhalde... Samanyolu, bana uzak bir kanal değildi. Burada dostlarım, arkadaşlarım var. Birçok kez programlara konuk oldum. İnsanlar şaşırıyorlar ama garipsenecek bir durum yok. Zaten Samanyolu ile kalplerimiz, gönüllerimiz her zaman birdi. Profesyonel anlamda dirsek temasımız da vardı. Doğru projeyi bekliyorduk, zamanı geldi, doğru proje, doğru isimler geldi, golü attık. Varlık Harikaları, bilgi ve öğrenmenin yanında eğlenceyi de vaat ediyor mu? Eğlence kısmı benden soruluyor evet, ama düzeyli. Türk televizyonlarında, sulu olmadan, nezih bir şekilde, insanların ailesiyle gülerek izleyebileceği eğlence programlarının yapılabileceğini düşünüyorum. Bunun bilgi katılarak da olacağını göstermeye çalışıyoruz. Programda sizi şaşırtan detaylar var mı? Bazı soruları biliyorum tabii programa hâkim olabilmek için. Ama bazen soruları bana da söylemiyorlar, doğal tepkimi kaybetmeyeyim diye. İstiyorum ki ben de öğreneyim, şaşırayım konuklarım da şaşırsın. Özellikle de gençler ve ilköğretimdeki çocuklar ilgiyle izlesin, daha fazla ansiklopedi karıştırsınlar, kendilerini geliştirecek bir şans yakalasınlar. Yarışmanın yabancı formatından farkları neler? Bir gün Şafak Bakkalbaşıoğlu, elinde kasetle bana gelip, "Elimde böyle bir iş var." dedi ve programın Almanya formatını izletti. Almanca bilmediğim için anlamadım ama ona rağmen televizyonun camına yapışıp izledim. Çok beğendim ve hemen kabul ettim. Ancak bizim programımız Almanya'daki formatından çok daha renkli. Bilim uzmanımız Mehmet Aslan'ın yaptığı deneyler Almanya'dakinden daha eğlenceli ve merak uyandırıcı. Askerlik döneminde Şırnak'ta birçok varlık harikasına şahit oldunuz mu? Şırnak'ta eksi 18'le artı 46'yı görmüş insanoğlunun nasıl bir varlık harikası olduğunu gördüm. Hayat, hepimize verilmiş bir hediye ve onu en güzel şekilde değerlendirebilmek gerekir. Her şeyin farkında olarak bilmediğim şeyleri öğrenme, öğrendiklerimi yaşama içgüdüsüyle yaşamak isterim. Bu nedenle 36 yıllık hayatımda bana gelmiş önemli bir mesajdı Varlık Harikaları. Bu farkındalığı unutturacak projelerde yer aldığınızı hissettiniz mi? Mahcup olduğum büyük bir hata yok yaptığım işlerde. Profesyonelim, birbirinden farklı işler yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim. Ama Varlık Harikaları benim için kıymetli bir yerde duracaktır. Yeniden 'Engin' olmak nasıl bir duygu? Çocuklar Duymasın'da Engin karakteri yaklaşık 10 yaşında, diğer karakterler gibi. Birol muhteşem yazıyor, bana hediyesidir Engin karakteri zaten. O yüzden devam ettiği sürece ben de karakterimin başında olacağım. Yine de sunucu Vatan daha mı cazip? Ben bir sunucuyum, oyunculuk ikinci işim. Oyunculuk başka bir bıçak sırtı. Ben iyi bir sunucuyum ama mütevazı olamayacağım kendi hakkımı da vereyim. Oyunculuk daha uzun bir serüven. Faydalı olduğum sürece mutlu oluyorum Bilim Uzmanı Mehmet Aslan, İzmir'de öğretmenlik yapıyor. Ders kitapları da yazan Mehmet Hoca, tam bir eğitim meraklısı. "Teklif geldiğinde tedirginlik yaşadım. Sonra 'Bir avuç insana mı bir şeyler anlatmak güzel, televizyonda milyonlara mı?' diye düşündüm ve kabul ettim. Başkalarına faydalı olduğum kadar mutlu oluyorum." sözleriyle anlatıyor programa dâhil olma sürecini ve hayat gayesini. Kendisini yine kendi cümleleriyle tanıyalım: "1976'da Elektrik Mühendisliği okudum. 1984'te pedagojik formasyon aldım. Fizik okudum ayrıca. Öğretmenlik aşkıyla yanarken mevzuat değişti ve bana 'Yüksek lisans yapacaksın' dediler. Yüksek lisans sonrası 2003'te Balıkesir Necatibey Üniversitesi'nden "bilim uzmanı" diploması verdiler. 30 yıl eğitime emek verdim. Güvender Fizik kitaplarının büyük bir bölümünde adım geçer. Doküman hazırlıyorum, kitap yazıyorum. Çok araştıran biriyim. Program teklifi 7 ay önce geldi. Bir projenin başarılı olması, kadro işi olmasına bağlı. Fertler mükemmeli katiyen yakalayamazlar. Ben burada fert olarak olsam sıfır gibi bir değerim olur. Vatan Bey bir olunca birlikte on oluyoruz." Yayın anlayışımıza uygun bir yapım Murat Kesgin (Samanyolu TV Program Koordinatörü): Varlık Harikaları formatı itibarıyla hem televizyonculuğun gereklerine hem de Samanyolu TV yayın anlayışına uygun bir şov programıydı. Sov, eğlence, ünlüler var, tüm bunlarla birlikte, en önemlisi öğrenme de var. İzleyiciye bir şeyler verebiliyorsunuz, düşündürüyorsunuz. Kanal olarak hedefimiz, yayın zenginliği ve çeşitlilik. Varlık Harikaları da bunu sağlayacak unsurlardan bir tanesi. İkinci bölümde şu soruların cevapları aranacak 07 Şubat'ta yayınlanacak programın konukları; Bünyamin Sürmeli, Eylem Şenkal (manken), Necmi Yapıcı (oyuncu) ve İpek Tanrıyar (sunucu). Programda cevabı aranacak sorulardan ikisi şu; "İnsanlar devekuşu yumurtasından ilham alarak neyi icat ettiler? Develer hörgüçlerini hangi amaçla kullanırlar?" Tüm sorular için yine stüdyonun birbirinden değişik konukları var. Deve, bukalemun, rüzgar tribünü, maket helikopter, planör, araba bunlardan bazıları. ASLIHAN KÖŞŞEKOĞLU
06 Şubat 2011 07:41
DİĞER HABERLER